Savaş ve Ahlak kavramları, insanın varoluşunda kendi doğasıyla yu¨zleşmek zorunda olduğu temel kavramlardır. İnsanlığın bu kavramlara yu¨klediği anlamların ve uygulamalarının hayati ve yıkıcı sonuçları olduğu bilinmektedir. Bu¨tu¨n insanlık tarihi bu sonuçların ibretlik numuneleriyle doludur. Bu sebeple birçok siyasi du¨şu¨nce, hukuk ve dini sistem bu kavramları merkeze almış insanlığın esenliği ve selameti için ilkeler ortaya koymuşlardır.
Her ne kadar savaşların ortaya çıkışında dini etkilerden söz edilse de asıl olan dinlerin savaşların ahlaki çerçevesini ve dengesini de belirlediğidir. Özellikle Hz. Peygamberin insanlığın huzuru, barışı ve mutluluğu için önemli tavsiyeleri olmuş, o temel değerleri dikkate alarak çocuk, kadın, yaşlı ve yardım görevlilerinin çatışmaya dahil edilmemesini emretmiştir. Öte yandan Hz. Peygamber savaşın bir trajediye dönu¨ştu¨ru¨lmesini ya da orantısız gu¨ç kullanımını istememiştir. Örneğin Bedir Savaşında sınırsız yağmalamayı yasaklamış ve esirleri sosyal sorumluluklar içerinde değerlendirmiştir. Benzer şekilde Mekke'nin fethedildiği gu¨n mağrur bir komutan edasıyla değil mu¨tevazi bir şu¨ku¨rle; bugu¨nu¨n af ve merhamet gu¨nu¨ olduğunu, kimsenin muzaffer ve mağlup olmadığını ilan etmiş böylece kazanan tarafın her istediğini yapamaya hakkının olmadığını ortaya koymuştur. Bu çerçeve, genel bir ilke olarak insanın ahlaki olgunluğuna ve yetkinleşmesi için kazanması gereken değerlere işaret eder. Bu ilke ve esasların dışına çıkıldığında Filistin trajedisinde apaçık göru¨ldu¨ğu¨ gibi, insanlık onurunu
zedeleyen, insan temel hak ve hu¨rriyetlerini ortadan kaldıran durumlar ve telafisi mu¨mku¨n olmayan acı ve travmalar ortaya çıkmaktadır.
Savaş ve Ahlak kavramları, insanın varoluşunda kendi doğasıyla yu¨zleşmek zorunda olduğu temel kavramlardır. İnsanlığın bu kavramlara yu¨klediği anlamların ve uygulamalarının hayati ve yıkıcı sonuçları olduğu bilinmektedir. Bu¨tu¨n insanlık tarihi bu sonuçların ibretlik numuneleriyle doludur. Bu sebeple birçok siyasi du¨şu¨nce, hukuk ve dini sistem bu kavramları merkeze almış insanlığın esenliği ve selameti için ilkeler ortaya koymuşlardır.
Her ne kadar savaşların ortaya çıkışında dini etkilerden söz edilse de asıl olan dinlerin savaşların ahlaki çerçevesini ve dengesini de belirlediğidir. Özellikle Hz. Peygamberin insanlığın huzuru, barışı ve mutluluğu için önemli tavsiyeleri olmuş, o temel değerleri dikkate alarak çocuk, kadın, yaşlı ve yardım görevlilerinin çatışmaya dahil edilmemesini emretmiştir. Öte yandan Hz. Peygamber savaşın bir trajediye dönu¨ştu¨ru¨lmesini ya da orantısız gu¨ç kullanımını istememiştir. Örneğin Bedir Savaşında sınırsız yağmalamayı yasaklamış ve esirleri sosyal sorumluluklar içerinde değerlendirmiştir. Benzer şekilde Mekke'nin fethedildiği gu¨n mağrur bir komutan edasıyla değil mu¨tevazi bir şu¨ku¨rle; bugu¨nu¨n af ve merhamet gu¨nu¨ olduğunu, kimsenin muzaffer ve mağlup olmadığını ilan etmiş böylece kazanan tarafın her istediğini yapamaya hakkının olmadığını ortaya koymuştur. Bu çerçeve, genel bir ilke olarak insanın ahlaki olgunluğuna ve yetkinleşmesi için kazanması gereken değerlere işaret eder. Bu ilke ve esasların dışına çıkıldığında Filistin trajedisinde apaçık göru¨ldu¨ğu¨ gibi, insanlık onurunu
zedeleyen, insan temel hak ve hu¨rriyetlerini ortadan kaldıran durumlar ve telafisi mu¨mku¨n olmayan acı ve travmalar ortaya çıkmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,00 | 108,00 |
2 | 56,16 | 112,32 |
3 | 38,88 | 116,64 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,00 | 108,00 |
2 | 56,16 | 112,32 |
3 | 38,88 | 116,64 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,00 | 108,00 |
2 | 56,16 | 112,32 |
3 | 38,88 | 116,64 |