Bu eser, delilik psikolojisine ait kapsamlı bir inceleme olmak iddiasında değildir. Bugün birbirinden farklı düşünce biçimleri olan ekoller ve bunların çeşitli çalışma usulleri arasında o kadar esaslı farklar vardır ki, o yüzden bir konuyu kısaca yazmak olanaksızdır, denilebilir. Bizim amacımız, ruh hastalıkları alanında birinci derecede kıymete sahip bulunan ve yeni araştırmalar içinde geniş bir kaynak olan son gelişmeleri, bildirmeye çalışmaktan ibarettir.
Konunun sistematik bir biçimde ele alınmasına, azami dikkat gösterildi ki; ortaya konulan esas prensipler, mümkün olduğu kadar açık bir biçimde ortaya konulabilsin. Ancak küçük kapsamlı bir eserde bir konuyu sistematik bir biçimde yazmak da, az çok dogmatik bir durum olacaktır.
Okurlara, burada gördükleri konulardan bazılarının, henüz kesin kabul görmemiş konular olduğunu da hemen söylemek ve bunların, gelecek günlerde belki birçok değişikliklere uğrayacak varsayımlar olduklarını da ilave etmek gerekecektir.
Eserde tesadüf edilen genel prensiplerden büyük bir kısmı, şimdiye kadar klinik psikolojide en orijinal ve yaratıcı bir adam olan Prof. Freud'un eseridir. Burada onun için ne söylesem, ona ne kadar borçlu olduğumu anlatamam. Ancak Prof. Freud ile öğrencilerinin ileri sürdüklerinin tümünü kabul ettiğimi de söyleyemem. Çünkü bunların çoğu, bence henüz ispat edilmemiş ve temelsiz olan şeylerdir.
Eserlerine müracaat ettiğim otoriteler arasında; Zürich'li Jung, Prof. Janet, Prof. Pearson ve merhum Krafft Ebbing'i özellikle belirtmeliyim. Son olarak da "Herd İnstinct/sürü içgüdüsü" kavramı için Trotter'in iki eserini belirtmeliyim.
Bu eser, delilik psikolojisine ait kapsamlı bir inceleme olmak iddiasında değildir. Bugün birbirinden farklı düşünce biçimleri olan ekoller ve bunların çeşitli çalışma usulleri arasında o kadar esaslı farklar vardır ki, o yüzden bir konuyu kısaca yazmak olanaksızdır, denilebilir. Bizim amacımız, ruh hastalıkları alanında birinci derecede kıymete sahip bulunan ve yeni araştırmalar içinde geniş bir kaynak olan son gelişmeleri, bildirmeye çalışmaktan ibarettir.
Konunun sistematik bir biçimde ele alınmasına, azami dikkat gösterildi ki; ortaya konulan esas prensipler, mümkün olduğu kadar açık bir biçimde ortaya konulabilsin. Ancak küçük kapsamlı bir eserde bir konuyu sistematik bir biçimde yazmak da, az çok dogmatik bir durum olacaktır.
Okurlara, burada gördükleri konulardan bazılarının, henüz kesin kabul görmemiş konular olduğunu da hemen söylemek ve bunların, gelecek günlerde belki birçok değişikliklere uğrayacak varsayımlar olduklarını da ilave etmek gerekecektir.
Eserde tesadüf edilen genel prensiplerden büyük bir kısmı, şimdiye kadar klinik psikolojide en orijinal ve yaratıcı bir adam olan Prof. Freud'un eseridir. Burada onun için ne söylesem, ona ne kadar borçlu olduğumu anlatamam. Ancak Prof. Freud ile öğrencilerinin ileri sürdüklerinin tümünü kabul ettiğimi de söyleyemem. Çünkü bunların çoğu, bence henüz ispat edilmemiş ve temelsiz olan şeylerdir.
Eserlerine müracaat ettiğim otoriteler arasında; Zürich'li Jung, Prof. Janet, Prof. Pearson ve merhum Krafft Ebbing'i özellikle belirtmeliyim. Son olarak da "Herd İnstinct/sürü içgüdüsü" kavramı için Trotter'in iki eserini belirtmeliyim.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 101,12 | 101,12 |
2 | 51,57 | 103,14 |
3 | 35,05 | 105,16 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 101,12 | 101,12 |
2 | 51,57 | 103,14 |
3 | 35,05 | 105,16 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 101,12 | 101,12 |
2 | 51,57 | 103,14 |
3 | 35,05 | 105,16 |