Faşizm Irkçılık Ayrımcılık Yazıları

Stok Kodu:
9786055580834
Boyut:
15x21
Sayfa Sayısı:
408
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%21 indirimli
260,00
205,40
Taksitli fiyat: 3 x 73,94
Temin süresi 4 gündür.
9786055580834
555349
Faşizm Irkçılık Ayrımcılık Yazıları
Faşizm Irkçılık Ayrımcılık Yazıları
205.40

21. yüzyılın ilk çeyreğinde faşizm, ırkçılık, ayrımcılık –şeytan üçgeni– insan(lık)ın acil gündem maddelerini oluşturmaya başlarken; Umberto Eco'nun, "Faşizmin maskesini düşürmek ve ona her an dikkatli olmak" vurgusuyla, "Özgürlük ve kurtuluş asla sonu gelmeyecek bir görevdir. Sloganımız şu olsun: 'Unutmayın'" diye eklemesi boşuna değil.


Çünkü Samir Amin'in, "Çağdaş kapitalizmin krizi ile faşizmin siyasi sahneye dönüşünü birbirine bağlaması tesadüfi değil"dir.


Faşizm yalnızca şiddet değildir; sermayenin saldırgan politikalarının toplamıdır; faşist yasalar, faşist eğitim, faşist yönetmelik, faşist ekonomi politikalar ve benzeridir.


Ayrıca faşizm, herhangi bir şiddet değil tekelci sermayenin şiddetidir; yaşamın tepeden tırnağa sermayenin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesidir…


Ve tekelci dönemde kapitalist devlet(ler)in gittikçe otoriter bir biçim aldığı görülmelidir. Parlamentoların öneminin azalması ile yürütmenin gittikçe güç kazanması, biçimsel dahi olsa hukuki düzenlemelere riayet etmeyen hükümetler ve sosyal hakların kapsamının gittikçe daralması istisna olmaktan çıkan bu devlet biçiminin bazı özellikleridir.


Kuşkusuz, kapitalist devlet başından beri otoriter bir devlet biçimine meyilliydi ancak sınıf mücadeleleri ve dünya konjonktürü dolayımıyla bu eğilim sınırlanmaktaydı. Kapitalist devlete içkin bu otoriterlik "olağanüstü" koşullarda, ekonomik, siyasal ve toplumsal kriz koşullarında, düzeni yeniden tesis etmek için devreye giriyordu. Bu durum liberaller tarafından "istisna hal" olarak tanımlansa da; neo-liberalizm ile istisna olmaktan çıkıp bir "kural" hâline dönüşen kaçınılmazlıktı!


Ancak otoriterliğin de olduğu yerde durması mümkün değildi; yani otoriter olanının totalitere yönelmesi bir zarurettir.


Elbette ki "önlenebilir" bir "zaruret"... Bu kitapta yer alan makaleler, bu zaruret ve "önlenebilirliği"ni tartışmaktalar...

21. yüzyılın ilk çeyreğinde faşizm, ırkçılık, ayrımcılık –şeytan üçgeni– insan(lık)ın acil gündem maddelerini oluşturmaya başlarken; Umberto Eco'nun, "Faşizmin maskesini düşürmek ve ona her an dikkatli olmak" vurgusuyla, "Özgürlük ve kurtuluş asla sonu gelmeyecek bir görevdir. Sloganımız şu olsun: 'Unutmayın'" diye eklemesi boşuna değil.


Çünkü Samir Amin'in, "Çağdaş kapitalizmin krizi ile faşizmin siyasi sahneye dönüşünü birbirine bağlaması tesadüfi değil"dir.


Faşizm yalnızca şiddet değildir; sermayenin saldırgan politikalarının toplamıdır; faşist yasalar, faşist eğitim, faşist yönetmelik, faşist ekonomi politikalar ve benzeridir.


Ayrıca faşizm, herhangi bir şiddet değil tekelci sermayenin şiddetidir; yaşamın tepeden tırnağa sermayenin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesidir…


Ve tekelci dönemde kapitalist devlet(ler)in gittikçe otoriter bir biçim aldığı görülmelidir. Parlamentoların öneminin azalması ile yürütmenin gittikçe güç kazanması, biçimsel dahi olsa hukuki düzenlemelere riayet etmeyen hükümetler ve sosyal hakların kapsamının gittikçe daralması istisna olmaktan çıkan bu devlet biçiminin bazı özellikleridir.


Kuşkusuz, kapitalist devlet başından beri otoriter bir devlet biçimine meyilliydi ancak sınıf mücadeleleri ve dünya konjonktürü dolayımıyla bu eğilim sınırlanmaktaydı. Kapitalist devlete içkin bu otoriterlik "olağanüstü" koşullarda, ekonomik, siyasal ve toplumsal kriz koşullarında, düzeni yeniden tesis etmek için devreye giriyordu. Bu durum liberaller tarafından "istisna hal" olarak tanımlansa da; neo-liberalizm ile istisna olmaktan çıkıp bir "kural" hâline dönüşen kaçınılmazlıktı!


Ancak otoriterliğin de olduğu yerde durması mümkün değildi; yani otoriter olanının totalitere yönelmesi bir zarurettir.


Elbette ki "önlenebilir" bir "zaruret"... Bu kitapta yer alan makaleler, bu zaruret ve "önlenebilirliği"ni tartışmaktalar...

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 205,40    205,40   
2 106,81    213,62   
3 73,94    221,83   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 205,40    205,40   
2 106,81    213,62   
3 73,94    221,83   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 205,40    205,40   
2 106,81    213,62   
3 73,94    221,83   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat