İslâmın sonraki nesillere ulaşmasında asli unsur olan sahâbe, haklarında müstakil türde eserler kaleme alınan bir topluluk olmuştur. Bu doğrultuda Ehl-i sünnet kelâmcıları da onları eserlerinde konu edinmişlerdir. Tıpkı diğer İslâm âlimleri gibi, dönemlerinin en zeki ve çalışkan insanları arasında olan, ilmi birikimleri hayranlık uyandıracak düzeyde bulunan, olayları sadece nakil ile değil akli ölçütlerle de değerlendiren, bir yanlış aktarım gördüğünde buna müdahale etmeye çalışan, kimi zaman bunu reddiye türü bir esere döken Ehl-i sünnet kelâmcıları, sahâbîler hakkında oldukça nezih bir dil geliştirmiş, kılı kırk yarar titizlikte ifadeler seçmiş ve onları hak ettikleri mevkie yerleştirmiştir. Bu tebcil anlayışına alternatif olarak sunulan ashap tablosunun ressamlarını, bu ulema topluluğuna tercih etmeyi gerektirecek makul bir sebep yoktur. Dolayısıyla önemli bir zekâ birikimine, yoğun bir ilmî gayrete dayanılarak oluşturulan ve oldukça hassas dinî ölçülerle tespit edilen bu sahâbe anlayışını sadece bir kısım olayların bıraktığı izlenimler üzerinden yıkmaya çalışmak ve bu düşüncenin bırakacağı hasarı göz ardı etmek iyi bir tercih olmasa gerektir. Ehl-i sünnet kelâmcılarının neleri ön plana alarak bir sahâbe düşüncesi tesis ettiklerinin anlaşılmasına, ashap hakkında geliştirilmesi gerektiğini düşündükleri tavrın özümsenmesine hizmet etmeyi hedefleyen bu çalışma bir nebze de olsa ilgili hususlarda katkı sunacak olursa görevini ifa etmiş olacaktır.
İslâmın sonraki nesillere ulaşmasında asli unsur olan sahâbe, haklarında müstakil türde eserler kaleme alınan bir topluluk olmuştur. Bu doğrultuda Ehl-i sünnet kelâmcıları da onları eserlerinde konu edinmişlerdir. Tıpkı diğer İslâm âlimleri gibi, dönemlerinin en zeki ve çalışkan insanları arasında olan, ilmi birikimleri hayranlık uyandıracak düzeyde bulunan, olayları sadece nakil ile değil akli ölçütlerle de değerlendiren, bir yanlış aktarım gördüğünde buna müdahale etmeye çalışan, kimi zaman bunu reddiye türü bir esere döken Ehl-i sünnet kelâmcıları, sahâbîler hakkında oldukça nezih bir dil geliştirmiş, kılı kırk yarar titizlikte ifadeler seçmiş ve onları hak ettikleri mevkie yerleştirmiştir. Bu tebcil anlayışına alternatif olarak sunulan ashap tablosunun ressamlarını, bu ulema topluluğuna tercih etmeyi gerektirecek makul bir sebep yoktur. Dolayısıyla önemli bir zekâ birikimine, yoğun bir ilmî gayrete dayanılarak oluşturulan ve oldukça hassas dinî ölçülerle tespit edilen bu sahâbe anlayışını sadece bir kısım olayların bıraktığı izlenimler üzerinden yıkmaya çalışmak ve bu düşüncenin bırakacağı hasarı göz ardı etmek iyi bir tercih olmasa gerektir. Ehl-i sünnet kelâmcılarının neleri ön plana alarak bir sahâbe düşüncesi tesis ettiklerinin anlaşılmasına, ashap hakkında geliştirilmesi gerektiğini düşündükleri tavrın özümsenmesine hizmet etmeyi hedefleyen bu çalışma bir nebze de olsa ilgili hususlarda katkı sunacak olursa görevini ifa etmiş olacaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 139,40 | 139,40 |
2 | 71,09 | 142,19 |
3 | 48,33 | 144,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 139,40 | 139,40 |
2 | 71,09 | 142,19 |
3 | 48,33 | 144,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 139,40 | 139,40 |
2 | 71,09 | 142,19 |
3 | 48,33 | 144,98 |