SÜLEYMAN NAZİF (1869-1927)
Vatan ve millet sevgisinin buram buram tüttüğü şiir ve düz yazılarıyla Türk edebiyatında haklı bir yer edinmiş olan Süleyman Nazif Batarya ile Ateş'te, Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyılın sonlarında girdiği Plevne, Rus, Girit, Balkan, Trablusgarp ve Çanakkale muharebelerinde savaşan askerlerin yürek parçalayan fedakârlıkları son derece coşkulu bir dille ele alınmaktadır. Her biri tarihin akış yönünü değiştiren bu savaşlarda omuz omuza savaşıp canını verenlerin hikâyeleri genellikle göz ardı edilir. Süleyman Nazif, bu adsız kahramanları tarih sahnesinin tam ortasına yerleştirir. Öyle ki komutanlar kadar, genç askerler, kadınlar, yaşlılar da Türk tarihinin bu döneminin asil kahramanlarıdır.
"Süleyman Nazif bir doğulu zihniyetiyle "belagat" kaidelerine büyük bir iman ile inanan son büyük sanatkârımızdı. "Söz" ün kudretini kelimelerin ahenginden, nidaların azametinden ve tezatların şimşeklerinden beklerdi. Fakat akla şaşkınlık veren bir hayat kaynağı olan bu adam, ateşten parmaklarıyla kelimelere dokundukça onları garip bir akıcılıkla canlandırmasını bilirdi. Cansız lügat onun elinde bir alev gibi yanardı. Süleyman Nazif, insanlar arasında eski tabaka farkları gibi, kelimeler arasında da bir sınıf farkının olduğuna inanırdı. Süfli addettiği bir takım kelimeler vardı ki, onları üslûbunun eşiğine bastırmazdı. Bu kelimeler günlük hayata ait, herkesin kolayca söyleyip anladığı kelimelerdi. Asil kelimeler sınıfını ise tarihe, coğrafyaya, astronomiye, felsefeye ait olanlar teşkil eder. Bu hususiyet üslûbuna Asurlu bir kâhin dili çeşnisini verirdi"
AHMET HAŞİM
SÜLEYMAN NAZİF (1869-1927)
Vatan ve millet sevgisinin buram buram tüttüğü şiir ve düz yazılarıyla Türk edebiyatında haklı bir yer edinmiş olan Süleyman Nazif Batarya ile Ateş'te, Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyılın sonlarında girdiği Plevne, Rus, Girit, Balkan, Trablusgarp ve Çanakkale muharebelerinde savaşan askerlerin yürek parçalayan fedakârlıkları son derece coşkulu bir dille ele alınmaktadır. Her biri tarihin akış yönünü değiştiren bu savaşlarda omuz omuza savaşıp canını verenlerin hikâyeleri genellikle göz ardı edilir. Süleyman Nazif, bu adsız kahramanları tarih sahnesinin tam ortasına yerleştirir. Öyle ki komutanlar kadar, genç askerler, kadınlar, yaşlılar da Türk tarihinin bu döneminin asil kahramanlarıdır.
"Süleyman Nazif bir doğulu zihniyetiyle "belagat" kaidelerine büyük bir iman ile inanan son büyük sanatkârımızdı. "Söz" ün kudretini kelimelerin ahenginden, nidaların azametinden ve tezatların şimşeklerinden beklerdi. Fakat akla şaşkınlık veren bir hayat kaynağı olan bu adam, ateşten parmaklarıyla kelimelere dokundukça onları garip bir akıcılıkla canlandırmasını bilirdi. Cansız lügat onun elinde bir alev gibi yanardı. Süleyman Nazif, insanlar arasında eski tabaka farkları gibi, kelimeler arasında da bir sınıf farkının olduğuna inanırdı. Süfli addettiği bir takım kelimeler vardı ki, onları üslûbunun eşiğine bastırmazdı. Bu kelimeler günlük hayata ait, herkesin kolayca söyleyip anladığı kelimelerdi. Asil kelimeler sınıfını ise tarihe, coğrafyaya, astronomiye, felsefeye ait olanlar teşkil eder. Bu hususiyet üslûbuna Asurlu bir kâhin dili çeşnisini verirdi"
AHMET HAŞİM
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 132,00 | 132,00 |
2 | 68,64 | 137,28 |
3 | 47,52 | 142,56 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 132,00 | 132,00 |
2 | 68,64 | 137,28 |
3 | 47,52 | 142,56 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 132,00 | 132,00 |
2 | 68,64 | 137,28 |
3 | 47,52 | 142,56 |