Feminizm, günümüzün sözde postmodern dünyasında eski moda bir kelime gibi görünmektedir. Batı medyası kendilerinden emin bir şekilde, post-feminist bir döneme girdiğimizi iddia ederek, feminizmin artık modasının geçmiş olduğunu ileri sürmektedir. Benim gibi kadınlar için bu garip bir çelişkidir. Kadınlar; yoksulluğun kadınsılaşmasını, artan cinsel şiddet düzeylerini, yakın geçmişte yaşadıkları devlet yardımları kaybını deneyimledikçe feminist iddiaların gerçekleştiği, kadınların ve kızların enerjilerini artık bu konuyla tüketmemesi gerektiği fikrine hayret ediyorum.
Sanayileşmekte olan ya da du¨şu¨k gelirli u¨lkelerdeki kadınlar için gu¨nlu¨k hayatın gerçekleri du¨şu¨nu¨ldu¨ğu¨nde, bu u¨lkelerde yoksulluk yaygındır ve birçok çocuk, kadın ve erkek, yiyecek, su ve barınma gibi yaşamın temel ihtiyaçlarını gu¨vence altına almak için mu¨cadele etmektedir. Sanayileşmiş u¨lkelerde çok sayıda topluluk, u¨retim merkezlerini kaybetmiştir. Bunlarla birlikte, genç kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve kendi yollarına gitmeleri için istihdam fırsatları da ortadan kalkmıştır.
Feministler eşitlikçi sosyal ilişkilerin kurulmasını öngöru¨rler. Aynı zamanda feministler, kadınların yaşadıkları koşulları kendi bakış açılarından iyileştirmeye çalışan kadınlar olarak, yu¨zyıllardır kadınlara eziyet eden adaletsiz toplumsal ilişkilere du¨nyanın her yerinde farklı şekillerde meydan okumuşlardır.
Feminist sosyal hizmet, kendi topluluklarında kadınlarla çalışan kadınların yu¨ru¨ttu¨ğu¨ feminist sosyal eylemden doğmuştur. Bu kadınların amacı, kadınların bireysel ve özel olarak nitelendirilen sorunları ile onların toplumdaki sosyal konum ve durumlarını ilişkilendirerek kadınların refahını arttırmaktır. Bu, bireysel sorunların kamuyu ilgilendiren konular olarak yeniden tanımlanması anlamına gelmektedir.
Feminist Sosyal Hizmet, uygulamanın merkezine kadınları ve yapısal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasını koyarak bu sorunları ele almayı amaçlamaktadır. Kadınların özel ihtiyaçlarını bu¨tu¨ncu¨l bir şekilde karşılamak ve -onları etkileyen sayısız gerilim ve baskı biçimleri de dahil olmak u¨zere- yaşamlarının karmaşıklığıyla uğraşmak, feminist sosyal hizmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal ilişkilerin birbirine bağımlı doğasına odaklanılması, kadınların etkileşimde bulunduğu erkeklerin, çocukların ve diğer kadınların ihtiyaçlarının da ele alınmasını sağlamaktadır.
Lena Dominelli
Feminizm, günümüzün sözde postmodern dünyasında eski moda bir kelime gibi görünmektedir. Batı medyası kendilerinden emin bir şekilde, post-feminist bir döneme girdiğimizi iddia ederek, feminizmin artık modasının geçmiş olduğunu ileri sürmektedir. Benim gibi kadınlar için bu garip bir çelişkidir. Kadınlar; yoksulluğun kadınsılaşmasını, artan cinsel şiddet düzeylerini, yakın geçmişte yaşadıkları devlet yardımları kaybını deneyimledikçe feminist iddiaların gerçekleştiği, kadınların ve kızların enerjilerini artık bu konuyla tüketmemesi gerektiği fikrine hayret ediyorum.
Sanayileşmekte olan ya da du¨şu¨k gelirli u¨lkelerdeki kadınlar için gu¨nlu¨k hayatın gerçekleri du¨şu¨nu¨ldu¨ğu¨nde, bu u¨lkelerde yoksulluk yaygındır ve birçok çocuk, kadın ve erkek, yiyecek, su ve barınma gibi yaşamın temel ihtiyaçlarını gu¨vence altına almak için mu¨cadele etmektedir. Sanayileşmiş u¨lkelerde çok sayıda topluluk, u¨retim merkezlerini kaybetmiştir. Bunlarla birlikte, genç kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve kendi yollarına gitmeleri için istihdam fırsatları da ortadan kalkmıştır.
Feministler eşitlikçi sosyal ilişkilerin kurulmasını öngöru¨rler. Aynı zamanda feministler, kadınların yaşadıkları koşulları kendi bakış açılarından iyileştirmeye çalışan kadınlar olarak, yu¨zyıllardır kadınlara eziyet eden adaletsiz toplumsal ilişkilere du¨nyanın her yerinde farklı şekillerde meydan okumuşlardır.
Feminist sosyal hizmet, kendi topluluklarında kadınlarla çalışan kadınların yu¨ru¨ttu¨ğu¨ feminist sosyal eylemden doğmuştur. Bu kadınların amacı, kadınların bireysel ve özel olarak nitelendirilen sorunları ile onların toplumdaki sosyal konum ve durumlarını ilişkilendirerek kadınların refahını arttırmaktır. Bu, bireysel sorunların kamuyu ilgilendiren konular olarak yeniden tanımlanması anlamına gelmektedir.
Feminist Sosyal Hizmet, uygulamanın merkezine kadınları ve yapısal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasını koyarak bu sorunları ele almayı amaçlamaktadır. Kadınların özel ihtiyaçlarını bu¨tu¨ncu¨l bir şekilde karşılamak ve -onları etkileyen sayısız gerilim ve baskı biçimleri de dahil olmak u¨zere- yaşamlarının karmaşıklığıyla uğraşmak, feminist sosyal hizmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal ilişkilerin birbirine bağımlı doğasına odaklanılması, kadınların etkileşimde bulunduğu erkeklerin, çocukların ve diğer kadınların ihtiyaçlarının da ele alınmasını sağlamaktadır.
Lena Dominelli
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 254,10 | 254,10 |
2 | 129,59 | 259,18 |
3 | 88,09 | 264,26 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 254,10 | 254,10 |
2 | 129,59 | 259,18 |
3 | 88,09 | 264,26 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 254,10 | 254,10 |
2 | 129,59 | 259,18 |
3 | 88,09 | 264,26 |