Varlık nisbî bir hiyerarşiyi içerisinde barındırır. Âlemin göz bebeği olan insan da, İlâhî irade tarafından etvâr/tavırlar denilen iç katmanlara sahip olarak takdir edilmiştir. Zübde-i âlem olan insanın bu mertebeleri, bir yönüyle insanın manevî derinliklerini, diğer yönüyle de âlemin hiyerarşisini ifade eder. Yani âlemin bütün katmanları insan varlığının etvârında yani tavırlarında da varolmaktadır.Bu hakikate vâkıf olan ariflerimiz, insanın kendini bilme sürecinin aynı zamanda âlemi bilme süreci olduğunu dile getirmişlerdir. Bütün bunlardan murat, söz konusu mertebeler yoluyla varlığın İlâhî yönü olan fiilleri, esmâyı, sıfatları tecrübe ederek Allah'ı tanımaktır. Bu tanımanın en önemli mertebesi ise hiyerarşinin en üstünde bulunan, bütün nispetlerden münezzeh Zât-ı Baht'a vuslattır. Bu vuslatın gereği olarak bütün ârız? niteliklerden, bilgi, düşünce ve zanlardan kurtulmaktır.
İrfan yolculuğunun sâliki olan nefis, varlık düzleminde hareket halindedir. Bu hareket insanın kemali açısından gerilemeyi ifade ediyorsa kişinin durumu olumsuz, ilerlemeyi ifade ediyorsa olumlu kabul edilmektedir. İnsan bu hareketlere göre vasıflar kazanmakta ve bu vasıflar İlâhî kanunlarda ahlâk olarak ifade edilmektedir.
Tasavvufî bir ıstılah olarak etvâr, nefsin sıfatlarına dair safhaları ifade eder. Bunlar olgunlaşma sürecinin ana basamakları göz önünde bulundurularak yedi mertebe olarak belirlenmiş ve "etvâr-ı seb'a" ismini almıştır. Kur'an'da da geçen nefsin bu özellikleri; emmâre, levvâme, mülheme, mutmainne, râzıyye, merzıyye ve kâmile/sâfiyye olmak üzere adlandırılmıştır.
Etvâr-ı Seb'a müelliflerinin de söylediği gibi bu durum nefsin hallerinin kısaca anlatılmasıdır ayrıntıya girilecek olursa "etvâr nihayetsizdir" denilebilir.Halvet? Azizlerinin Etvâr-ı Seb'a Risâleleri adını verdiğimiz çalışmamız, bu nefis mertebeleri ve onunla ilgili muamelelerin incelendiği, yazılı tasavvuf birikiminin, on dokuz risalesini içine almaktadır. Halvetî azizlerinin risaleleriyle sınırladığımız kitapta her bir risâlenin çeviriyazı metni ve akabinde de sadeleştirilmiş metni yer almaktadır. Ayrıca Arapça kaleme alınmış risalelerin ise tercümeleri verilmiştir. Eserler müelliflerinin yaşadıkları tarih sırasına göre tertip edilmiştir. Böylelikle 15. yüzyılın son çeyreğinden 20. yüzyıla kadar, bu konuyla alakalı geliştirilen dil ve literatürün devamlılığı ile metinlerin birbirleriyle olan münasebetini görme fırsatı sunulmuştur.
Varlık nisbî bir hiyerarşiyi içerisinde barındırır. Âlemin göz bebeği olan insan da, İlâhî irade tarafından etvâr/tavırlar denilen iç katmanlara sahip olarak takdir edilmiştir. Zübde-i âlem olan insanın bu mertebeleri, bir yönüyle insanın manevî derinliklerini, diğer yönüyle de âlemin hiyerarşisini ifade eder. Yani âlemin bütün katmanları insan varlığının etvârında yani tavırlarında da varolmaktadır.Bu hakikate vâkıf olan ariflerimiz, insanın kendini bilme sürecinin aynı zamanda âlemi bilme süreci olduğunu dile getirmişlerdir. Bütün bunlardan murat, söz konusu mertebeler yoluyla varlığın İlâhî yönü olan fiilleri, esmâyı, sıfatları tecrübe ederek Allah'ı tanımaktır. Bu tanımanın en önemli mertebesi ise hiyerarşinin en üstünde bulunan, bütün nispetlerden münezzeh Zât-ı Baht'a vuslattır. Bu vuslatın gereği olarak bütün ârız? niteliklerden, bilgi, düşünce ve zanlardan kurtulmaktır.
İrfan yolculuğunun sâliki olan nefis, varlık düzleminde hareket halindedir. Bu hareket insanın kemali açısından gerilemeyi ifade ediyorsa kişinin durumu olumsuz, ilerlemeyi ifade ediyorsa olumlu kabul edilmektedir. İnsan bu hareketlere göre vasıflar kazanmakta ve bu vasıflar İlâhî kanunlarda ahlâk olarak ifade edilmektedir.
Tasavvufî bir ıstılah olarak etvâr, nefsin sıfatlarına dair safhaları ifade eder. Bunlar olgunlaşma sürecinin ana basamakları göz önünde bulundurularak yedi mertebe olarak belirlenmiş ve "etvâr-ı seb'a" ismini almıştır. Kur'an'da da geçen nefsin bu özellikleri; emmâre, levvâme, mülheme, mutmainne, râzıyye, merzıyye ve kâmile/sâfiyye olmak üzere adlandırılmıştır.
Etvâr-ı Seb'a müelliflerinin de söylediği gibi bu durum nefsin hallerinin kısaca anlatılmasıdır ayrıntıya girilecek olursa "etvâr nihayetsizdir" denilebilir.Halvet? Azizlerinin Etvâr-ı Seb'a Risâleleri adını verdiğimiz çalışmamız, bu nefis mertebeleri ve onunla ilgili muamelelerin incelendiği, yazılı tasavvuf birikiminin, on dokuz risalesini içine almaktadır. Halvetî azizlerinin risaleleriyle sınırladığımız kitapta her bir risâlenin çeviriyazı metni ve akabinde de sadeleştirilmiş metni yer almaktadır. Ayrıca Arapça kaleme alınmış risalelerin ise tercümeleri verilmiştir. Eserler müelliflerinin yaşadıkları tarih sırasına göre tertip edilmiştir. Böylelikle 15. yüzyılın son çeyreğinden 20. yüzyıla kadar, bu konuyla alakalı geliştirilen dil ve literatürün devamlılığı ile metinlerin birbirleriyle olan münasebetini görme fırsatı sunulmuştur.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 469,00 | 469,00 |
2 | 243,88 | 487,76 |
3 | 168,84 | 506,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 469,00 | 469,00 |
2 | 243,88 | 487,76 |
3 | 168,84 | 506,52 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 469,00 | 469,00 |
2 | 243,88 | 487,76 |
3 | 168,84 | 506,52 |