Birisi üstte, o altta iniş yapmıştı uçak havaalanına. Bir elin parmakları kadar olan yolcular valizlerini alıp çıkış kapısına yöneldiler. Küçük bir havaalanı idi şehir dışında. Kapıdaki görevliye sordu: "Kargo nerede? Cenazem var da.". Memur, "Tel örgüler boyunca git, önüne gelen yoldan devam et." dedi.
Gece saat iki yağmur yağıyor, etrafta sokak köpekleri dolaşıyor, yol gittikçe karanlıklaşıyordu. O, kırk üç senelik eşinin tabutunu arıyordu. Neler geçmiyordu ki aklından ve işte o yıkıldığı an ömür boyu unutamadığı gece...
Neydi onu yere seren olay? İşte dikenli yolun sonu...
Birisi üstte, o altta iniş yapmıştı uçak havaalanına. Bir elin parmakları kadar olan yolcular valizlerini alıp çıkış kapısına yöneldiler. Küçük bir havaalanı idi şehir dışında. Kapıdaki görevliye sordu: "Kargo nerede? Cenazem var da.". Memur, "Tel örgüler boyunca git, önüne gelen yoldan devam et." dedi.
Gece saat iki yağmur yağıyor, etrafta sokak köpekleri dolaşıyor, yol gittikçe karanlıklaşıyordu. O, kırk üç senelik eşinin tabutunu arıyordu. Neler geçmiyordu ki aklından ve işte o yıkıldığı an ömür boyu unutamadığı gece...
Neydi onu yere seren olay? İşte dikenli yolun sonu...