Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), teknik ve uzmanlık isteyen, süreç içerisinde bilimsel yöntemlerin kullanılmasını gerektiren en etkili çevre yönetim araçlarından birisidir. Son yıllarda nükleer santralden, Kanal İstanbul'a, 3. köprüden altın madenlerine kadar birçok projenin ÇED raporları ve kararları ülkemizde en çok tartışılan ve gündemi meşgul eden konuların başında gelmektedir. Bütün bu projelere ilişkin değerlendirmelerin, siyasetin ve bireysel çıkarların dışında, tamamen bilimsel görüşlerle ve toplumsal yarar göz önünde tutularak yapılması gerekir. Bir taraftan kalkınmanın gereği belli yatırımların yapılması ihtiyacı, diğer taraftan ülkenin doğal kaynaklarının ve varlıklarının korunması zorunluluğu, Çevresel Etki Değerlendirmesinin önemini ortaya koymaktadır. Geleceğimizi, yaşam alanlarımızı etkileyebilecek bu projelerin, ne getirip ne götüreceğinin bilimsel yöntemlerle araştırılması zorunludur. Sonuç olarak, çevre sorunlarının engellenmesi için, hem uygulamacıların hem de yargısal denetimi yapanların, bilimsel, teknik ve çevresel öncelikleri göz önünde tutmaları gerektiği çok açıktır.
Bütün bu hususlar, yargı organları tarafından tartışılmış ve sayısı binleri bulan kararlar verilmiştir. Anılan yargı kararları çerçevesinde, ÇED'e ilişkin hukuki düzenlemelerin değiştirilerek yeni düzenlemeler yapılması, ÇED kararlarının iptal edilerek yeni ÇED kararlarının verilmesi söz konusu olmuştur. Çalışmamızda bu yargı kararları ışığında ÇED süreci, kurumsal yapı, idarece verilen ÇED kararları incelenmiş ve uygulamadaki sorunlara dikkat çekilmeye çalışılmıştır. İncelenen ÇED konusundaki yargı kararları, doğrudan yargı organlarından ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili birimlerinden temin edilmiştir.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), teknik ve uzmanlık isteyen, süreç içerisinde bilimsel yöntemlerin kullanılmasını gerektiren en etkili çevre yönetim araçlarından birisidir. Son yıllarda nükleer santralden, Kanal İstanbul'a, 3. köprüden altın madenlerine kadar birçok projenin ÇED raporları ve kararları ülkemizde en çok tartışılan ve gündemi meşgul eden konuların başında gelmektedir. Bütün bu projelere ilişkin değerlendirmelerin, siyasetin ve bireysel çıkarların dışında, tamamen bilimsel görüşlerle ve toplumsal yarar göz önünde tutularak yapılması gerekir. Bir taraftan kalkınmanın gereği belli yatırımların yapılması ihtiyacı, diğer taraftan ülkenin doğal kaynaklarının ve varlıklarının korunması zorunluluğu, Çevresel Etki Değerlendirmesinin önemini ortaya koymaktadır. Geleceğimizi, yaşam alanlarımızı etkileyebilecek bu projelerin, ne getirip ne götüreceğinin bilimsel yöntemlerle araştırılması zorunludur. Sonuç olarak, çevre sorunlarının engellenmesi için, hem uygulamacıların hem de yargısal denetimi yapanların, bilimsel, teknik ve çevresel öncelikleri göz önünde tutmaları gerektiği çok açıktır.
Bütün bu hususlar, yargı organları tarafından tartışılmış ve sayısı binleri bulan kararlar verilmiştir. Anılan yargı kararları çerçevesinde, ÇED'e ilişkin hukuki düzenlemelerin değiştirilerek yeni düzenlemeler yapılması, ÇED kararlarının iptal edilerek yeni ÇED kararlarının verilmesi söz konusu olmuştur. Çalışmamızda bu yargı kararları ışığında ÇED süreci, kurumsal yapı, idarece verilen ÇED kararları incelenmiş ve uygulamadaki sorunlara dikkat çekilmeye çalışılmıştır. İncelenen ÇED konusundaki yargı kararları, doğrudan yargı organlarından ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili birimlerinden temin edilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,10 | 200,10 |
2 | 102,05 | 204,10 |
3 | 69,37 | 208,10 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,10 | 200,10 |
2 | 102,05 | 204,10 |
3 | 69,37 | 208,10 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200,10 | 200,10 |
2 | 102,05 | 204,10 |
3 | 69,37 | 208,10 |