Sokrates sorgulanmamış bir hayatın yaşamaya değer olmadığını söylerken yaşamın basit bir şekilde sadece hayatta kalmaktan ibaret olmadığını, yaşam üzerine sürekli bir tefekkür ve arayış içinde olmayı, daimi olarak benliğin diğer benlikler ile olan ilişkisi içerisinde sorgulanması gerekliliğini tüm insanlara salık verir.
Bu süreç, insanı yaşamda sonu gelmez bir arayışçı olarak imlerken onun en nihayetinde kendi yaşamı için bir hakikate ulaşmasını önceler. Arayış, kişinin kendi ile yola çıkmasını, öncelikle kendi gölge yönü ile yüzleşerek mevcut dünyadaki uykusundan uyanmasını ve yüzünü Platoncu güneşe dönmesini gerektirir.
Yaşamda hakikat arayışında olanlar için dünyevi bağlılıkların ötesinde tinsel bir kurtuluş ihtimali tüm insanlığın daha iyiye doğru evrilmesini sağlayacak bir umut vaat eder. Doris Lessing, görünür gerçekliğin rasyonalizm adına büyük bir bağlılık ile peşinden gidildiği yirminci yüzyılda bu kurtuluş ihtimaline inanarak yola çıkan, arayışın daimi bir şekilde "yolda olmak" ile eşdeğer olduğunun farkında olan, görünürün ötesindeki hakikatlerin izini süren bir düşünür ve yazar olarak kendi yolculuğunu öteki insanlara yazını aracılığı ile rehber kılar.
Lessing, yirminci yüzyılın birçok insanı peşinden sürüklediği Marksizm, feminizm, psikanaliz gibi kurulu büyük anlatıları ne dışarıdan tamamen reddiyeci bir tavır ile öteler ne de kendi arayış yolculuğunda belirli dönemlerde uğradığı bu durakları sorgusuz olarak benimser.
Onun tutumu, kendisinin tecrübe ederek sağlamasını yapmadığı herhangi bir izm'i yaşamının anlamı olarak belirlemek olmamıştır.Bu nedenle, deneyimlediği her yol Lessing'in kendi benliğini baştan kurup tekrar yıkmasını sağlayacak bir yeniden inşa olarak okunmalıdır.
Dünyevi kazanımlar, politik idealler, hazcı tutumlar, tarihsel ilerlemeye inanç ve devamında tüm bunlara karşı inanç kaybı Doris Lessing'in var olan gerçeklerin ve verili nesnelliğin ötesinde mistik bir hakikat alanına girmesine ve Batının büyüklenmeci rasyonalizmine savaş açarak Doğunun manevi ve mistik yoluna yönelmesine neden olur. Bu arayış yolunda ise artık rehberi Sufizm olacaktır.
Sokrates sorgulanmamış bir hayatın yaşamaya değer olmadığını söylerken yaşamın basit bir şekilde sadece hayatta kalmaktan ibaret olmadığını, yaşam üzerine sürekli bir tefekkür ve arayış içinde olmayı, daimi olarak benliğin diğer benlikler ile olan ilişkisi içerisinde sorgulanması gerekliliğini tüm insanlara salık verir.
Bu süreç, insanı yaşamda sonu gelmez bir arayışçı olarak imlerken onun en nihayetinde kendi yaşamı için bir hakikate ulaşmasını önceler. Arayış, kişinin kendi ile yola çıkmasını, öncelikle kendi gölge yönü ile yüzleşerek mevcut dünyadaki uykusundan uyanmasını ve yüzünü Platoncu güneşe dönmesini gerektirir.
Yaşamda hakikat arayışında olanlar için dünyevi bağlılıkların ötesinde tinsel bir kurtuluş ihtimali tüm insanlığın daha iyiye doğru evrilmesini sağlayacak bir umut vaat eder. Doris Lessing, görünür gerçekliğin rasyonalizm adına büyük bir bağlılık ile peşinden gidildiği yirminci yüzyılda bu kurtuluş ihtimaline inanarak yola çıkan, arayışın daimi bir şekilde "yolda olmak" ile eşdeğer olduğunun farkında olan, görünürün ötesindeki hakikatlerin izini süren bir düşünür ve yazar olarak kendi yolculuğunu öteki insanlara yazını aracılığı ile rehber kılar.
Lessing, yirminci yüzyılın birçok insanı peşinden sürüklediği Marksizm, feminizm, psikanaliz gibi kurulu büyük anlatıları ne dışarıdan tamamen reddiyeci bir tavır ile öteler ne de kendi arayış yolculuğunda belirli dönemlerde uğradığı bu durakları sorgusuz olarak benimser.
Onun tutumu, kendisinin tecrübe ederek sağlamasını yapmadığı herhangi bir izm'i yaşamının anlamı olarak belirlemek olmamıştır.Bu nedenle, deneyimlediği her yol Lessing'in kendi benliğini baştan kurup tekrar yıkmasını sağlayacak bir yeniden inşa olarak okunmalıdır.
Dünyevi kazanımlar, politik idealler, hazcı tutumlar, tarihsel ilerlemeye inanç ve devamında tüm bunlara karşı inanç kaybı Doris Lessing'in var olan gerçeklerin ve verili nesnelliğin ötesinde mistik bir hakikat alanına girmesine ve Batının büyüklenmeci rasyonalizmine savaş açarak Doğunun manevi ve mistik yoluna yönelmesine neden olur. Bu arayış yolunda ise artık rehberi Sufizm olacaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192,00 | 192,00 |
2 | 99,84 | 199,68 |
3 | 69,12 | 207,36 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192,00 | 192,00 |
2 | 99,84 | 199,68 |
3 | 69,12 | 207,36 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192,00 | 192,00 |
2 | 99,84 | 199,68 |
3 | 69,12 | 207,36 |