Durgun bir suya atılan taşta merkezden kenara doğru nasıl ki dairesel dalgalanma oluyorsa toplulukta, Dimitry merkezli bir dalgalanma yaşanıyordu. Sokrates, öylesine durup yaşananları izlemeye koyulmuştu. Zihnindeki dinamik düşünceler, Dimitrynin hareketleri, topluluğun hareketlenmesi Sokrates'i ta Mısır uygarlığına alıp götürüvermişti. Dimitry, yapılan piramidin tasarlayıcısı yani mimarı ve onun etrafındakileri de işçi olarak hayal etmeye başlamıştı. Şimdi yapılacak eser ile ilgili mimarın, işçinin ve firavunun algılama biçimleri o çağın koşullarını düşündükçe birbirlerinden çok farklı olacakları aşikârdı çünkü bilgilenme biçimleri sadece kendi alanıyla sınırlıydı. On binlerce işçinin ağır fiziksel koşullarda çalışırken bütünü görmeleri mümkün değildi. Çünkü piramidin yapımı o kadar kendi içinde farklı çalışma kollarını oluşturmuştu ki kimi taşları çıkarıyor, kimisi yontuyor, kimisi taşıyor gibi iş kolları hep birlikte bir şeyi gerçekleştiriyordu. O da mimarın zihninde belli bir amaç doğrultusunda tasarladığı eserdi. Mimar, amaca göre iş dağılımını yapmış ve tüm bunlar birleşerek yıllarca çalışarak bütünü oluşturuyorlardı. Mimar, eserini tasarlarken amacına uygunluk oranı ne kadar yüksekse eserin mükemmelliği o derecede artacaktı. Çağının inanç koşullarına, yönetim biçimine, ekonomik, kültürel gibi değerleri yansıtmasında netlik ve estetik oranı ne kadar yüksekse mükemmelliği o derecede artardı.
Burada işçinin bakışı ile mimarın bakışı elbette ki birbirinden farklı olacaktı, ancak bu durum o çağın koşulları için normaldi. Ancak yeni şehir için bu yıkımdı, olduğu yerden irkilmişti tekrar Dimitry ve yanındakilere bakıyordu. Etrafındakiler genel tasarının ne kadar farkındaydı? Tasarıyı görebilme netliği neydi? Bu konuda yeterince bilgilendirilmeleri yapılmıştı, ancak zihin gözleri bu konuda ne kadar açıktı? Ruhunu hissedebilirler miydi? Peki, genelin tasarısı olan bu şehrin, tasarıda doğruya yakınlık oranı neydi? Yapılan tasarıda geneli bozacak bir boşluk veya yanlışlık olabilir miydi? Felsefik kişiliği devreye girmişti.
Durgun bir suya atılan taşta merkezden kenara doğru nasıl ki dairesel dalgalanma oluyorsa toplulukta, Dimitry merkezli bir dalgalanma yaşanıyordu. Sokrates, öylesine durup yaşananları izlemeye koyulmuştu. Zihnindeki dinamik düşünceler, Dimitrynin hareketleri, topluluğun hareketlenmesi Sokrates'i ta Mısır uygarlığına alıp götürüvermişti. Dimitry, yapılan piramidin tasarlayıcısı yani mimarı ve onun etrafındakileri de işçi olarak hayal etmeye başlamıştı. Şimdi yapılacak eser ile ilgili mimarın, işçinin ve firavunun algılama biçimleri o çağın koşullarını düşündükçe birbirlerinden çok farklı olacakları aşikârdı çünkü bilgilenme biçimleri sadece kendi alanıyla sınırlıydı. On binlerce işçinin ağır fiziksel koşullarda çalışırken bütünü görmeleri mümkün değildi. Çünkü piramidin yapımı o kadar kendi içinde farklı çalışma kollarını oluşturmuştu ki kimi taşları çıkarıyor, kimisi yontuyor, kimisi taşıyor gibi iş kolları hep birlikte bir şeyi gerçekleştiriyordu. O da mimarın zihninde belli bir amaç doğrultusunda tasarladığı eserdi. Mimar, amaca göre iş dağılımını yapmış ve tüm bunlar birleşerek yıllarca çalışarak bütünü oluşturuyorlardı. Mimar, eserini tasarlarken amacına uygunluk oranı ne kadar yüksekse eserin mükemmelliği o derecede artacaktı. Çağının inanç koşullarına, yönetim biçimine, ekonomik, kültürel gibi değerleri yansıtmasında netlik ve estetik oranı ne kadar yüksekse mükemmelliği o derecede artardı.
Burada işçinin bakışı ile mimarın bakışı elbette ki birbirinden farklı olacaktı, ancak bu durum o çağın koşulları için normaldi. Ancak yeni şehir için bu yıkımdı, olduğu yerden irkilmişti tekrar Dimitry ve yanındakilere bakıyordu. Etrafındakiler genel tasarının ne kadar farkındaydı? Tasarıyı görebilme netliği neydi? Bu konuda yeterince bilgilendirilmeleri yapılmıştı, ancak zihin gözleri bu konuda ne kadar açıktı? Ruhunu hissedebilirler miydi? Peki, genelin tasarısı olan bu şehrin, tasarıda doğruya yakınlık oranı neydi? Yapılan tasarıda geneli bozacak bir boşluk veya yanlışlık olabilir miydi? Felsefik kişiliği devreye girmişti.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 458,80 | 458,80 |
2 | 238,58 | 477,15 |
3 | 165,17 | 495,50 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 458,80 | 458,80 |
2 | 238,58 | 477,15 |
3 | 165,17 | 495,50 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 458,80 | 458,80 |
2 | 238,58 | 477,15 |
3 | 165,17 | 495,50 |