İnsanoğlunun en temel gereksinimlerinden olan beslenme, aynı zamanda sağlığın da en önemli belirleyicisidir. Beslenme, kanıta dayalı bir tıp bilimidir. Toplum geneline yönelik beslenme önerilerinin geliştirilebilmesi uzun süreli ve kapsamlı bilimsel araştırmaların yapılmasını gerektirir. Beslenme, sadece bir bilim dalı değil, aynı zamanda bir sanattır. Bilimsel araştırmalar sonrasında geliştirilen ilkelerin toplumun her kesiminden farklı yaş, cins ve özellikteki bireylere uyarlanabilmesi, beslenme biliminin sanatsal boyutunu da yapabilme yetisini gerektirir.
Eski çağlarda insanların çok fazla besin seçeneği olmadığı gibi bu besinleri sağlıklı koşullarda hazırlama, pişirme ve saklama olanaklarının da olmadığı bilgilerimiz arasındadır. Oysaki günümüzde hem besin çeşitliliği, hem de tüketimi giderek artmıştır. Bunun sonucunda ise çoğu gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda aşırı beslenmeye bağlı şişmanlık ve ilişkili diğer sağlık sorunları hızla artış göstermiştir. Besin çeşidinin artması ve insanların çeşitli besinlere kolaylıkla ulaşıp tüketebilmesi bir uçta aşırı beslenme ile ilgili sağlık sorunlarına zemin hazırlarken, diğer uçta yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı sorunlara neden olmaktadır.
Beslenmenin insanların en ilkel ve temel fizyolojik gereksinimi olması yanında, psikolojik ve sosyal boyutlarının da olduğu iyi bilinmektedir. Hemen hemen çoğu sosyal aktivite yemeyi içmeyi de beraberinde getirir. Bundan başka, tüketilen besinlerin çeşidi, miktarı ve hatta tüketilme zamanının bireylerin duygu-durumlarına göre farklılık gösterebildiği de bilinmektedir. Organizma değişik derecelerde ve sürelerde strese maruz kaldığında beyinde serotonin azalmakta ve bunun sonucunda birey, rahatlamak ve mutlu olmak için yemeye yönelmektedir. Her koşulda yeterli ve dengeli beslenmeyi sürdürebilmek, beslenme bilim ve sanatını bilmeyi gerektirir. Bu bilim ve sanatı en iyi uygulayan meslek mensuplarının Beslenme ve Diyetetik eğitimi almış Diyetisyenler olduğu bugün dünyanın hemen her ülkesinde kabul gören bir gerçektir.
Günümüzde teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok bilgiye kolaylıkla ulaşabilmek olanaklı hale gelmiştir. Bu durum bir yandan kısa zamanda bilgi zenginliği fırsatı gibi görünse de, diğer yandan bilgi kirliliğine yol açma olasılığı da göz ardı edilemeyecek boyuttadır. Beslenmenin sağlığın korunması ve geliştirilmesindeki rolünün giderek daha iyi anlaşılmış olması, farklı meslek mensuplarının ve disiplinlerin bu alana ilgisini de artırmıştır. Sağlıklı bilginin üretilmesi, uzun süreli ve nitelikli eğitim ve araştırmaları gerektirdiğinden, alan dışı ya da temel mesleki eğitimden yoksun bireylerin verdiği mesajlar çoğu zaman bilgi kirliliğine katkıda bulunmakta ve zihinleri karıştırmaktadır. Sağlıklı ve güvenilir bilgiye ancak doğru kaynaktan erişilebileceği unutulmamalıdır.
Alanında uzman olan değerli hocalarımızın katkıları ile hazırlamış olduğumuz bu kitabın başta Beslenme ve Diyetetik eğitimi alan üniversite öğrencilerimize ve Sağlık Bilimleri Fakülte ve Yüksekokullarının diğer bölümlerinde eğitim gören öğrencilerimize faydalı bir ders kitabı olabileceği inancındayız. Ayrıca, sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenerek sağlığını korumak ya da iyileştirmek isteyen tüm okuyuculara da önemli katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. "Beslenmenin Esasları ve Sağlığın Korunmasında Beslenme" adını verdiğimiz bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen tüm yazarlarımıza yoğun çalışma programları arasında bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları için çok teşekkür eder; başta öğrencilerimize, meslektaşlarımıza ve akademisyenlere olmak üzere, tüm okuyucularına faydalı olmasını temenni ederim.
