Menakıb-ı Çehar Yar-ı Güzin adlı bu kitabın müellifi Şemseddin Ahmed bin Muhammed el Sivasi kısaca Şemseddin Sivasi ismiyle tanınan büyük bir Türk-İslâm mütefekkiri ve bilginidir İlim ve irfan hayatımıza otuzdan fazla değerli eser katmış olan bu büyük zat yalnız din ve tasavvuf ilimlerinde değil aynı zamanda dil ve edebiyat üzerinde de üstün bir kudret sahibi olduğunu göstermiştir. On beşten fazla manzum eseri hem bir dil ve edebiyat şaheseri hem de derin bir din ve tasavvuf hakikatleri hazinesidir Müellifin bu kitabı ise. İslâmiyetin altın çağını temsil eden dört büyük halife devrine ait bugüne kadar yazılmış olan pek çok kitaplar arasında hâlâ güzelliğini ve üstünlüğünü koruyan bir eserdir Çünkü: bu büyük eser dört büyük halife devrine ait en sıhhatli kaynaklardan süzülerek sahih hadislere ve âyetlere dayanarak bilhassa bu husustaki değişik ve birbirine zıt indî kanaatların asla tesirine kapılmayarak hakkı ve hakikati en açık bir şekilde tebellür ettiren bir ilham-ı rabbani ve feyz-i mukaddesle hazırlanıp kaleme alınmıştır Bu yüzdendir ki. bu eser halkın sevdiği elden ele dolaşan ve dillerde zevkle yad edilen bir dini destan haline gelmiştir. Malumdur ki dört halife devrinden sonra müslümanlar arasında çeşitli dinî ve siyasî aykırılıklar baş göstermiştir Din gayretinden ziyade tac taht soy ve iktidar gayretiyle körüklenen bu aykırılık ve çekişmeler zamanla gelişerek. Peygamber Efendimizin ve Onun mukaddes izinden giden Dört Sevgili Dostunun bir tek kıblede birleştirdiği İslâm cemaatını çeşitli hiziplere ayırıp parçalamıştır. Daha sonraki asırlarda gelen sünnet ve cemaat ehli âlimlerinden pek çoğu bu tefrikayı ortadan kaldırıp yeniden İslâm birliğini kurmak için yılmadan usanmadan hayatlarını istihkar ederek mücahade ve mücadele ettiler sayısız eserler yazdılar talebeler yetiştirdiler zalim sultanlara karşı hakkı söylemekten çekinmediler hatta bu yolda hiç çekinmeden canlarını feda ettiler. Bütün bu üstün çabalara rağmen bugün bile müslümanlar arasında asırlardan beri devam edegelen bu ihtilâf ve çekişmelerin artığı olan bazı ifrat ve tefritlerin izlerine rastlamak mümkündür. Esasen her ifratın bulunduğu yerde onun zarurî ve tabiî tepkisi olan bir tefritin bulunacağı muhakkaktır Halbuki ifrat ve tefritin her ikisi de İslâm'dan değildir ve ancak islam ı parçalayıcı birliği bozucu bir aşırılıktır İslam in sevdiği ve seçtiği yol daima itidal yolu olmuştur Şemsettin sivasi dört büyük halife Resûl-i Ekrem Efendimiz Hazretleri de. ümmetine ısrarla bu orta yolu emir ve tavsiye buyurmuştur Çünkü itidal yolu olan orta yol birleştirici ve toplayıcıdır Halbuki ifrat ve tefrit yolu parçalayıcı ve dağıtıcıdır. İşte bu kitap. İslâm birliğini sağlayacak olan ve Peygamber Efendimizin emir ve tavsiyelerine en uygun olan bu orta yoldan dışarı çıkmamış hiç bir aşın fırkanın tesirine kapılmamış doğrudan doğruya Haktan aldığı ilhamla Peygamberimizin Dört Sevgili Dostunun menkıbelerini en sıhhatli bir şekilde ifade edip açıklamıştır. Hiç şüphesiz ki. bu büyük insanların hayatlarını ve menkıbelerini okumaktan maksat kendi kusurlarımızı bilmek ve o kemal sahiplerine bakarak kendi eksiklerimizi tamamlamaktır. Dünya