Yeryüzünde varlığını sürdüren, taraftarı bulunan ve mensuplarınca "kutsal" kabul edilen dinler, ya bir peygambere ya da bir "kurucu"ya atfedilmektedir. Bu peygamberlerin veya din kurucularının hemen hemen hepsi bir kavimle/milletle ilişkilendirilmektedir.
İslâmî anlayışa göre insanoğlu için vazgeçilmez ve doğuştan gelen/fıtrî bir olgu olan dinin başlangıcı ilahîdir ve Hz. Ademe dayanmaktadır. Hz. Âdemden Hz. Muhammede kadar, hemen her kavme/millete, onları Allaha "kul" olmaya çağıran bir peygamber (nebi, resûl) gönderilmiştir.
Kuranda adı geçen Hz.Ademin, Hz.Nuhun, Hz.Yafesin, Hz. İbrahimin, Hz. Zülkarneynin(Oğuz Han), Hz. İsmailin ve Hz. Muhammedin "Türk Soylu" peygamberlerden olduğu üzerinde durulurken, Hz. Muhammedi; özüyle, sözüyle, yüksek faziletleriyle, fizikî özellikleriyle, yaptıklarıyla / uygulamalarıyla, gelenekleriyle/ görenekleriyle, atalarıyla Hz. İbrahim soyundan, Sümer Türklerinden bir Türk ve "Türk Peygamber" olarak görmek gerektiği gibi dünyada "din" olarak kabul edilmiş Konfüçyüscülüğün kurucusu Konfüçyüsün, Zerdüştîliğin kurucusu Zerdüştün, Buddizmin kurucusu Buddanın da Türklüğü savunulmuş, bunların dışında da Türkler arasından çıktığı ileri sürülen "24 Peygamber" ismi de kaynaklarda zikredilmiştir/ zikredilmektedir.
Türklerin İslâmı kabul edişlerinde; İslâmın özgün mesajlarının, sunuluş tarzının, anlatılış yöntemlerinin yerinin ve öneminin etkisinin olduğu kadar, Türkler arasından çıkmış "peygamberler"in, "din kurucuları"nın, dinî ve siyasî liderlerin de etkisi olduğunu vurgulamak bir hakkın teslimi olacaktır.
Tevratta, İncilde ve Kuranda adı geçen Peygamberlerin Mezopotamya-Ortadoğu-Anadolu/Asya bölgesinden ve bölgeye özgü olduğu ile Kutsal Kitaplardaki kıssaların, olayların, bilgilerin ve anlatıların doğru anlaşılması için pergelin sivri ucunun Türkiyeye konulması gerektiği, Türkiye ve Urfada varlığı 12 bin yıl öncelere ulaştığı belirtilen Göbeklitepe merkezli Asya-Mezopotamya-Ortadoğu bölgesinde yapılacak yeni çalışmaların hem Türkiye Dinler Tarihi hem Dünya Dinler Tarihi hem de dünya bilim çalışmalarına yeni ufuk açabileceği unutulmamalıdır.
Elinizdeki Bazı Türk Peygamberler ve DinKurucuları isimli bu kitap; ön araştırmalarıma göre, hem isimler hem muhtevalar/içerikler hem öngörüler hem öneriler hem de iddialar bakımından Türkiyede olduğu gibi dünyada da bir ilk olma özelliğine sahiptir. Bu kitabın hem isminin hem de muhtevasının; "madalyonun diğer yüzü"nün de olabileceğine, diğer yüzünden de bakılabileceğine, günümüze kadar gelen anlayışa yeni bir bakış açısı sunacağına ve bilimsel yeni çalışmalara kapı aralayacağına vesile olması samimî dileğimdir.
Yeryüzünde varlığını sürdüren, taraftarı bulunan ve mensuplarınca "kutsal" kabul edilen dinler, ya bir peygambere ya da bir "kurucu"ya atfedilmektedir. Bu peygamberlerin veya din kurucularının hemen hemen hepsi bir kavimle/milletle ilişkilendirilmektedir.
İslâmî anlayışa göre insanoğlu için vazgeçilmez ve doğuştan gelen/fıtrî bir olgu olan dinin başlangıcı ilahîdir ve Hz. Ademe dayanmaktadır. Hz. Âdemden Hz. Muhammede kadar, hemen her kavme/millete, onları Allaha "kul" olmaya çağıran bir peygamber (nebi, resûl) gönderilmiştir.
Kuranda adı geçen Hz.Ademin, Hz.Nuhun, Hz.Yafesin, Hz. İbrahimin, Hz. Zülkarneynin(Oğuz Han), Hz. İsmailin ve Hz. Muhammedin "Türk Soylu" peygamberlerden olduğu üzerinde durulurken, Hz. Muhammedi; özüyle, sözüyle, yüksek faziletleriyle, fizikî özellikleriyle, yaptıklarıyla / uygulamalarıyla, gelenekleriyle/ görenekleriyle, atalarıyla Hz. İbrahim soyundan, Sümer Türklerinden bir Türk ve "Türk Peygamber" olarak görmek gerektiği gibi dünyada "din" olarak kabul edilmiş Konfüçyüscülüğün kurucusu Konfüçyüsün, Zerdüştîliğin kurucusu Zerdüştün, Buddizmin kurucusu Buddanın da Türklüğü savunulmuş, bunların dışında da Türkler arasından çıktığı ileri sürülen "24 Peygamber" ismi de kaynaklarda zikredilmiştir/ zikredilmektedir.
Türklerin İslâmı kabul edişlerinde; İslâmın özgün mesajlarının, sunuluş tarzının, anlatılış yöntemlerinin yerinin ve öneminin etkisinin olduğu kadar, Türkler arasından çıkmış "peygamberler"in, "din kurucuları"nın, dinî ve siyasî liderlerin de etkisi olduğunu vurgulamak bir hakkın teslimi olacaktır.
Tevratta, İncilde ve Kuranda adı geçen Peygamberlerin Mezopotamya-Ortadoğu-Anadolu/Asya bölgesinden ve bölgeye özgü olduğu ile Kutsal Kitaplardaki kıssaların, olayların, bilgilerin ve anlatıların doğru anlaşılması için pergelin sivri ucunun Türkiyeye konulması gerektiği, Türkiye ve Urfada varlığı 12 bin yıl öncelere ulaştığı belirtilen Göbeklitepe merkezli Asya-Mezopotamya-Ortadoğu bölgesinde yapılacak yeni çalışmaların hem Türkiye Dinler Tarihi hem Dünya Dinler Tarihi hem de dünya bilim çalışmalarına yeni ufuk açabileceği unutulmamalıdır.
Elinizdeki Bazı Türk Peygamberler ve DinKurucuları isimli bu kitap; ön araştırmalarıma göre, hem isimler hem muhtevalar/içerikler hem öngörüler hem öneriler hem de iddialar bakımından Türkiyede olduğu gibi dünyada da bir ilk olma özelliğine sahiptir. Bu kitabın hem isminin hem de muhtevasının; "madalyonun diğer yüzü"nün de olabileceğine, diğer yüzünden de bakılabileceğine, günümüze kadar gelen anlayışa yeni bir bakış açısı sunacağına ve bilimsel yeni çalışmalara kapı aralayacağına vesile olması samimî dileğimdir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 280,00 | 280,00 |
2 | 145,60 | 291,20 |
3 | 100,80 | 302,40 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 280,00 | 280,00 |
2 | 145,60 | 291,20 |
3 | 100,80 | 302,40 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 280,00 | 280,00 |
2 | 145,60 | 291,20 |
3 | 100,80 | 302,40 |