Toplumda birlikte yaşarken birbirimize benzediğimiz için mi? bir arada bulunuyoruz. Bizleri bir araya getiren şeylerin benzerliklerimizden kaynaklandığını söyleyebilir miyiz? Hangimiz bir diğerimize tıpa tıp benzemekteyiz? Veya benzemeli miyiz? Bu soruları kime sorarsak soralım hiç kimsenin birbirimize benziyoruz veya benzemeliyiz gibi cevap vermesi söz konusu olmayacaktır. Üstelik kişisel farklılıklarımızın bir zenginlik olduğu bile söylenecektir. Ayrıca bu farklılıklarımızın hepsi genetik özelliklerimizden mi kaynaklanmaktadır? Aynı anne ve babadan dünyaya gelen çocuklar bile birbirlerine tıpa tıp benzemediklerine göre çevresel faktörlerinde alınan eğitiminde kişisel farklılıklarımızda çok önemli rolü var olduğu açıktır. O halde hayat hepimize aynı şansı sunmadığına ve dünyaya gelirken tercihlerimizle kendimizin bile kim olması gerektiğine karar veremediğimize göre neden farklılıklarımızı ötekileştirme aracı olarak kullanmaktayız?
Hayatımın her aşamasında ötekileştirmeye karşı olan bir birey olarak yazdığım kitabımda toplum tarafından farklı, normal değil veya zaman zaman hasta diye adlandırılan kızım için bu adlandırmaların hiç birinin doğru olmadığını göstermek istedim. Tabii burada kızım sadece rol model. Kızım gibi bütün farklılıklar altında ayrıştırdığımız bireyler için söylediklerim. Ayrıca, normal değil kararı verilirken normal olan nedir ki? kızım bu kategoriye uymuyordu? Normal olarak kabul edilen birçok kişi yalan söyleyip insanları kandırmıyor muydu? Sevmediği halde seviyorum demiyor muydu? Oysaki benim kızımın bunların hiçbirisini ne yapma ne de öğrenme şansı yoktu. Neden benim kızım normal değil de bu insanlar normal oluyordu? Hâlbuki insanları eğiterek ahlaklı insan yetiştirmeyi hedeflemiyor muyduk? Öyle ise benim kızım zaten eğitimli olarak dünyaya gelmemiş miydi? Kızımın hayatı daha insancıl ve yalnızca sevgi dolu iken neden ben kızımı normal insanların yalan dünyasına göre şekillendirmeliydim? Kızım ve kızım gibi bireyler azınlık diye haksız mı olmalıydılar? Onlar mı kendilerini eğiterek yalan dünyayı öğrenmeliydiler? Çoğunluk hep haklı mıydı? Çoğunluk mu karar vermeliydi onların nereye girip girmeyeceğine? Nerede eğitilip eğitilmeyeceğine? Üstelik onlar gerçeğin ne olması gerektiğini varlıkları ile bize anlatmıyorlar mıydı? Neden onlardan rahatsız olurken kendi dünyamıza dönüp bakmayı hiç düşünmedik ve düşünmüyoruz? Bütün sorularımın ışığında kızım ve yaşadıklarımızın herkesin her aşamada kendi dünyasına dönüp bakarak yargılamadan SEVGİyle birbirini kabul etmesi için ilham olması dileklerimle….
Toplumda birlikte yaşarken birbirimize benzediğimiz için mi? bir arada bulunuyoruz. Bizleri bir araya getiren şeylerin benzerliklerimizden kaynaklandığını söyleyebilir miyiz? Hangimiz bir diğerimize tıpa tıp benzemekteyiz? Veya benzemeli miyiz? Bu soruları kime sorarsak soralım hiç kimsenin birbirimize benziyoruz veya benzemeliyiz gibi cevap vermesi söz konusu olmayacaktır. Üstelik kişisel farklılıklarımızın bir zenginlik olduğu bile söylenecektir. Ayrıca bu farklılıklarımızın hepsi genetik özelliklerimizden mi kaynaklanmaktadır? Aynı anne ve babadan dünyaya gelen çocuklar bile birbirlerine tıpa tıp benzemediklerine göre çevresel faktörlerinde alınan eğitiminde kişisel farklılıklarımızda çok önemli rolü var olduğu açıktır. O halde hayat hepimize aynı şansı sunmadığına ve dünyaya gelirken tercihlerimizle kendimizin bile kim olması gerektiğine karar veremediğimize göre neden farklılıklarımızı ötekileştirme aracı olarak kullanmaktayız?
Hayatımın her aşamasında ötekileştirmeye karşı olan bir birey olarak yazdığım kitabımda toplum tarafından farklı, normal değil veya zaman zaman hasta diye adlandırılan kızım için bu adlandırmaların hiç birinin doğru olmadığını göstermek istedim. Tabii burada kızım sadece rol model. Kızım gibi bütün farklılıklar altında ayrıştırdığımız bireyler için söylediklerim. Ayrıca, normal değil kararı verilirken normal olan nedir ki? kızım bu kategoriye uymuyordu? Normal olarak kabul edilen birçok kişi yalan söyleyip insanları kandırmıyor muydu? Sevmediği halde seviyorum demiyor muydu? Oysaki benim kızımın bunların hiçbirisini ne yapma ne de öğrenme şansı yoktu. Neden benim kızım normal değil de bu insanlar normal oluyordu? Hâlbuki insanları eğiterek ahlaklı insan yetiştirmeyi hedeflemiyor muyduk? Öyle ise benim kızım zaten eğitimli olarak dünyaya gelmemiş miydi? Kızımın hayatı daha insancıl ve yalnızca sevgi dolu iken neden ben kızımı normal insanların yalan dünyasına göre şekillendirmeliydim? Kızım ve kızım gibi bireyler azınlık diye haksız mı olmalıydılar? Onlar mı kendilerini eğiterek yalan dünyayı öğrenmeliydiler? Çoğunluk hep haklı mıydı? Çoğunluk mu karar vermeliydi onların nereye girip girmeyeceğine? Nerede eğitilip eğitilmeyeceğine? Üstelik onlar gerçeğin ne olması gerektiğini varlıkları ile bize anlatmıyorlar mıydı? Neden onlardan rahatsız olurken kendi dünyamıza dönüp bakmayı hiç düşünmedik ve düşünmüyoruz? Bütün sorularımın ışığında kızım ve yaşadıklarımızın herkesin her aşamada kendi dünyasına dönüp bakarak yargılamadan SEVGİyle birbirini kabul etmesi için ilham olması dileklerimle….
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,00 | 200,00 |
2 | 102,00 | 204,00 |
3 | 69,33 | 208,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,00 | 200,00 |
2 | 102,00 | 204,00 |
3 | 69,33 | 208,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,00 | 200,00 |
2 | 102,00 | 204,00 |
3 | 69,33 | 208,00 |