Giordano Bruno, İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır. Soylu bir ailenin çocuğu olarak 1548 yılında İtalya'nın Nola kasabasında dünyaya geldi. Onaltı yaşındayken Dominiken adını taşıyan bir tarikatta yer aldı. Burada Tomasso tanrıbilimini inceledi. Yeni ve eski filozofları okuyarak kendini geliştirdi.
Kopernik sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları koparttı. Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı. 1576 yılında Roma'da daha 28 yaşında iken sapkınlık, dinsizlik şuçlarından dolayı hakkında dava açıldı. Düşüncelerinde ısrar etti ancak Engizisyon baskısından kurtulmak için Roma'ya ardından Kuzey İtalya'ya kaçtı.Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi. Cenevre'ye geçti, ardından Güney Fransa, Paris ve Londra'da devam etti yaşamına. 1582 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde bir kürsü elde etti. Londra'da yapıtlarının birkaç bölümünü kitaplar halinde bastırdı. Londra'dan kısa bir süreliğine yine Paris'e geçen Bruno daha sonra bir İtalyan aristokrat olan öğrencisi Macenigo tarafından Venedik'e davet edilince bu daveti kabul etti. Burada Galileo Galilei ile tanıştı.
Ülkesini özlemiş, güneşine ve sıcak renklerine kavuşmuştu. Sık sık sunumlar ve konferanslar vererek Galileo ile bilgi ve fikir alışverini ilerletti. Ancak Macenigo adlı bu aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon'a teslim edildi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve bilim adamı olmanın onurunu daima korudu. Sekiz yıl hapiste kalarak tanrıya saygısızlık, ahlaksız davranış ve dinden çıkmak suçlarından soruşturuldu ve yargılandı. Uzun bir yargılamanın sonunda Hristiyanlık'ın ünlü ilkesine göre, "kanı akıtılmadan eziyet edilerek öldürülmesine" karar verildi.
Düşüncelerinin açıklanmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu bildiği halde, yukarıdaki cümlesinden de anlaşılacağı gibi, yazı ve konuşmalarında düşüncelerini hep böyle açıkça ifade etmiştir.
Giordano Bruno, İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır. Soylu bir ailenin çocuğu olarak 1548 yılında İtalya'nın Nola kasabasında dünyaya geldi. Onaltı yaşındayken Dominiken adını taşıyan bir tarikatta yer aldı. Burada Tomasso tanrıbilimini inceledi. Yeni ve eski filozofları okuyarak kendini geliştirdi.
Kopernik sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları koparttı. Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı. 1576 yılında Roma'da daha 28 yaşında iken sapkınlık, dinsizlik şuçlarından dolayı hakkında dava açıldı. Düşüncelerinde ısrar etti ancak Engizisyon baskısından kurtulmak için Roma'ya ardından Kuzey İtalya'ya kaçtı.Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi. Cenevre'ye geçti, ardından Güney Fransa, Paris ve Londra'da devam etti yaşamına. 1582 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde bir kürsü elde etti. Londra'da yapıtlarının birkaç bölümünü kitaplar halinde bastırdı. Londra'dan kısa bir süreliğine yine Paris'e geçen Bruno daha sonra bir İtalyan aristokrat olan öğrencisi Macenigo tarafından Venedik'e davet edilince bu daveti kabul etti. Burada Galileo Galilei ile tanıştı.
Ülkesini özlemiş, güneşine ve sıcak renklerine kavuşmuştu. Sık sık sunumlar ve konferanslar vererek Galileo ile bilgi ve fikir alışverini ilerletti. Ancak Macenigo adlı bu aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon'a teslim edildi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve bilim adamı olmanın onurunu daima korudu. Sekiz yıl hapiste kalarak tanrıya saygısızlık, ahlaksız davranış ve dinden çıkmak suçlarından soruşturuldu ve yargılandı. Uzun bir yargılamanın sonunda Hristiyanlık'ın ünlü ilkesine göre, "kanı akıtılmadan eziyet edilerek öldürülmesine" karar verildi.
Düşüncelerinin açıklanmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu bildiği halde, yukarıdaki cümlesinden de anlaşılacağı gibi, yazı ve konuşmalarında düşüncelerini hep böyle açıkça ifade etmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 76,80 | 76,80 |
2 | 39,17 | 78,34 |
3 | 26,62 | 79,87 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 76,80 | 76,80 |
2 | 39,17 | 78,34 |
3 | 26,62 | 79,87 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 76,80 | 76,80 |
2 | 39,17 | 78,34 |
3 | 26,62 | 79,87 |