9786051274850
380129
https://www.ekinkitap.com/bir-meme-kanseri-ve-kanser-savascilari
Bir Meme Kanseri ve Kanser Savaşçıları
147.00
Aydan hastanede aynı bekleme salonunda ve aynı bankta başını Yaşar'ın omzuna koymuş, gözleri kapalı halde, çevreyle hiçbir bağı yok gibi dalıp gitmişti. Neydi bu başına gelenler, yoksa uzun bir rüyada mıydı, kâbus mu görüyordu? Evet evet öyle olmalıydı; bu bir kâbustu, yoksa kendisinin başına böyle bir şey niye gelsin ki, o hiç kimseye kötülük yapmamıştı ki, tam aksine çok yardımsever, çok duygusal bir kişiydi. Ondan dolayı bu olanlara bir anlam veremiyordu.
"Neden ben?" diye sürekli içinden geçiriyordu. Nasıl olmuştu da o sabah endişeyle uyanmıştı, hiç alışkanlığı olmadığı halde televizyonu açmıştı, televizyonda özellikle o saatte öyle bir programın olması nasıl oluyordu bütün bunlar, böyle bir tesadüf olamazdı. Demek ki bu bir rüya, evet hala uyanamadığım, uyanmakta zorlandığım bir rüya, bu rüyadan uyanmalıydı. Evet, bağırmalıydı, Yaşar'ı çağırmalıydı, Yaşar ona yardım edebilirdi, tek kurtuluşu buydu, bu kâbustan kurtulmalıydı, Bu onun hayatı olamazdı, onun hayatı daha güzeldi, onun güzel çocukları vardı, gerçek hayatında çok mutluydu, uyanmalıydı. Birden Yaşar'ın kendisine doğru geldiğini gördü. Evet evet, Yaşar onu uyandıracaktı, bu durumdan kurtaracaktı. Yaşar'ın eğilip onu tuttuğunu gördü, yavaşça kaldırmaya başladı, tamam beni bu rüyadan çekip çıkarıyor diye düşünmeye başladığı anda Yaşar'ın sesini duydu. "Aydan, canım uyan lütfen, uyan" diye bağırdığını duydu, ses kendisine çok yüksek geldi, kendisinin sesin etkisinden sarsıldığını zannederken birden gözleri açıldı. Yaşar elleriyle onun yüzünü tutmuş, uyanması için hafifçe sallıyordu. Panikle çevresine baktı, birden hastanenin bekleme salonunda olduğunu fark etti. Sol göğsünde ağrı hissediyordu, demek ki gerçekti, rüya değildi. Sol göğsündeki ağrı da ameliyat ağrısıydı. Sonra yüzünü çevirdi, Yaşar'ın gözlerine baktı, birden ağlamaya başladı. Yaşar Aydan'ın başını göğsüne dayadı, saçlarını okşamaya başladı.
"Tamam canım, geçti, lütfen kendini topla, her şey yoluna girecek, birazdan içeri gireceğiz." Oturdukları yerden kalkmaya çalıştılar, Aydan kalkmakta çok zorlandı, Yaşar'ın yardımı ile kalkabildi. Doktorun odasına girdiler, doktor masasında Aynur hemşire ile ekranda bir şeylere bakıyordu. Aynur, Aydan'ı görünce ona doğru yürüdü, sıkıca kucaklaştılar. Sonra Yaşar'la da el sıkıştı. Aydan ve Yaşar yine doktorun karşısındaki koltuklara oturdular.
