Bir toplumun kalkınması ya da hedef olarak belirlemiş olduğu menzile ulaşmasının tek bir formunun olduğunu söylemek; temelde sosyal bilimlerin ruhuna aykırı bir durumdur. Bir toplumun devletten ve devletin kurumlarından, toplumdan ve toplumun kurumlarından bağımsız bir biçimde gelişim göstermesi de katiyen beklenen bir durum değildir. Sosyal sermaye böyle bir inşa sürecinin yaratımı olarak toplumsal kalkınmanın başat aktörlerinden birini temsil etmektedir. Sosyal sermayeye abartılı bir sorumluluk yüklenmediği, kavramın litera-
türde ekonomistlerce, sosyologlarca, siyasetçilerce toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi için itici bir güç olarak görülmesinden anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan göç olgusu, toplumsal inşa süreçlerinde hem bir fırsat hem de bir meydan okuma olarak karşımıza çıkmak-
tadır. Göçmenlerin geldikleri topluma entegrasyonu, sosyal sermayenin yeniden üretimi ve genişlemesi için kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, bu süreç yalnızca göçmenlerin toplumda yer bulmalarıyla sınırlı kalmamakta; aynı zamanda yerel halkın göçmenlere yönelik tutumları, güven ilişkilerinin kurulup kurulamayacağı ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla iş birliği yapılıp yapılmayacağı gibi birçok faktör sosyal sermayeyi etkilemektedir. Göçmenlerin sosyal sermaye ağlarına katılımı, bir yandan toplumsal uyumun sağlanmasına katkı sunarken, diğer yandan yeni sosyal iş birliğinin, güven ilişkileri-
nin ve toplumsal dayanışmanın kapılarını aralayabilmektedir.
Bir toplumun kalkınması ya da hedef olarak belirlemiş olduğu menzile ulaşmasının tek bir formunun olduğunu söylemek; temelde sosyal bilimlerin ruhuna aykırı bir durumdur. Bir toplumun devletten ve devletin kurumlarından, toplumdan ve toplumun kurumlarından bağımsız bir biçimde gelişim göstermesi de katiyen beklenen bir durum değildir. Sosyal sermaye böyle bir inşa sürecinin yaratımı olarak toplumsal kalkınmanın başat aktörlerinden birini temsil etmektedir. Sosyal sermayeye abartılı bir sorumluluk yüklenmediği, kavramın litera-
türde ekonomistlerce, sosyologlarca, siyasetçilerce toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi için itici bir güç olarak görülmesinden anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan göç olgusu, toplumsal inşa süreçlerinde hem bir fırsat hem de bir meydan okuma olarak karşımıza çıkmak-
tadır. Göçmenlerin geldikleri topluma entegrasyonu, sosyal sermayenin yeniden üretimi ve genişlemesi için kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, bu süreç yalnızca göçmenlerin toplumda yer bulmalarıyla sınırlı kalmamakta; aynı zamanda yerel halkın göçmenlere yönelik tutumları, güven ilişkilerinin kurulup kurulamayacağı ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla iş birliği yapılıp yapılmayacağı gibi birçok faktör sosyal sermayeyi etkilemektedir. Göçmenlerin sosyal sermaye ağlarına katılımı, bir yandan toplumsal uyumun sağlanmasına katkı sunarken, diğer yandan yeni sosyal iş birliğinin, güven ilişkileri-
nin ve toplumsal dayanışmanın kapılarını aralayabilmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 166,40 | 166,40 |
2 | 84,86 | 169,73 |
3 | 57,69 | 173,06 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 166,40 | 166,40 |
2 | 84,86 | 169,73 |
3 | 57,69 | 173,06 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 166,40 | 166,40 |
2 | 84,86 | 169,73 |
3 | 57,69 | 173,06 |