Kız çocuklarını çocuk yaşlarda evlendiren karar alıcılar (genellikle babalar) bölgenin önemli sorunları arasında çocuk evlilikler olduğunu düşünmelerine rağmen bu tür evliliklerin önüne geçilemeyeceğini düşünmektedir. Yani karar alıcılar açısından çocuk evlilikler bir sorundur, hem de önemli bir sorun. Ancak karar alıcılar, çocuk evliliklerin önlenmesi durumunda şu ana kadar sivil toplumun ya da kamu otoritesinin sunmuş olduğu 'ideal yaşam' olarak sunulana tereddüt ile bakmaktadır. Bu tereddütte bir de yazılı ve görsel medyada sunulan evlilik sorunları, boşanmalar, aile içi şiddet, kadın cinayetleri, çocuk ve gençler arasında gün geçtikçe artan madde bağımlılığı ve diğer güvenlik konuları eklendiğinde bu durum daha da karmaşık bir hal alıyor.
Karar alıcılar ve toplumun diğer üyeleri bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu olaylara karşı bir tepki olarak toplumsal yapılarını çocuk evlilikler üzerinden korumayı yeğliyor. Tabi ki bu duruma onlarca yıldır deneyimlenen 'evlilikler zaten on sekiz yaşından önce gerçekleşir, eğer onsekiz yaşına kadar kız çocuğu evlenmemiş ise onun bir kusuru vardır' kabulünün toplumun kılcal damalarına kadar işlediğini unutmamak gerek. Yani toplum kendini bu iki durum arasından birini tercih etmek zorunda gibi hissediyor. Bu tercih karar alıcılar tarafından genellikle çocuk evliliklerden yana kullanılıyor. 'Çünkü daha kolay, bilinen bir şey annem babam da zaten çocuk yaşta evlendi, değişim ise daha zor.'
Bizler artık çocuk evlilikler gibi bir sorunun toplumumuzun gündeminden çıkmasını istiyorsak eğer aslında toplum olarak çok şey yapmamız gerektiğinin de farkında olduğumuzu söylüyoruz. Bir nevi 'imkansız bir yaşamdan' imkanlı bir yaşam, yeni bir yaşam inşa etmek istiyoruz. Kız çocuklarımız için…
Kız çocuklarını çocuk yaşlarda evlendiren karar alıcılar (genellikle babalar) bölgenin önemli sorunları arasında çocuk evlilikler olduğunu düşünmelerine rağmen bu tür evliliklerin önüne geçilemeyeceğini düşünmektedir. Yani karar alıcılar açısından çocuk evlilikler bir sorundur, hem de önemli bir sorun. Ancak karar alıcılar, çocuk evliliklerin önlenmesi durumunda şu ana kadar sivil toplumun ya da kamu otoritesinin sunmuş olduğu 'ideal yaşam' olarak sunulana tereddüt ile bakmaktadır. Bu tereddütte bir de yazılı ve görsel medyada sunulan evlilik sorunları, boşanmalar, aile içi şiddet, kadın cinayetleri, çocuk ve gençler arasında gün geçtikçe artan madde bağımlılığı ve diğer güvenlik konuları eklendiğinde bu durum daha da karmaşık bir hal alıyor.
Karar alıcılar ve toplumun diğer üyeleri bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu olaylara karşı bir tepki olarak toplumsal yapılarını çocuk evlilikler üzerinden korumayı yeğliyor. Tabi ki bu duruma onlarca yıldır deneyimlenen 'evlilikler zaten on sekiz yaşından önce gerçekleşir, eğer onsekiz yaşına kadar kız çocuğu evlenmemiş ise onun bir kusuru vardır' kabulünün toplumun kılcal damalarına kadar işlediğini unutmamak gerek. Yani toplum kendini bu iki durum arasından birini tercih etmek zorunda gibi hissediyor. Bu tercih karar alıcılar tarafından genellikle çocuk evliliklerden yana kullanılıyor. 'Çünkü daha kolay, bilinen bir şey annem babam da zaten çocuk yaşta evlendi, değişim ise daha zor.'
Bizler artık çocuk evlilikler gibi bir sorunun toplumumuzun gündeminden çıkmasını istiyorsak eğer aslında toplum olarak çok şey yapmamız gerektiğinin de farkında olduğumuzu söylüyoruz. Bir nevi 'imkansız bir yaşamdan' imkanlı bir yaşam, yeni bir yaşam inşa etmek istiyoruz. Kız çocuklarımız için…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 107,80 | 107,80 |
2 | 54,98 | 109,96 |
3 | 37,37 | 112,11 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 107,80 | 107,80 |
2 | 54,98 | 109,96 |
3 | 37,37 | 112,11 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 107,80 | 107,80 |
2 | 54,98 | 109,96 |
3 | 37,37 | 112,11 |