İnsan, mutluluk arayışında pek çok yola başvurmakta; kimi zaman umutla yöneldiği şeylerin onu mutluluktan uzaklaştırdığını fark etmektedir. Mutluluk için çabalayıp uğruna ömrünü tükettiği hedeerin beklediği tatmini sunmaması ise derin bir pişmanlık ve umutsuzluk yaratır. Bu durum, insanın hangi durum ve şartların kendisini gerçek anlamda mutlu edeceğini bilememesinden kaynaklanmaktadır. Kuran-ı Kerim, Allahın emir ve yasaklarına uyulduğu takdirde insana hem dünya hem de ahiret saadeti vaat eder. Ayrıca cennete kabul edilenlerin oradaki mutluluğunu ve yaşam kesitlerini anlatarak, insanlara dünyadaki sıkıntılara sabretmeleri halinde kendilerini nelerin beklediğini gösterir ve kulluk azmini pekiştirir. Ancak cennet nimetlerinin tasvirinin amacı yalnızca bu değildir. Kuran'da "saîd" yani "mutlu" olarak nitelendirilen cennet ehlinin mutluluğuna dair anlatılan unsurlar aynı zamanda bize dünya hayatında da gerçek mutluluğun ipuçlarını vermektedir. Cennetteki mutluluğun bir kısmı bedensel ve fiziksel yönüyle insana hitap eden cismani nimetlere dayanır. Ancak insanı orada gerçek anlamda mutlu eden, ruhsal tatmin sağlayan manevi nimetlerdir. İnsan, dünyada mutluluğu dış etkenlerde arayarak, başkalarından
gelen iyilikler ve kazançlarla mutlu olacağını düşünme eğilimindedir. Ancak yalnızca alıcı konumunda bulunmak ve dışarıdan beklentilerle yaşamak, gerçek mutluluğu sağlamaz. Bu bağlamda mutluluk, esasen içsel bir deneyimdir.
Sadece başkalarının ona sunacağı iyilikler veya elde edeceği maddi kazançlarla mutlu olacağını sanmak, insanın büyük bir yanılgıya düşmesidir. İnsanı gerçek anlamda mutlu eden, dışarıdan gelen nimetlerin yanı sıra, kendisinin de karşısındaki insana samimiyetle yaptığı iyilikler ve karşılık beklemeden yaptığı samimi davranışlardır. Cennette insanların ruh hallerine dair ayetler incelendiğinde, kişinin sadece iyi muamele görmesinin mutluluk için yeterli olmadığı, aynı zamanda muhatabına karşı da fedakârlık, iyilik ve iyi niyetle yaklaşmasının gerektiği görülmektedir. Bu, kişinin gerçek mutluluğu için zorunlu bir durumdur. İşte bu çalışma, cennet ehlinin elde ettiği ruhani nimetleri inceleyerek, bu içsel zenginliklerin dünyada nasıl kazanılabileceğini Kuran ve sünnet ışığında araştırmayı amaçlamaktadır.
İnsan, mutluluk arayışında pek çok yola başvurmakta; kimi zaman umutla yöneldiği şeylerin onu mutluluktan uzaklaştırdığını fark etmektedir. Mutluluk için çabalayıp uğruna ömrünü tükettiği hedeerin beklediği tatmini sunmaması ise derin bir pişmanlık ve umutsuzluk yaratır. Bu durum, insanın hangi durum ve şartların kendisini gerçek anlamda mutlu edeceğini bilememesinden kaynaklanmaktadır. Kuran-ı Kerim, Allahın emir ve yasaklarına uyulduğu takdirde insana hem dünya hem de ahiret saadeti vaat eder. Ayrıca cennete kabul edilenlerin oradaki mutluluğunu ve yaşam kesitlerini anlatarak, insanlara dünyadaki sıkıntılara sabretmeleri halinde kendilerini nelerin beklediğini gösterir ve kulluk azmini pekiştirir. Ancak cennet nimetlerinin tasvirinin amacı yalnızca bu değildir. Kuran'da "saîd" yani "mutlu" olarak nitelendirilen cennet ehlinin mutluluğuna dair anlatılan unsurlar aynı zamanda bize dünya hayatında da gerçek mutluluğun ipuçlarını vermektedir. Cennetteki mutluluğun bir kısmı bedensel ve fiziksel yönüyle insana hitap eden cismani nimetlere dayanır. Ancak insanı orada gerçek anlamda mutlu eden, ruhsal tatmin sağlayan manevi nimetlerdir. İnsan, dünyada mutluluğu dış etkenlerde arayarak, başkalarından
gelen iyilikler ve kazançlarla mutlu olacağını düşünme eğilimindedir. Ancak yalnızca alıcı konumunda bulunmak ve dışarıdan beklentilerle yaşamak, gerçek mutluluğu sağlamaz. Bu bağlamda mutluluk, esasen içsel bir deneyimdir.
Sadece başkalarının ona sunacağı iyilikler veya elde edeceği maddi kazançlarla mutlu olacağını sanmak, insanın büyük bir yanılgıya düşmesidir. İnsanı gerçek anlamda mutlu eden, dışarıdan gelen nimetlerin yanı sıra, kendisinin de karşısındaki insana samimiyetle yaptığı iyilikler ve karşılık beklemeden yaptığı samimi davranışlardır. Cennette insanların ruh hallerine dair ayetler incelendiğinde, kişinin sadece iyi muamele görmesinin mutluluk için yeterli olmadığı, aynı zamanda muhatabına karşı da fedakârlık, iyilik ve iyi niyetle yaklaşmasının gerektiği görülmektedir. Bu, kişinin gerçek mutluluğu için zorunlu bir durumdur. İşte bu çalışma, cennet ehlinin elde ettiği ruhani nimetleri inceleyerek, bu içsel zenginliklerin dünyada nasıl kazanılabileceğini Kuran ve sünnet ışığında araştırmayı amaçlamaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 154,00 | 154,00 |
2 | 80,08 | 160,16 |
3 | 55,44 | 166,32 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 154,00 | 154,00 |
2 | 80,08 | 160,16 |
3 | 55,44 | 166,32 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 154,00 | 154,00 |
2 | 80,08 | 160,16 |
3 | 55,44 | 166,32 |