Bu kitap, İslam-demokrasi ilişkisini tarihsel bir perspektif içerisinde kuramsal, kavramsal ve eylemsel yönden ele almaktadır. Mu¨slu¨manların çoğunlukta yaşadığı memleketlerin, daha genelleyici bir ifadeyle İslam du¨nyasının, 19. yu¨zyıl ile birlikte Batı du¨nyasının her açıdan derin tesiri altında kalmaya başlaması, İslam-demokrasi ilişkisine yönelik ilk tartışmaları gu¨ndeme getirmiştir. Bu yu¨zyıl, İslam du¨nyasının, Batı'nın askeri gu¨cu¨ karşısındaki çaresizliğine şahit olduğu için Mu¨slu¨man entelektu¨eller Batı'nın u¨stu¨nlu¨ğu¨nu¨n hangi unsurlara dayandığını araştırmaya koyulmuşlardır. Askeri alan için talep edilen Batılılaşma/ modernleşme, zamanla idari, bu¨rokratik ve siyasal alanların da modernleştirilmesi gerektiği anlayışını ortaya koymuştur. Ancak modernleşme hamlelerini gerçekleştirmek, başka bir deyişle Batı'ya mukavemet etmek için modernleşmeye engel teşkil eden dinsel unsurların tespit edilerek, bunların ıslah edilmesi anlayışı ortaya çıkmıştır. .u¨nku¨ dinsel olan/alan ıslah edilmeden, siyasal olanın/alanın ıslah edilmesi du¨şu¨nu¨lemezdi. Bu noktada, otantik İslam'ın ne siyasal modernleşmeye ne de (daha sonraki yu¨zyılda demokratik siyaseti savunun Mu¨slu¨manlar tarafından şiar haline getirilen) demokrasiye karşı olduğu, ancak tarihsel su¨re. içerisinde ortaya çıkan ve İslam'a dayandırılan uygulamaların modernleşme ve demokrasi .nu¨nde engel teşkil ettiği anlayışı baskın hale gelmiştir. Dinsel ıslah söylemi ile siyasal ıslah/modernleşme söylemi arasında kurulan ontolojik bağ vasıtasıyla İslam-demokrasi ilişkisini şekillendiren kavramlar ortaya çıkmıştır. Demokratik siyaseti benimseyen Mu¨slu¨man du¨şu¨nu¨rler, demokrasinin Batı'ya özgu¨ bir fenomen olmadığını, Hz. Peygamber ve ilk dört halifenin siyasal uygulamasını örnek alan ve otantik İslam'ın değerlerine bağlı kalarak ortaya konulan siyasal eylemlerin demokrasiyle uyumlu olduğunu du¨şu¨nmu¨şlerdir. Bu anlayış, bir yönu¨yle ekol haline gelerek, İslam ile modern du¨nyasının tek meşru yönetim biçimi olan demokrasi arasında olumlu bir ilişkiyi tesis etme uğraşını devam ettirmektedir.
Bu kitap, İslam-demokrasi ilişkisini tarihsel bir perspektif içerisinde kuramsal, kavramsal ve eylemsel yönden ele almaktadır. Mu¨slu¨manların çoğunlukta yaşadığı memleketlerin, daha genelleyici bir ifadeyle İslam du¨nyasının, 19. yu¨zyıl ile birlikte Batı du¨nyasının her açıdan derin tesiri altında kalmaya başlaması, İslam-demokrasi ilişkisine yönelik ilk tartışmaları gu¨ndeme getirmiştir. Bu yu¨zyıl, İslam du¨nyasının, Batı'nın askeri gu¨cu¨ karşısındaki çaresizliğine şahit olduğu için Mu¨slu¨man entelektu¨eller Batı'nın u¨stu¨nlu¨ğu¨nu¨n hangi unsurlara dayandığını araştırmaya koyulmuşlardır. Askeri alan için talep edilen Batılılaşma/ modernleşme, zamanla idari, bu¨rokratik ve siyasal alanların da modernleştirilmesi gerektiği anlayışını ortaya koymuştur. Ancak modernleşme hamlelerini gerçekleştirmek, başka bir deyişle Batı'ya mukavemet etmek için modernleşmeye engel teşkil eden dinsel unsurların tespit edilerek, bunların ıslah edilmesi anlayışı ortaya çıkmıştır. .u¨nku¨ dinsel olan/alan ıslah edilmeden, siyasal olanın/alanın ıslah edilmesi du¨şu¨nu¨lemezdi. Bu noktada, otantik İslam'ın ne siyasal modernleşmeye ne de (daha sonraki yu¨zyılda demokratik siyaseti savunun Mu¨slu¨manlar tarafından şiar haline getirilen) demokrasiye karşı olduğu, ancak tarihsel su¨re. içerisinde ortaya çıkan ve İslam'a dayandırılan uygulamaların modernleşme ve demokrasi .nu¨nde engel teşkil ettiği anlayışı baskın hale gelmiştir. Dinsel ıslah söylemi ile siyasal ıslah/modernleşme söylemi arasında kurulan ontolojik bağ vasıtasıyla İslam-demokrasi ilişkisini şekillendiren kavramlar ortaya çıkmıştır. Demokratik siyaseti benimseyen Mu¨slu¨man du¨şu¨nu¨rler, demokrasinin Batı'ya özgu¨ bir fenomen olmadığını, Hz. Peygamber ve ilk dört halifenin siyasal uygulamasını örnek alan ve otantik İslam'ın değerlerine bağlı kalarak ortaya konulan siyasal eylemlerin demokrasiyle uyumlu olduğunu du¨şu¨nmu¨şlerdir. Bu anlayış, bir yönu¨yle ekol haline gelerek, İslam ile modern du¨nyasının tek meşru yönetim biçimi olan demokrasi arasında olumlu bir ilişkiyi tesis etme uğraşını devam ettirmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 123,84 | 123,84 |
2 | 63,16 | 126,32 |
3 | 42,93 | 128,79 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 123,84 | 123,84 |
2 | 63,16 | 126,32 |
3 | 42,93 | 128,79 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 123,84 | 123,84 |
2 | 63,16 | 126,32 |
3 | 42,93 | 128,79 |