Ah Şu Ömrümüz

Stok Kodu:
9786059814904
Boyut:
13,5x21,5
Sayfa Sayısı:
132
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%26 indirimli
80,00
59,20
Taksitli fiyat: 3 x 20,52
Temin süresi 4 gündür.
9786059814904
866475
Ah Şu Ömrümüz
Ah Şu Ömrümüz
59.20

"Baba ahh!" cümlesi çünkü babası uzakta olduğu sürece yarası daha az kanıyordu çünkü bu yarayı açan, üzerine tuz basarak dağlamaya çalıştığı bu yarayı durmadan kanatan da yine oydu. Çocukluk çağlarında, evlerinde her şey bazen yeşil gibi sakin, bazen de kırmızı gibi yakıcıydı ama her şey çok güzeldi sonuçta… bahar geldiğinde bahçeye çıkıp oyuncaklarıyla oynar, dalları önce çiçeklensin, sonra da çiçekler meyveye dursun diye gözünü erik ağacına diker, minicik meyveye dönüşen erikler olgunlaşsın diye bekler ve erikler yenecek kıvama geldiğinde de yanına bir tuzluk alarak erik ağacının göklere uzanan dallarına tırmanırdı. Kaygan zemini üzerinde tuz durmayan erikten önce küçük bir ısırık alır, sonra ısırdığı yere tuz basardı.

Sanki yarasına tuz basardı. Zaman, erik ağacının yeşiliydi o zaman. "

Fikri Özçelikçi, okuyunca şaşkınlık yaşamayacağımız öyküler yazıyor. Kurgusu sağlam, bir örüntü etrafında ufku genişleyen, imgelere yaslanmasını bilen sahici öyküler. Yazarın sıradan hayatlara dokunuşları var öykülerinde. Kitapta öne çıkan, imrenilesi bir şey var ki o da şu; yazar öyküsünü bir yandan gözleme dayandırıyor (bunu yaparken tedaiye açık hatta davetkâr cümleler kullanarak) ama bir yandan da arka planında sürgit, daha bir kül rengi, daha bungun bir çevrimiçi yaşamın da ipuçlarını vererek, bilinç akışı öyküsüne yakınlaşmaktan da kendini alamıyor. Görünen, yani şahit olunanlar ile kendine özgü imajiner dünya arasındaki dengeyi kurabilen yazar, öyküleri sonlandığında mutlaka okuyucunun da yazabileceği bir alan bırakarak başarıyor bunu…

Selim Erdoğan

"Baba ahh!" cümlesi çünkü babası uzakta olduğu sürece yarası daha az kanıyordu çünkü bu yarayı açan, üzerine tuz basarak dağlamaya çalıştığı bu yarayı durmadan kanatan da yine oydu. Çocukluk çağlarında, evlerinde her şey bazen yeşil gibi sakin, bazen de kırmızı gibi yakıcıydı ama her şey çok güzeldi sonuçta… bahar geldiğinde bahçeye çıkıp oyuncaklarıyla oynar, dalları önce çiçeklensin, sonra da çiçekler meyveye dursun diye gözünü erik ağacına diker, minicik meyveye dönüşen erikler olgunlaşsın diye bekler ve erikler yenecek kıvama geldiğinde de yanına bir tuzluk alarak erik ağacının göklere uzanan dallarına tırmanırdı. Kaygan zemini üzerinde tuz durmayan erikten önce küçük bir ısırık alır, sonra ısırdığı yere tuz basardı.

Sanki yarasına tuz basardı. Zaman, erik ağacının yeşiliydi o zaman. "

Fikri Özçelikçi, okuyunca şaşkınlık yaşamayacağımız öyküler yazıyor. Kurgusu sağlam, bir örüntü etrafında ufku genişleyen, imgelere yaslanmasını bilen sahici öyküler. Yazarın sıradan hayatlara dokunuşları var öykülerinde. Kitapta öne çıkan, imrenilesi bir şey var ki o da şu; yazar öyküsünü bir yandan gözleme dayandırıyor (bunu yaparken tedaiye açık hatta davetkâr cümleler kullanarak) ama bir yandan da arka planında sürgit, daha bir kül rengi, daha bungun bir çevrimiçi yaşamın da ipuçlarını vererek, bilinç akışı öyküsüne yakınlaşmaktan da kendini alamıyor. Görünen, yani şahit olunanlar ile kendine özgü imajiner dünya arasındaki dengeyi kurabilen yazar, öyküleri sonlandığında mutlaka okuyucunun da yazabileceği bir alan bırakarak başarıyor bunu…

Selim Erdoğan

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 59,20    59,20   
2 30,19    60,38   
3 20,52    61,57   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 59,20    59,20   
2 30,19    60,38   
3 20,52    61,57   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 59,20    59,20   
2 30,19    60,38   
3 20,52    61,57   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat