Günümüzün değişen koşulları ile birlikte üretim süreci ve sermayenin mobilitesi ulusal sınırları geçirgen hale getirmiş, çok uluslu şirketlerin artan gücü başta devlet ve sendikalar olmak üzere küresel toplumun tüm fert ve gruplarını etkisi altına almıştır. Bu genişleyen küreselleşme dalgası, işletmelerin güdümünde gerçekleşmiş ve onlara şaşılacak ölçüde geniş bir hareket sahası sağlamıştır. İşletmeler, devletlerin temsilcisi ve hükümetlerin muhatabı haline gelmiş ve uluslararası ortaklığın belirleyicisi olmuştur. Kazandıkları bu güçle birlikte, işletmeler ahlaki davranışlardan uzaklaşmış tamamen ve kâr odaklı bir işletme yönetimini benimsemiştir.
Günümüzün değişen koşulları ile birlikte üretim süreci ve sermayenin mobilitesi ulusal sınırları geçirgen hale getirmiş, çok uluslu şirketlerin artan gücü başta devlet ve sendikalar olmak üzere küresel toplumun tüm fert ve gruplarını etkisi altına almıştır. Bu genişleyen küreselleşme dalgası, işletmelerin güdümünde gerçekleşmiş ve onlara şaşılacak ölçüde geniş bir hareket sahası sağlamıştır. İşletmeler, devletlerin temsilcisi ve hükümetlerin muhatabı haline gelmiş ve uluslararası ortaklığın belirleyicisi olmuştur. Kazandıkları bu güçle birlikte, işletmeler ahlaki davranışlardan uzaklaşmış tamamen ve kâr odaklı bir işletme yönetimini benimsemiştir.