Nejdet Külünk 80'ler kuşağının üzerinde çokça emeği olan nadide dava adamlarındandır. O nesil onun konferansları ile büyümüştür. İletişim teknolojisinin insanın hayatını esir almadığı, bilgiye aç bir kuşak olan her üniversite öğrencisinin neredeyse günde bir kitap okuduğu dönemlerdi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi; ülkede büyük tahribata yol açmış, düşüncenin önünde kalın duvarlar örmüş, fikrini söyleyen, söyleme cesaretini gösterenleri de cezaevlerine tıkıyordu. Özellikle bu ülke insanın dinden uzaklaşması için her türlü desise ve oyunları sergiliyorlardı. İslam tesettürü okulda, kamu kurumlarında yasaklanmış ve Müslümanlar iş, eğitim, ticaret ve siyaset hayatından sökülüp atılıyorlardı. Belki genç kuşaklar için garip gelecek ama sokakta takke ile dolaşmak dahi yasaktı. Çarşaf yasaktı. Böylesi bir dönemde Nejdet Bey'i öğrencilik yıllarında tanıyanlar onu hala da tanımaya çalışıyor.
Çünkü her sohbeti, her yazısı insanı yeni bir âleme taşıyor. Bilgi ve hikmeti cehd ile birleştirip sunuyor karşısındakine. Türkiye'nin dört bir yanında konferanslar seminerler veren Nejdet beyin özellikle 80 kuşağının Milli Görüş geleneğinden gelen herkesin üzerinde bu anlamda çok emeği vardır. Sözünde ruhu vardır Nejdet Külünk'ün. Satırlarında da. Ruhunu kelimelerine, dizelerine nakşeder. En ruhsuz kelimeyi bile öyle güzelleştirir ki, Yusuf Aleyhisselam'ın kuyudan çıkması misali olur. Hem sözün sahibine, hem sözü dinleyene, okuyana bir vesile olur cehd için.
Kelamı ve ameli ile bir Alperen, derviş, yoldaş, gönüldaş olan Nejdet Külünk, ruhunun belirli hallerini nakşettiği bu Baba Yüreğin Nerede kitabında yine gençleri mana âlemine taşıyıp götürüyor. Bazen yaşanan bir acıdan dolayı bir "ay"ın zamanın dışına atma çabasının beyhudeliğini bir cümle ile anlatır. Bazen de bir makalesi ile bir noktayı anlatmaya çalışır. Noktanın künhüne davet eder insanı. Noktanın ihtiva ettiği âlemi serer yüreğimize.
Bazı cümlelerinde ise yalnızlığımızın üzerini örter yüreği ile. Örneğin Sarıkamış başlıklı yazısı. O koca harp, o koca bozgun, o büyük felaket bu kadar kısacık bir yazıya sığdırmak için Baba Yürek gerek.
İnanıyoruz ki, sohbetleriyle, konferanslarıyla, İslam'ı nefsine, günlük yaşantısına mecz etmesinden dolayı gençlerin kendilerine örnek aldıkları güzel insan Nejdet Külünk Beyefendi'ninBaba Yüreğin Nerede kitabını okuyan, mutlaka ama mutlaka bir kaç makalesinde kendisini bulacak, bazı makalelerinde de ufkunu...
Nejdet Külünk 80'ler kuşağının üzerinde çokça emeği olan nadide dava adamlarındandır. O nesil onun konferansları ile büyümüştür. İletişim teknolojisinin insanın hayatını esir almadığı, bilgiye aç bir kuşak olan her üniversite öğrencisinin neredeyse günde bir kitap okuduğu dönemlerdi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi; ülkede büyük tahribata yol açmış, düşüncenin önünde kalın duvarlar örmüş, fikrini söyleyen, söyleme cesaretini gösterenleri de cezaevlerine tıkıyordu. Özellikle bu ülke insanın dinden uzaklaşması için her türlü desise ve oyunları sergiliyorlardı. İslam tesettürü okulda, kamu kurumlarında yasaklanmış ve Müslümanlar iş, eğitim, ticaret ve siyaset hayatından sökülüp atılıyorlardı. Belki genç kuşaklar için garip gelecek ama sokakta takke ile dolaşmak dahi yasaktı. Çarşaf yasaktı. Böylesi bir dönemde Nejdet Bey'i öğrencilik yıllarında tanıyanlar onu hala da tanımaya çalışıyor.
Çünkü her sohbeti, her yazısı insanı yeni bir âleme taşıyor. Bilgi ve hikmeti cehd ile birleştirip sunuyor karşısındakine. Türkiye'nin dört bir yanında konferanslar seminerler veren Nejdet beyin özellikle 80 kuşağının Milli Görüş geleneğinden gelen herkesin üzerinde bu anlamda çok emeği vardır. Sözünde ruhu vardır Nejdet Külünk'ün. Satırlarında da. Ruhunu kelimelerine, dizelerine nakşeder. En ruhsuz kelimeyi bile öyle güzelleştirir ki, Yusuf Aleyhisselam'ın kuyudan çıkması misali olur. Hem sözün sahibine, hem sözü dinleyene, okuyana bir vesile olur cehd için.
Kelamı ve ameli ile bir Alperen, derviş, yoldaş, gönüldaş olan Nejdet Külünk, ruhunun belirli hallerini nakşettiği bu Baba Yüreğin Nerede kitabında yine gençleri mana âlemine taşıyıp götürüyor. Bazen yaşanan bir acıdan dolayı bir "ay"ın zamanın dışına atma çabasının beyhudeliğini bir cümle ile anlatır. Bazen de bir makalesi ile bir noktayı anlatmaya çalışır. Noktanın künhüne davet eder insanı. Noktanın ihtiva ettiği âlemi serer yüreğimize.
Bazı cümlelerinde ise yalnızlığımızın üzerini örter yüreği ile. Örneğin Sarıkamış başlıklı yazısı. O koca harp, o koca bozgun, o büyük felaket bu kadar kısacık bir yazıya sığdırmak için Baba Yürek gerek.
İnanıyoruz ki, sohbetleriyle, konferanslarıyla, İslam'ı nefsine, günlük yaşantısına mecz etmesinden dolayı gençlerin kendilerine örnek aldıkları güzel insan Nejdet Külünk Beyefendi'ninBaba Yüreğin Nerede kitabını okuyan, mutlaka ama mutlaka bir kaç makalesinde kendisini bulacak, bazı makalelerinde de ufkunu...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187,20 | 187,20 |
2 | 97,34 | 194,69 |
3 | 67,39 | 202,18 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187,20 | 187,20 |
2 | 97,34 | 194,69 |
3 | 67,39 | 202,18 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 187,20 | 187,20 |
2 | 97,34 | 194,69 |
3 | 67,39 | 202,18 |