Günümüz Batı Hıristiyan toplumu içinde Yahudilerin Tevrat hukuku ile Müslümanların İslam Şeriatı, Hıristiyanlık dini bağlamında önemli bir tartışmanın gerekçesini oluşturmaktadır. Tartışma, Hıristiyan inancı ile dini hukuk (yasa) arasındaki teolojik gerilimin sonucunu yansıtır mahiyettedir. Zira Pavlus tarafından dini hukuktan arındırılan Hıristiyanlığın, Tevrat ve Kur'an'daki gibi din temelli bir hukuk manzumesinden yoksunluğu konusu gittikçe daha fazla sorgulanmaktadır. Özellikle son asırlarda Batı'da egemen olan seküler anlayışa dayalı kanunların göreceliliği ve değişkenliğinin hukukun amaçladığı "adaleti sağlama" işini zaafa uğrattığı en yaygın Hıristiyan kanaatlerinden birisidir. Bu durumda yapılması gereken, diğer dinler gibi kadim köklere ve tabiatüstü bir kaynağa dayanan din temelli bir hukuk sistemine sahip olmaktır. Hıristiyan çevreleri bu tür bir hukuk sistemi arayışı içinde kendine en yakın kaynak olarak Eski Ahit'i görmekte ve Tevrat hukukunun Hıristiyanlar için de uygulanabilirliğini savunmaktadır. Nitekim artık insanlara merhameti ve bağışlamayı telkin eden mazlum bir Mesih figüründen ziyade Sina'nın doruklarından yargıyı ve adaleti emreden Yahova sembolü birçok Hıristiyan'a sanki daha kadir-i mutlak görünmektedir. Bu arayış esasen yeni de değildir. Hıristiyanlığın öncü reformcularından John Calvin, Eski Ahit kaynaklı güçlü bir dini hukuk sistemi ihdas etmiş ve bu sistemi XVI. yüzyılda adeta teokratik bir devlete çevirdiği Cenevre'de çok katı bir şekilde uygulamıştır. Calvin'in asırlar önce tesis ettiği ve insanları işledikleri suç ve günahlarından dolayı sürgün edip idam cezasına çarptıran din temelli yargı sistemi, günümüzün modern Protestan anlayışı içinde adeta yeniden keşfedilmektedir. "Kalvinizm'de on emir" konusu bu kaynağa işaret eden güçlü bir metaforu ifade etmektedir.
Günümüz Batı Hıristiyan toplumu içinde Yahudilerin Tevrat hukuku ile Müslümanların İslam Şeriatı, Hıristiyanlık dini bağlamında önemli bir tartışmanın gerekçesini oluşturmaktadır. Tartışma, Hıristiyan inancı ile dini hukuk (yasa) arasındaki teolojik gerilimin sonucunu yansıtır mahiyettedir. Zira Pavlus tarafından dini hukuktan arındırılan Hıristiyanlığın, Tevrat ve Kur'an'daki gibi din temelli bir hukuk manzumesinden yoksunluğu konusu gittikçe daha fazla sorgulanmaktadır. Özellikle son asırlarda Batı'da egemen olan seküler anlayışa dayalı kanunların göreceliliği ve değişkenliğinin hukukun amaçladığı "adaleti sağlama" işini zaafa uğrattığı en yaygın Hıristiyan kanaatlerinden birisidir. Bu durumda yapılması gereken, diğer dinler gibi kadim köklere ve tabiatüstü bir kaynağa dayanan din temelli bir hukuk sistemine sahip olmaktır. Hıristiyan çevreleri bu tür bir hukuk sistemi arayışı içinde kendine en yakın kaynak olarak Eski Ahit'i görmekte ve Tevrat hukukunun Hıristiyanlar için de uygulanabilirliğini savunmaktadır. Nitekim artık insanlara merhameti ve bağışlamayı telkin eden mazlum bir Mesih figüründen ziyade Sina'nın doruklarından yargıyı ve adaleti emreden Yahova sembolü birçok Hıristiyan'a sanki daha kadir-i mutlak görünmektedir. Bu arayış esasen yeni de değildir. Hıristiyanlığın öncü reformcularından John Calvin, Eski Ahit kaynaklı güçlü bir dini hukuk sistemi ihdas etmiş ve bu sistemi XVI. yüzyılda adeta teokratik bir devlete çevirdiği Cenevre'de çok katı bir şekilde uygulamıştır. Calvin'in asırlar önce tesis ettiği ve insanları işledikleri suç ve günahlarından dolayı sürgün edip idam cezasına çarptıran din temelli yargı sistemi, günümüzün modern Protestan anlayışı içinde adeta yeniden keşfedilmektedir. "Kalvinizm'de on emir" konusu bu kaynağa işaret eden güçlü bir metaforu ifade etmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 79,20 | 79,20 |
2 | 41,18 | 82,37 |
3 | 28,51 | 85,54 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 79,20 | 79,20 |
2 | 41,18 | 82,37 |
3 | 28,51 | 85,54 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 79,20 | 79,20 |
2 | 41,18 | 82,37 |
3 | 28,51 | 85,54 |