"Neden ben?" diye sürekli içinden geçiriyordu. Nasıl olmuştu da o sabah endişeyle uyanmıştı, hiç alışkanlığı olmadığı halde televizyonu açmıştı, televizyonda özellikle o saatte öyle bir programın olması nasıl oluyordu bütün bunlar, böyle bir tesadüf olamazdı. Demek ki bu bir rüya, evet hala uyanamadığım, uyanmakta zorlandığım bir rüya, bu rüyadan uyanmalıydı. Evet, bağırmalıydı, Yaşar'ı çağırmalıydı, Yaşar ona yardım edebilirdi, tek kurtuluşu buydu, bu kâbustan kurtulmalıydı, Bu onun hayatı olamazdı, onun hayatı daha güzeldi, onun güzel çocukları vardı, gerçek hayatında çok mutluydu, uyanmalıydı. Birden Yaşar'ın kendisine doğru geldiğini gördü. Evet evet, Yaşar onu uyandıracaktı, bu durumdan kurtaracaktı. Yaşar'ın eğilip onu tuttuğunu gördü, yavaşça kaldırmaya başladı, tamam beni bu rüyadan çekip çıkarıyor diye düşünmeye başladığı anda Yaşar'ın sesini duydu. "Aydan, canım uyan lütfen, uyan" diye bağırdığını duydu, ses kendisine çok yüksek geldi, kendisinin sesin etkisinden sarsıldığını zannederken birden gözleri açıldı. Yaşar elleriyle onun yüzünü tutmuş, uyanması için hafifçe sallıyordu. Panikle çevresine baktı, birden hastanenin bekleme salonunda olduğunu fark etti. Sol göğsünde ağrı hissediyordu, demek ki gerçekti, rüya değildi. Sol göğsündeki ağrı da ameliyat ağrısıydı. Sonra yüzünü çevirdi, Yaşar'ın gözlerine baktı, birden ağlamaya başladı. Yaşar Aydan'ın başını göğsüne dayadı, saçlarını okşamaya başladı.
"Tamam canım, geçti, lütfen kendini topla, her şey yoluna girecek, birazdan içeri gireceğiz." Oturdukları yerden kalkmaya çalıştılar, Aydan kalkmakta çok zorlandı, Yaşar'ın yardımı ile kalkabildi. Doktorun odasına girdiler, doktor masasında Aynur hemşire ile ekranda bir şeylere bakıyordu. Aynur, Aydan'ı görünce ona doğru yürüdü, sıkıca kucaklaştılar. Sonra Yaşar'la da el sıkıştı. Aydan ve Yaşar yine doktorun karşısındaki koltuklara oturdular.
Aydan hastanede aynı bekleme salonunda ve aynı bankta başını Yaşar'ın omzuna koymuş, gözleri kapalı halde, çevreyle hiçbir bağı yok gibi dalıp gitmişti. Neydi bu başına gelenler, yoksa uzun bir rüyada mıydı, kâbus mu görüyordu? Evet evet öyle olmalıydı; bu bir kâbustu, yoksa kendisinin başına böyle bir şey niye gelsin ki, o hiç kimseye kötülük yapmamıştı ki, tam aksine çok yardımsever, çok duygusal bir kişiydi. Ondan dolayı bu olanlara bir anlam veremiyordu.
"Neden ben?" diye sürekli içinden geçiriyordu. Nasıl olmuştu da o sabah endişeyle uyanmıştı, hiç alışkanlığı olmadığı halde televizyonu açmıştı, televizyonda özellikle o saatte öyle bir programın olması nasıl oluyordu bütün bunlar, böyle bir tesadüf olamazdı. Demek ki bu bir rüya, evet hala uyanamadığım, uyanmakta zorlandığım bir rüya, bu rüyadan uyanmalıydı. Evet, bağırmalıydı, Yaşar'ı çağırmalıydı, Yaşar ona yardım edebilirdi, tek kurtuluşu buydu, bu kâbustan kurtulmalıydı, Bu onun hayatı olamazdı, onun hayatı daha güzeldi, onun güzel çocukları vardı, gerçek hayatında çok mutluydu, uyanmalıydı. Birden Yaşar'ın kendisine doğru geldiğini gördü. Evet evet, Yaşar onu uyandıracaktı, bu durumdan kurtaracaktı. Yaşar'ın eğilip onu tuttuğunu gördü, yavaşça kaldırmaya başladı, tamam beni bu rüyadan çekip çıkarıyor diye düşünmeye başladığı anda Yaşar'ın sesini duydu. "Aydan, canım uyan lütfen, uyan" diye bağırdığını duydu, ses kendisine çok yüksek geldi, kendisinin sesin etkisinden sarsıldığını zannederken birden gözleri açıldı. Yaşar elleriyle onun yüzünü tutmuş, uyanması için hafifçe sallıyordu. Panikle çevresine baktı, birden hastanenin bekleme salonunda olduğunu fark etti. Sol göğsünde ağrı hissediyordu, demek ki gerçekti, rüya değildi. Sol göğsündeki ağrı da ameliyat ağrısıydı. Sonra yüzünü çevirdi, Yaşar'ın gözlerine baktı, birden ağlamaya başladı. Yaşar Aydan'ın başını göğsüne dayadı, saçlarını okşamaya başladı.
