Bu çalışma Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin karşılaştırmalı anayasal düzenlerdeki statüsü ve uygulanmasını incelemektedir. Avrupa Konseyi'nin temel değerleri ile amacının yerine getirilmesinde asli hukuki belgesi olan AİHS, içerdiği hak kataloğu türünün ve ulusal hukuk düzenlerine yönelik hükümlerinin bir yansıması olarak Konsey üyesi devletlerde doğrudan uygulanabilir statüyü haizdir. Nitekim Sözleşmeci devletler ulusal normlar hiyerarşilerinde AİHS'e anayasal, kanun üzeri ya da kanunla eşdeğer statü tanımak suretiyle Sözleşme ve Ek Protokollerini iç hukuk düzenlerinde doğrudan uygulanabilir ve ileri sürülebilir kılmışlardır. Sözleşmenin ulusal hukuk düzenlerinde doğrudan uygulanabilir olması ise Sözleşmenin yargısal denetim organı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mahkemeler başta olmak üzere ulusal organ ve makamlar tarafından daha fazla gözetilmesine aracı olmuştur. Bu şekilde Sözleşme sistemi ile ulusal anayasal düzenler arasında ulusötesi niteliği haiz yeni bir tür kuvvetler ayrılığı ilkesi ortaya çıkmıştır. Nitekim AİHM içtihatları ekseninde şekillenen AİHS ve Ek Protokolleri ulusal organlar arasındaki ilişkileri doğrudan etkilemektedir. Yine Strasbourg Mahkemesi de ulusal mahkeme içtihatları başta olmak üzere ulusal organların işlem ve faaliyetlerini etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu şekilde Sözleşme sisteminin meydana getirdiği kuvvetler ayrılığı ulusüstü benzeri bir niteliği de haizdir.
Bu çalışma Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin karşılaştırmalı anayasal düzenlerdeki statüsü ve uygulanmasını incelemektedir. Avrupa Konseyi'nin temel değerleri ile amacının yerine getirilmesinde asli hukuki belgesi olan AİHS, içerdiği hak kataloğu türünün ve ulusal hukuk düzenlerine yönelik hükümlerinin bir yansıması olarak Konsey üyesi devletlerde doğrudan uygulanabilir statüyü haizdir. Nitekim Sözleşmeci devletler ulusal normlar hiyerarşilerinde AİHS'e anayasal, kanun üzeri ya da kanunla eşdeğer statü tanımak suretiyle Sözleşme ve Ek Protokollerini iç hukuk düzenlerinde doğrudan uygulanabilir ve ileri sürülebilir kılmışlardır. Sözleşmenin ulusal hukuk düzenlerinde doğrudan uygulanabilir olması ise Sözleşmenin yargısal denetim organı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mahkemeler başta olmak üzere ulusal organ ve makamlar tarafından daha fazla gözetilmesine aracı olmuştur. Bu şekilde Sözleşme sistemi ile ulusal anayasal düzenler arasında ulusötesi niteliği haiz yeni bir tür kuvvetler ayrılığı ilkesi ortaya çıkmıştır. Nitekim AİHM içtihatları ekseninde şekillenen AİHS ve Ek Protokolleri ulusal organlar arasındaki ilişkileri doğrudan etkilemektedir. Yine Strasbourg Mahkemesi de ulusal mahkeme içtihatları başta olmak üzere ulusal organların işlem ve faaliyetlerini etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu şekilde Sözleşme sisteminin meydana getirdiği kuvvetler ayrılığı ulusüstü benzeri bir niteliği de haizdir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 461,10 | 461,10 |
2 | 235,16 | 470,32 |
3 | 159,85 | 479,54 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 461,10 | 461,10 |
2 | 235,16 | 470,32 |
3 | 159,85 | 479,54 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 461,10 | 461,10 |
2 | 235,16 | 470,32 |
3 | 159,85 | 479,54 |