... Hukukçunun her söylediği, gerçeği ifade etmeyeceği gibi hukuki dile büründürülmüş her şey de gerçek olmayabilir. Öteyandan, dil ve kültürün sağladığı "anlam" da belli koşulların varlığına indirgenemez. İşte, "gerçek", "simge", "anlam", "işlev", "çatışma", "geçerlilik", "meşruiyet" ve "bilgi" kavramları önemli öğeler olarak çağdaş hukuk ve toplum teorisinde yerinialmalıdır. Bu doğrultuda yoğunlaşacak felsefi ve/ya sosyolojik çalışmaların Türk hukuk kültürüne/hukuk bilincine ve standarthukuk resmine kazanımları da tahminlerin ötesinde olacaktır.
Hukuk teorisi, kavramlar ve soyutlamalarla dile getirilmekte, gerekçelendirilmekte ve somutlaştırılmakta ise de kurallardanbiri ihlal edildiğinde cezalandırılan ve cezaevine konulanın bir kavram değil, bir insan olduğu unutulmamalıdır. İnsanı devredışı bırakıp, hukuku cansız nesneler toplamına dönüştüremeyiz. Bir kavram ne denli yüceltilirse yüceltilsin, anlamı, kavramıntikel/ toplumsal varlıkların deneyimlerine ilişkin sonuçları gözlenerek irdelenmeli ve hukuk bilgisinin, uğruna hukuk yaratılankişiler/toplum göz ardı edildiğinde, çok az şey ifade edeceği bilinmeli; hukukun insani boyutu olduğu kadar toplumsal bir olgu
olduğu unutulmamalıdır. İşte hukuk düşüncesinin ana teması, bireysel/kolektif seçim haklarını ve bu haklardan etkin birşekilde yararlanmayı sağlamaya yönelik kurallarla birlikte özgür, siyasi ve ekonomik bir düzeni biçimlendirmektir. Hukukta hiç olmazsa potansiyel olarak değerli bir şeyin varlığına tanık olmaktayız. Temiz hava temizdir gibisinden iyi hukukda iyidir. Kuşkusuz, etkili hukuk sistemi ile halka sunulan sosyal olanaklar yelpazesi olabildiğince artacağından/arttığında, budurum kendiliğinden bir iyilik oluşturacaktır. Bazı düşünürler, hukukun (hiç olmazsa bir kısmının) muhtevaya dayalı olarak
itaat için ekseriya ahlaki bir yükümlülük olduğunu da söyleyeceklerdir. Hukuk hakkında "iyi" söylenecek nesnenin, üyelerininotonomluğuna saygı içinde kişilerin tümünün eşit olarak görülmesi şeklinde sosyal yaşamın düzenlenmesidir. Bu açıdan, bellibir ülkedeki hukuk muhtevası düzenlemesinde hukukun üstünlüğü ideali göz önünde bulundurulmalıdır. İşte bu ideale erişimyolunda elinizdeki denemeler mimarı Ali Rıza Malkoç'u içtenlikle kutlar ve yeni girişimlere yelken açarak demokratik vatandaşolarak görev ve işlevini yerine getirmekte örnek kimliğini devam ettirmesini kendisinden beklerim.
... Hukukçunun her söylediği, gerçeği ifade etmeyeceği gibi hukuki dile büründürülmüş her şey de gerçek olmayabilir. Öteyandan, dil ve kültürün sağladığı "anlam" da belli koşulların varlığına indirgenemez. İşte, "gerçek", "simge", "anlam", "işlev", "çatışma", "geçerlilik", "meşruiyet" ve "bilgi" kavramları önemli öğeler olarak çağdaş hukuk ve toplum teorisinde yerinialmalıdır. Bu doğrultuda yoğunlaşacak felsefi ve/ya sosyolojik çalışmaların Türk hukuk kültürüne/hukuk bilincine ve standarthukuk resmine kazanımları da tahminlerin ötesinde olacaktır.
Hukuk teorisi, kavramlar ve soyutlamalarla dile getirilmekte, gerekçelendirilmekte ve somutlaştırılmakta ise de kurallardanbiri ihlal edildiğinde cezalandırılan ve cezaevine konulanın bir kavram değil, bir insan olduğu unutulmamalıdır. İnsanı devredışı bırakıp, hukuku cansız nesneler toplamına dönüştüremeyiz. Bir kavram ne denli yüceltilirse yüceltilsin, anlamı, kavramıntikel/ toplumsal varlıkların deneyimlerine ilişkin sonuçları gözlenerek irdelenmeli ve hukuk bilgisinin, uğruna hukuk yaratılankişiler/toplum göz ardı edildiğinde, çok az şey ifade edeceği bilinmeli; hukukun insani boyutu olduğu kadar toplumsal bir olgu
olduğu unutulmamalıdır. İşte hukuk düşüncesinin ana teması, bireysel/kolektif seçim haklarını ve bu haklardan etkin birşekilde yararlanmayı sağlamaya yönelik kurallarla birlikte özgür, siyasi ve ekonomik bir düzeni biçimlendirmektir. Hukukta hiç olmazsa potansiyel olarak değerli bir şeyin varlığına tanık olmaktayız. Temiz hava temizdir gibisinden iyi hukukda iyidir. Kuşkusuz, etkili hukuk sistemi ile halka sunulan sosyal olanaklar yelpazesi olabildiğince artacağından/arttığında, budurum kendiliğinden bir iyilik oluşturacaktır. Bazı düşünürler, hukukun (hiç olmazsa bir kısmının) muhtevaya dayalı olarak
itaat için ekseriya ahlaki bir yükümlülük olduğunu da söyleyeceklerdir. Hukuk hakkında "iyi" söylenecek nesnenin, üyelerininotonomluğuna saygı içinde kişilerin tümünün eşit olarak görülmesi şeklinde sosyal yaşamın düzenlenmesidir. Bu açıdan, bellibir ülkedeki hukuk muhtevası düzenlemesinde hukukun üstünlüğü ideali göz önünde bulundurulmalıdır. İşte bu ideale erişimyolunda elinizdeki denemeler mimarı Ali Rıza Malkoç'u içtenlikle kutlar ve yeni girişimlere yelken açarak demokratik vatandaşolarak görev ve işlevini yerine getirmekte örnek kimliğini devam ettirmesini kendisinden beklerim.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,00 | 140,00 |
2 | 72,80 | 145,60 |
3 | 50,40 | 151,20 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,00 | 140,00 |
2 | 72,80 | 145,60 |
3 | 50,40 | 151,20 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,00 | 140,00 |
2 | 72,80 | 145,60 |
3 | 50,40 | 151,20 |