ve âhiret kazançlarının en büyüğü bu gayeye ulaşmak hiç olmazsa elinden geldiğince ona yaklaşmaktır. İşte bu ulvî gayeye elimizden geldiği kadar biz de hizmet edebilmek maksadıyle bu değerli eserin aslını eksiksiz olarak ve aslına en sadık bir şekilde sadeleştirerek size takdim etmeye çalıştık. Gerçi bu eserin bizden önce yapılmış bazı sadeleştirmelerini gördük; fakat bunlar bizi o kadar üzdü ki onun tamamını eksiksiz olarak ve asla bozmayarak sadeleştirmeye mecbur kaldık. Çünkü diğerleri eserin en özlü kısımlarını almadıkları gibi ifrat ve tefrit fırkalarının tesiri altında kalarak eserin aslını tahrif edecek derecede ilâveler yapmış ve maalesef İslâm birliğini parçalayıcı bir takım telkinlere âlet olmaktan Kendilerini kurtaramamış böylece hizmet şöyle dursun belki hedm (yıkma) yoluna sapmışlardır şemseddin sivasi dört halife hayatı Şüphesiz ki. bizim yaptığımız da hatadan ve noksandan beri değildir Fakat şurası muhakkaktır ki diğerleri gibi aslını tahrif etmekten tamamen uzaktır Bu hususta söyliyebileceğimiz yegâne şey. eserin aslına tamamen sadık kalmaya çalıştığımız ve kendi indî kanaatımıza uygun görmediğimiz bazı kısımlarını kitaptan çıkarmağa çalışmadığımızdır. Bütün kusurlarımıza rağmen bu şekilde hareket etmekle büyük bir veli olan Şemseddin Sivasi Hazretlerinin ruhaniyetini hoşnud etmeyi ve Hakkın rızasını umarız. Allah'dan hidayet ve yardım niyaz ederek takdim ederiz...
Menakıb-ı Çehar Yar-ı Güzin adlı bu kitabın müellifi Şemseddin Ahmed bin Muhammed el Sivasi kısaca Şemseddin Sivasi ismiyle tanınan büyük bir Türk-İslâm mütefekkiri ve bilginidir İlim ve irfan hayatımıza otuzdan fazla değerli eser katmış olan bu büyük zat yalnız din ve tasavvuf ilimlerinde değil aynı zamanda dil ve edebiyat üzerinde de üstün bir kudret sahibi olduğunu göstermiştir. On beşten fazla manzum eseri hem bir dil ve edebiyat şaheseri hem de derin bir din ve tasavvuf hakikatleri hazinesidir Müellifin bu kitabı ise. İslâmiyetin altın çağını temsil eden dört büyük halife devrine ait bugüne kadar yazılmış olan pek çok kitaplar arasında hâlâ güzelliğini ve üstünlüğünü koruyan bir eserdir Çünkü: bu büyük eser dört büyük halife devrine ait en sıhhatli kaynaklardan süzülerek sahih hadislere ve âyetlere dayanarak bilhassa bu husustaki değişik ve birbirine zıt indî kanaatların asla tesirine kapılmayarak hakkı ve hakikati en açık bir şekilde tebellür ettiren bir ilham-ı rabbani ve feyz-i mukaddesle hazırlanıp kaleme alınmıştır Bu yüzdendir ki. bu eser halkın sevdiği elden ele dolaşan ve dillerde zevkle yad edilen bir dini destan haline gelmiştir. Malumdur ki dört halife devrinden sonra müslümanlar arasında çeşitli dinî ve siyasî aykırılıklar baş göstermiştir Din gayretinden ziyade tac taht soy ve iktidar gayretiyle körüklenen bu aykırılık ve çekişmeler zamanla gelişerek. Peygamber Efendimizin ve Onun mukaddes izinden giden Dört Sevgili Dostunun bir tek kıblede birleştirdiği İslâm cemaatını çeşitli hiziplere ayırıp parçalamıştır. Daha sonraki asırlarda gelen sünnet ve cemaat ehli âlimlerinden pek çoğu bu tefrikayı ortadan kaldırıp yeniden İslâm birliğini kurmak için yılmadan usanmadan hayatlarını istihkar ederek mücahade