"Tamam canım, geçti, lütfen kendini topla, her şey yoluna girecek, birazdan içeri gireceğiz." Oturdukları yerden kalkmaya çalıştılar, Aydan kalkmakta çok zorlandı, Yaşar'ın yardımı ile kalkabildi. Doktorun odasına girdiler, doktor masasında Aynur hemşire ile ekranda bir şeylere bakıyordu. Aynur, Aydan'ı görünce ona doğru yürüdü, sıkıca kucaklaştılar. Sonra Yaşar'la da el sıkıştı. Aydan ve Yaşar yine doktorun karşısındaki koltuklara oturdular.
"Neden ben?" diye sürekli içinden geçiriyordu. Nasıl olmuştu da o sabah endişeyle uyanmıştı, hiç alışkanlığı olmadığı halde televizyonu açmıştı, televizyonda özellikle o saatte öyle bir programın olması nasıl oluyordu bütün bunlar, böyle bir tesadüf olamazdı. Demek ki bu bir rüya, evet hala uyanamadığım, uyanmakta zorlandığım bir rüya, bu rüyadan uyanmalıydı. Evet, bağırmalıydı, Yaşar'ı çağırmalıydı, Yaşar ona yardım edebilirdi, tek kurtuluşu buydu, bu kâbustan kurtulmalıydı, Bu onun hayatı olamazdı, onun hayatı daha güzeldi, onun güzel çocukları vardı, gerçek hayatında çok mutluydu, uyanmalıydı. Birden Yaşar'ın kendisine doğru geldiğini gördü. Evet evet, Yaşar onu uyandıracaktı, bu durumdan kurtaracaktı. Yaşar'ın eğilip onu tuttuğunu gördü, yavaşça kaldırmaya başladı, tamam beni bu rüyadan çekip çıkarıyor diye düşünmeye başladığı anda Yaşar'ın sesini duydu. "Aydan, canım uyan lütfen, uyan" diye bağırdığını duydu, ses kendisine çok yüksek geldi, kendisinin sesin etkisinden sarsıldığını zannederken birden gözleri açıldı. Yaşar elleriyle onun yüzünü tutmuş, uyanması için hafifçe sallıyordu. Panikle çevresine baktı, birden hastanenin bekleme salonunda olduğunu fark etti. Sol göğsünde ağrı hissediyordu, demek ki gerçekti, rüya değildi. Sol göğsündeki ağrı da ameliyat ağrısıydı. Sonra yüzünü çevirdi, Yaşar'ın gözlerine baktı, birden ağlamaya başladı. Yaşar Aydan'ın başını göğsüne dayadı, saçlarını okşamaya başladı.
"Tamam canım, geçti, lütfen kendini topla, her şey yoluna girecek, birazdan içeri gireceğiz." Oturdukları yerden kalkmaya çalıştılar, Aydan kalkmakta çok zorlandı, Yaşar'ın yardımı ile kalkabildi. Doktorun odasına girdiler, doktor masasında Aynur hemşire ile ekranda bir şeylere bakıyordu. Aynur, Aydan'ı görünce ona doğru yürüdü, sıkıca kucaklaştılar. Sonra Yaşar'la da el sıkıştı. Aydan ve Yaşar yine doktorun karşısındaki koltuklara oturdular.
AKBANK
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 147,00 | 147,00 |
2 | 74,97 | 149,94 |
3 | 50,96 | 152,88 |
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 147,00 | 147,00 |
2 | 74,97 | 149,94 |
3 | 50,96 | 152,88 |
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 147,00 | 147,00 |
2 | 74,97 | 149,94 |
3 | 50,96 | 152,88 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.