İstanbul kurulduğu andan beri yaşanılan, arzulanan, özlenen, hırpalanan, yağmalanan, sarsılan, yakılan ama yok olmayıp kendi küllerinden yeniden doğan kadim şehir. İstanbullular artık şehrin kadim tarihinden kopuk, onun gizli hazinelerini araştırmaktan yoksun. İstanbulluların her gün soluduğu tarihi havayı özümseyecek onu hissedecek vakti yok. İstanbulluların vakitleri dar, işleri acele. Zira İstanbullular artık çok telaşlı, İstanbul'da yaşamayı sanat haline getiremeyecek kadar meşgul. İstanbul artık ulu bir rüyayı görenlerin, mahur beste dinleyenlerin, efsunlu aşklara gönül verenlerin şehri değil. İstanbul artık huzurunu ve azizliğini yitirip kendi gök kubbemiz olmaktan çıkmaya başlamış durumda. Ancak İstanbul bunca hoyratlığa, yok olan bunca eserlerine, güzelliklerine rağmen yine eşsiz olmayı başarabilen yine yaşanılası yine sevilesi şehir. İstanbul kaldırımlarında dünyanın bütün renklerinin harman olduğu, her bir semtinin farklı iklimleri yaşattığı şehir olma özelliğini koruyor. İstanbul yine revaçta yine arzulanmakta. Ülkenin ve dünyanın dört bucağından insanlar İstanbul'a geliyor. Bir sengine nice acem mülkleri feda edilmese de İstanbul söz konusu olduğunda dünyanın bütün tarihi şehirleri, başkentleri, metropolleri gözden düşüp silikleşiyor. Bu yüzden İstanbul'un kıymetini ortaya koyan şehrin yakın tarihini konu edinen çalışmaları ön plana çıkarmak ve şehrin yaşadığı değişimi İstanbullulara ve meraklılarına anlatmak gerekiyor. Bugüne kadar İstanbul'u her yönden ele alan, onun güzelliklerini anlatan nice eserler kaleme alınmıştır. Elinizdeki bu eser, İstanbul hakkında yeni bir şeyler söyleyen telif bir eser değildir. Ancak bugüne kadar ortaya çıkarılmamış ve İstanbul'un yerel tarihi hakkında çok önemli bilgiler barındıran ve İstanbul'un yazılı hafızasını oluşturma konusunda bütün ömrünü vakfeden meşhur şehir tarihçisi Osman Nuri Ergin'in Osmanlı Türkçesi ile kaleme aldığı bir yazma eserinin çevirisidir. Eser, 1949-1950 yılları arasında, dönemin İstanbul valisi ve belediye başkanı olan Fahrettin Kerim Gökay'ın günlük mesaisi hakkında tutulan notlardan oluşmaktadır. Eserde, vali ve belediye başkanının yaptığı resmi kabuller, ziyaretler ve bu ziyaretler esnasında gerçekleşen konuşmalar ile vali ve belediye başkanının İstanbul'un ilçe ve semtlerinde yaptığı çeşitli teftiş, açılış ve konuşmalar hakkında bilgiler bulunmaktadır. Bugüne kadar hakkında inceleme yapılmayan bu eser, İstanbul'un yerel yönetim tarihi, sosyo-kültürel tarihi ve Türk siyasi tarihi açısından da çok büyük önem taşımaktadır.
İstanbul kurulduğu andan beri yaşanılan, arzulanan, özlenen, hırpalanan, yağmalanan, sarsılan, yakılan ama yok olmayıp kendi küllerinden yeniden doğan kadim şehir. İstanbullular artık şehrin kadim tarihinden kopuk, onun gizli hazinelerini araştırmaktan yoksun. İstanbulluların her gün soluduğu tarihi havayı özümseyecek onu hissedecek vakti yok. İstanbulluların vakitleri dar, işleri acele. Zira İstanbullular artık çok telaşlı, İstanbul'da yaşamayı sanat haline getiremeyecek kadar meşgul. İstanbul artık ulu bir rüyayı görenlerin, mahur beste dinleyenlerin, efsunlu aşklara gönül verenlerin şehri değil. İstanbul artık huzurunu ve azizliğini yitirip kendi gök kubbemiz olmaktan çıkmaya başlamış durumda. Ancak İstanbul bunca hoyratlığa, yok olan bunca eserlerine, güzelliklerine rağmen yine eşsiz olmayı başarabilen yine yaşanılası yine sevilesi şehir. İstanbul kaldırımlarında dünyanın bütün renklerinin harman olduğu, her bir semtinin farklı iklimleri yaşattığı şehir olma özelliğini koruyor. İstanbul yine revaçta yine arzulanmakta. Ülkenin ve dünyanın dört bucağından insanlar İstanbul'a geliyor. Bir sengine nice acem mülkleri feda edilmese de İstanbul söz konusu olduğunda dünyanın bütün tarihi şehirleri, başkentleri, metropolleri gözden düşüp silikleşiyor. Bu yüzden İstanbul'un kıymetini ortaya koyan şehrin yakın tarihini konu edinen çalışmaları ön plana çıkarmak ve şehrin yaşadığı değişimi İstanbullulara ve meraklılarına anlatmak gerekiyor. Bugüne kadar İstanbul'u her yönden ele alan, onun güzelliklerini anlatan nice eserler kaleme alınmıştır. Elinizdeki bu eser, İstanbul hakkında yeni bir şeyler söyleyen telif bir eser değildir. Ancak bugüne kadar ortaya çıkarılmamış ve İstanbul'un yerel tarihi hakkında çok önemli bilgiler barındıran ve İstanbul'un yazılı hafızasını oluşturma konusunda bütün ömrünü vakfeden meşhur şehir tarihçisi Osman Nuri Ergin'in Osmanlı Türkçesi ile kaleme aldığı bir yazma eserinin çevirisidir. Eser, 1949-1950 yılları arasında, dönemin İstanbul valisi ve belediye başkanı olan Fahrettin Kerim Gökay'ın günlük mesaisi hakkında tutulan notlardan oluşmaktadır. Eserde, vali ve belediye başkanının yaptığı resmi kabuller, ziyaretler ve bu ziyaretler esnasında gerçekleşen konuşmalar ile vali ve belediye başkanının İstanbul'un ilçe ve semtlerinde yaptığı çeşitli teftiş, açılış ve konuşmalar hakkında bilgiler bulunmaktadır. Bugüne kadar hakkında inceleme yapılmayan bu eser, İstanbul'un yerel yönetim tarihi, sosyo-kültürel tarihi ve Türk siyasi tarihi açısından da çok büyük önem taşımaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 316,00 | 316,00 |
2 | 161,16 | 322,32 |
3 | 109,55 | 328,64 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 316,00 | 316,00 |
2 | 161,16 | 322,32 |
3 | 109,55 | 328,64 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 316,00 | 316,00 |
2 | 161,16 | 322,32 |
3 | 109,55 | 328,64 |