İnsan, toplum ve çevresi arasındaki devamlı etkileşim, davranışın temel kaynağını oluşturur. Etkileşimlerin nitelikli, tutumların sağlıklı ve dolayısıyla davranışların doğru yönde olması ise o konudaki algıların doğru bilgilere dayanmasını gerektirir. Oysaki araştırma sonuçları günümüz bilimsel öğretilerinde yer alan bütünleşik, düzenli ve kendi içinde işlevselliği olan bir çevre kavramı algısı konusunda çocuklar ve öğretmenlerin birtakım eksikliklerinin olduğunu göstermektedir.
Erken yaşlarda çocuklar için çevrenin keşfinin önemli olduğunu, çocukların algılarının çevrelerinde gördükleri ve deneyimledikleri ile sınırlı olduğunu düşündüğümüzde eğitim-öğretim süreçlerinin hem evde hem de okulda zenginleştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bütün bunları yapabilmek için de çocuğun çevresindeki bütün yetişkinlerin, erken çocukluk dönemindeki çocukların özellikleri ve eğitim yaklaşımları konusunda bilgili olmaları şarttır. Farkındalıkları, bilgileri, becerileri ve bu konudaki projelere katılımları yüksek olmalıdır. Buna ek olarak yetişkinler, yaşam boyu öğrenme prensibini benimseyerek bilgilerini sürekli güncellemeli, evrendeki canlı cansız varlıklar konusunda meraklı olmalıdırlar. Doğadan ve doğallıktan uzak eğitimciler olmamalıdırlar. Çünkü ancak o zaman çevre eğitimine değer verebilir, okulda ve yakın çevrelerinde çocukların doğayı ve doğanın ögelerini keşfetmelerine olanak taşıyan öğrenme ortamlarını hazırlayabilir, çocukların ekolojik okuryazarlık gelişimlerini destekleyebilirler.
Çevre eğitimi konusunda doğru yaklaşımları dikkate alarak, ilgili kuramsal ve uygulamalı bilgilere yer vererek öğretmenleri desteklemeyi amaçlayan yazarları kutluyor, kitabın, okul öncesi ve ilkokul yıllarındaki çocukların öğretmeni olmayı amaçlayan adaylar için değerli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
İnsan, toplum ve çevresi arasındaki devamlı etkileşim, davranışın temel kaynağını oluşturur. Etkileşimlerin nitelikli, tutumların sağlıklı ve dolayısıyla davranışların doğru yönde olması ise o konudaki algıların doğru bilgilere dayanmasını gerektirir. Oysaki araştırma sonuçları günümüz bilimsel öğretilerinde yer alan bütünleşik, düzenli ve kendi içinde işlevselliği olan bir çevre kavramı algısı konusunda çocuklar ve öğretmenlerin birtakım eksikliklerinin olduğunu göstermektedir.
Erken yaşlarda çocuklar için çevrenin keşfinin önemli olduğunu, çocukların algılarının çevrelerinde gördükleri ve deneyimledikleri ile sınırlı olduğunu düşündüğümüzde eğitim-öğretim süreçlerinin hem evde hem de okulda zenginleştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bütün bunları yapabilmek için de çocuğun çevresindeki bütün yetişkinlerin, erken çocukluk dönemindeki çocukların özellikleri ve eğitim yaklaşımları konusunda bilgili olmaları şarttır. Farkındalıkları, bilgileri, becerileri ve bu konudaki projelere katılımları yüksek olmalıdır. Buna ek olarak yetişkinler, yaşam boyu öğrenme prensibini benimseyerek bilgilerini sürekli güncellemeli, evrendeki canlı cansız varlıklar konusunda meraklı olmalıdırlar. Doğadan ve doğallıktan uzak eğitimciler olmamalıdırlar. Çünkü ancak o zaman çevre eğitimine değer verebilir, okulda ve yakın çevrelerinde çocukların doğayı ve doğanın ögelerini keşfetmelerine olanak taşıyan öğrenme ortamlarını hazırlayabilir, çocukların ekolojik okuryazarlık gelişimlerini destekleyebilirler.
Çevre eğitimi konusunda doğru yaklaşımları dikkate alarak, ilgili kuramsal ve uygulamalı bilgilere yer vererek öğretmenleri desteklemeyi amaçlayan yazarları kutluyor, kitabın, okul öncesi ve ilkokul yıllarındaki çocukların öğretmeni olmayı amaçlayan adaylar için değerli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 209,10 | 209,10 |
2 | 108,73 | 217,46 |
3 | 75,28 | 225,83 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 209,10 | 209,10 |
2 | 108,73 | 217,46 |
3 | 75,28 | 225,83 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 209,10 | 209,10 |
2 | 108,73 | 217,46 |
3 | 75,28 | 225,83 |