İnsanoğlunun en temel gereksinimlerinden olan beslenme, aynı zamanda sağlığın da en önemli belirleyicisidir. Beslenme, kanıta dayalı bir tıp bilimidir. Toplum geneline yönelik beslenme önerilerinin geliştirilebilmesi uzun süreli ve kapsamlı bilimsel araştırmaların yapılmasını gerektirir. Beslenme, sadece bir bilim dalı değil, aynı zamanda bir sanattır. Bilimsel araştırmalar sonrasında geliştirilen ilkelerin toplumun her kesiminden farklı yaş, cins ve özellikteki bireylere uyarlanabilmesi, beslenme biliminin sanatsal boyutunu da yapabilme yetisini gerektirir.
Eski çağlarda insanların çok fazla besin seçeneği olmadığı gibi bu besinleri sağlıklı koşullarda hazırlama, pişirme ve saklama olanaklarının da olmadığı bilgilerimiz arasındadır. Oysaki günümüzde hem besin çeşitliliği, hem de tüketimi giderek artmıştır. Bunun sonucunda ise çoğu gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda aşırı beslenmeye bağlı şişmanlık ve ilişkili diğer sağlık sorunları hızla artış göstermiştir. Besin çeşidinin artması ve insanların çeşitli besinlere kolaylıkla ulaşıp tüketebilmesi bir uçta aşırı beslenme ile ilgili sağlık sorunlarına zemin hazırlarken, diğer uçta yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı sorunlara neden olmaktadır.
Beslenmenin insanların en ilkel ve temel fizyolojik gereksinimi olması yanında, psikolojik ve sosyal boyutlarının da olduğu iyi bilinmektedir. Hemen hemen çoğu sosyal aktivite yemeyi içmeyi de beraberinde getirir. Bundan başka, tüketilen besinlerin çeşidi, miktarı ve hatta tüketilme zamanının bireylerin duygu-durumlarına göre farklılık gösterebildiği de bilinmektedir. Organizma değişik derecelerde ve sürelerde strese maruz kaldığında beyinde serotonin azalmakta ve bunun sonucunda birey, rahatlamak ve mutlu olmak için yemeye yönelmektedir. Her koşulda yeterli ve dengeli beslenmeyi sürdürebilmek, beslenme bilim ve sanatını bilmeyi gerektirir. Bu bilim ve sanatı en iyi uygulayan meslek mensuplarının Beslenme ve Diyetetik eğitimi almış Diyetisyenler olduğu bugün dünyanın hemen her ülkesinde kabul gören bir gerçektir.
Günümüzde teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok bilgiye kolaylıkla ulaşabilmek olanaklı hale gelmiştir. Bu durum bir yandan kısa zamanda bilgi zenginliği fırsatı gibi görünse de, diğer yandan bilgi kirliliğine yol açma olasılığı da göz ardı edilemeyecek boyuttadır. Beslenmenin sağlığın korunması ve geliştirilmesindeki rolünün giderek daha iyi anlaşılmış olması, farklı meslek mensuplarının ve disiplinlerin bu alana ilgisini de artırmıştır. Sağlıklı bilginin üretilmesi, uzun süreli ve nitelikli eğitim ve araştırmaları gerektirdiğinden, alan dışı ya da temel mesleki eğitimden yoksun bireylerin verdiği mesajlar çoğu zaman bilgi kirliliğine katkıda bulunmakta ve zihinleri karıştırmaktadır. Sağlıklı ve güvenilir bilgiye ancak doğru kaynaktan erişilebileceği unutulmamalıdır.
Alanında uzman olan değerli hocalarımızın katkıları ile hazırlamış olduğumuz bu kitabın başta Beslenme ve Diyetetik eğitimi alan üniversite öğrencilerimize ve Sağlık Bilimleri Fakülte ve Yüksekokullarının diğer bölümlerinde eğitim gören öğrencilerimize faydalı bir ders kitabı olabileceği inancındayız. Ayrıca, sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenerek sağlığını korumak ya da iyileştirmek isteyen tüm okuyuculara da önemli katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. "Beslenmenin Esasları ve Sağlığın Korunmasında Beslenme" adını verdiğimiz bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen tüm yazarlarımıza yoğun çalışma programları arasında bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları için çok teşekkür eder; başta öğrencilerimize, meslektaşlarımıza ve akademisyenlere olmak üzere, tüm okuyucularına faydalı olmasını temenni ederim.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 432,00 | 432,00 |
2 | 220,32 | 440,64 |
3 | 149,76 | 449,28 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 432,00 | 432,00 |
2 | 220,32 | 440,64 |
3 | 149,76 | 449,28 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 432,00 | 432,00 |
2 | 220,32 | 440,64 |
3 | 149,76 | 449,28 |