ve mücadele ettiler sayısız eserler yazdılar talebeler yetiştirdiler zalim sultanlara karşı hakkı söylemekten çekinmediler hatta bu yolda hiç çekinmeden canlarını feda ettiler. Bütün bu üstün çabalara rağmen bugün bile müslümanlar arasında asırlardan beri devam edegelen bu ihtilâf ve çekişmelerin artığı olan bazı ifrat ve tefritlerin izlerine rastlamak mümkündür. Esasen her ifratın bulunduğu yerde onun zarurî ve tabiî tepkisi olan bir tefritin bulunacağı muhakkaktır Halbuki ifrat ve tefritin her ikisi de İslâm'dan değildir ve ancak islam ı parçalayıcı birliği bozucu bir aşırılıktır İslam in sevdiği ve seçtiği yol daima itidal yolu olmuştur Şemsettin sivasi dört büyük halife Resûl-i Ekrem Efendimiz Hazretleri de. ümmetine ısrarla bu orta yolu emir ve tavsiye buyurmuştur Çünkü itidal yolu olan orta yol birleştirici ve toplayıcıdır Halbuki ifrat ve tefrit yolu parçalayıcı ve dağıtıcıdır. İşte bu kitap. İslâm birliğini sağlayacak olan ve Peygamber Efendimizin emir ve tavsiyelerine en uygun olan bu orta yoldan dışarı çıkmamış hiç bir aşın fırkanın tesirine kapılmamış doğrudan doğruya Haktan aldığı ilhamla Peygamberimizin Dört Sevgili Dostunun menkıbelerini en sıhhatli bir şekilde ifade edip açıklamıştır. Hiç şüphesiz ki. bu büyük insanların hayatlarını ve menkıbelerini okumaktan maksat kendi kusurlarımızı bilmek ve o kemal sahiplerine bakarak kendi eksiklerimizi tamamlamaktır. Dünya ve âhiret kazançlarının en büyüğü bu gayeye ulaşmak hiç olmazsa elinden geldiğince ona yaklaşmaktır. İşte bu ulvî gayeye elimizden geldiği kadar biz de hizmet edebilmek maksadıyle bu değerli eserin aslını eksiksiz olarak ve aslına en sadık bir şekilde sadeleştirerek size takdim etmeye çalıştık. Gerçi bu eserin bizden önce yapılmış bazı sadeleştirmelerini gördük; fakat bunlar bizi o kadar üzdü ki onun tamamını eksiksiz olarak ve asla bozmayarak sadeleştirmeye mecbur kaldık. Çünkü diğerleri eserin en özlü kısımlarını almadıkları gibi ifrat ve tefrit fırkalarının tesiri altında kalarak eserin aslını tahrif edecek derecede ilâveler yapmış ve maalesef İslâm birliğini parçalayıcı bir takım telkinlere âlet olmaktan Kendilerini kurtaramamış böylece hizmet şöyle dursun belki hedm (yıkma) yoluna sapmışlardır şemseddin sivasi dört halife hayatı Şüphesiz ki. bizim yaptığımız da hatadan ve noksandan beri değildir Fakat şurası muhakkaktır ki diğerleri gibi aslını tahrif etmekten tamamen uzaktır Bu hususta söyliyebileceğimiz yegâne şey. eserin aslına tamamen sadık kalmaya çalıştığımız ve kendi indî kanaatımıza uygun görmediğimiz bazı kısımlarını kitaptan çıkarmağa çalışmadığımızdır. Bütün kusurlarımıza rağmen bu şekilde hareket etmekle büyük bir veli olan Şemseddin Sivasi Hazretlerinin ruhaniyetini hoşnud etmeyi ve Hakkın rızasını umarız. Allah'dan hidayet ve yardım niyaz ederek takdim ederiz...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 324,00 | 324,00 |
2 | 165,24 | 330,48 |
3 | 112,32 | 336,96 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 324,00 | 324,00 |
2 | 165,24 | 330,48 |
3 | 112,32 | 336,96 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 324,00 | 324,00 |
2 | 165,24 | 330,48 |
3 | 112,32 | 336,96 |