Seçme şansım olsaydı şayet ana rahmine düşmeden önce "nerede" ve "nasıl" doğmak istediğimi seçerdim. "Nerede" ve "nasıl" doğduğumu seçemedim, ama "nasıl" yaşamam gerektiği benim elimde.
İplerimi bir başkasına verseydim, yaşam ona o iplerin yanında promosyon olarak bir de kırbaç verecekti. Ve teslim ettiğim yaşamım bir başkası tarafından kırbaçlanarak son bulmayı bekleyecekti. Ben kendimi sana anlatamam ama istersen yol haritamı tüm "sencil" duygularımla senin içsel yolculuğuna rehberlik etsin diye yüreğine tutuşturabilirim. Eğer yol haritam, yol haritanı bulmanı sağlayacaksa, içsel yolculuğunda sana eşlik edebilirim.
Unutma sıradan insanlar dünyası seni ve duyduğun aşkı yok ediyor, mutlu insan sevişmeyi aşktan ayrı tutmayandır, mutlu insan aşkını yasallaştırma tuzağına düşürmeyendir.
Seni de beni de fena hâlde mutsuzlaştırdılar, kronik depresyon hâllerinden çıkamayan ruh hâllerimizle âşık olmaya çalışırken aşksızlaşma hastalığında ne ölebildik ne de yaşayabildik. Seni de beni de fena hâlde tutsaklaştırdılar, ne hürce sevebildik ne de hürce sevişebilmenize izin verdiler.
Din adamları ve politikacıların elinde hunharca yönetilen aşkın isyanına kulak ver, onu duy ve sevişirken saklanmak için söndürdüğün ışıkları aç, aç ve aşkı kurtar.
Seçme şansım olsaydı şayet ana rahmine düşmeden önce "nerede" ve "nasıl" doğmak istediğimi seçerdim. "Nerede" ve "nasıl" doğduğumu seçemedim, ama "nasıl" yaşamam gerektiği benim elimde.
İplerimi bir başkasına verseydim, yaşam ona o iplerin yanında promosyon olarak bir de kırbaç verecekti. Ve teslim ettiğim yaşamım bir başkası tarafından kırbaçlanarak son bulmayı bekleyecekti. Ben kendimi sana anlatamam ama istersen yol haritamı tüm "sencil" duygularımla senin içsel yolculuğuna rehberlik etsin diye yüreğine tutuşturabilirim. Eğer yol haritam, yol haritanı bulmanı sağlayacaksa, içsel yolculuğunda sana eşlik edebilirim.
Unutma sıradan insanlar dünyası seni ve duyduğun aşkı yok ediyor, mutlu insan sevişmeyi aşktan ayrı tutmayandır, mutlu insan aşkını yasallaştırma tuzağına düşürmeyendir.
Seni de beni de fena hâlde mutsuzlaştırdılar, kronik depresyon hâllerinden çıkamayan ruh hâllerimizle âşık olmaya çalışırken aşksızlaşma hastalığında ne ölebildik ne de yaşayabildik. Seni de beni de fena hâlde tutsaklaştırdılar, ne hürce sevebildik ne de hürce sevişebilmenize izin verdiler.
Din adamları ve politikacıların elinde hunharca yönetilen aşkın isyanına kulak ver, onu duy ve sevişirken saklanmak için söndürdüğün ışıkları aç, aç ve aşkı kurtar.