1917 Ekim Devrimi gerek yapılışı gerek ortaya çıkarmış olduğu düzenin yıkılışıyla XX. yüzyılın en önemli olayıdır. Elinizdeki kitabın yazarı Lev Davidoviç Trotskiy ise bu devrimin V. İ. Lenin'den sonra ikinci büyük önderidir. Ekim Devrimi'ni anlamadan XX. yüzyılı anlamak nasıl mümkün değilse, Trotskiy'i, özellikle onun kitap boyutundaki son yapıtı olması dolayısıyla bir "siyasi vasiyet" nitelemesini hak eden İhanete Uğrayan Devrim'i okumadan, Ekim Devrimi'ni, hele onun kapitalizm ile sosyalizm arasında "iki arada bir derede" kalışını, nihayet iktidara getirmiş olduğu sınıfın ayrıcalıklı bir kastının öncülüğünde kapitalizme geri döndürülüşünü anlamak da mümkün değildir. Sovyetler Birliği'nde, Gorbaçov'un iktidara gelişiyle başlayıp 1991'deki çöküşle noktalanan süreç bütün dünyada, özellikle de siyasi yelpazenin sol kanadında, Trotskiy'in hayatı ve yapıtlarına olan ilgiyi artırdı. Pek çok ülkede Trotskiy'in yapıtlarının, büyük bölümü gözden geçirilmiş ya da baştan yapılmış çevirilerle olmak üzere yeni baskıları yayımlandı. Bu bağlamda en geniş kapsamlı ve iddialı girişim (Federal) Almanya'da görüldü. Ünlü Marksist ruh ve toplum bilimci Helmut Dahmer (ve Rudolf Segall ile Reiner Tosstorff)'in öncülüğünde bir araya gelen bir grup, Schriften (Yazılar) üst başlığıyla yeni bir Trotskiy derlemesine girişti. Bu derlemenin kapsamı, "seçme yapıtlar" ile "toplu yapıtlar" arasında, ama ikincisine daha yakın bir yerdeydi. Tasarının "bilimsel danışma" kurulu içinde, sosyalizmin yakın tarihinde seçkin yerler edinmiş çok önemli isimler yer alıyordu.
1917 Ekim Devrimi gerek yapılışı gerek ortaya çıkarmış olduğu düzenin yıkılışıyla XX. yüzyılın en önemli olayıdır. Elinizdeki kitabın yazarı Lev Davidoviç Trotskiy ise bu devrimin V. İ. Lenin'den sonra ikinci büyük önderidir. Ekim Devrimi'ni anlamadan XX. yüzyılı anlamak nasıl mümkün değilse, Trotskiy'i, özellikle onun kitap boyutundaki son yapıtı olması dolayısıyla bir "siyasi vasiyet" nitelemesini hak eden İhanete Uğrayan Devrim'i okumadan, Ekim Devrimi'ni, hele onun kapitalizm ile sosyalizm arasında "iki arada bir derede" kalışını, nihayet iktidara getirmiş olduğu sınıfın ayrıcalıklı bir kastının öncülüğünde kapitalizme geri döndürülüşünü anlamak da mümkün değildir. Sovyetler Birliği'nde, Gorbaçov'un iktidara gelişiyle başlayıp 1991'deki çöküşle noktalanan süreç bütün dünyada, özellikle de siyasi yelpazenin sol kanadında, Trotskiy'in hayatı ve yapıtlarına olan ilgiyi artırdı. Pek çok ülkede Trotskiy'in yapıtlarının, büyük bölümü gözden geçirilmiş ya da baştan yapılmış çevirilerle olmak üzere yeni baskıları yayımlandı. Bu bağlamda en geniş kapsamlı ve iddialı girişim (Federal) Almanya'da görüldü. Ünlü Marksist ruh ve toplum bilimci Helmut Dahmer (ve Rudolf Segall ile Reiner Tosstorff)'in öncülüğünde bir araya gelen bir grup, Schriften (Yazılar) üst başlığıyla yeni bir Trotskiy derlemesine girişti. Bu derlemenin kapsamı, "seçme yapıtlar" ile "toplu yapıtlar" arasında, ama ikincisine daha yakın bir yerdeydi. Tasarının "bilimsel danışma" kurulu içinde, sosyalizmin yakın tarihinde seçkin yerler edinmiş çok önemli isimler yer alıyordu.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 286,56 | 286,56 |
2 | 149,01 | 298,02 |
3 | 103,16 | 309,48 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 286,56 | 286,56 |
2 | 149,01 | 298,02 |
3 | 103,16 | 309,48 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 286,56 | 286,56 |
2 | 149,01 | 298,02 |
3 | 103,16 | 309,48 |