Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş

Stok Kodu:
9786057768155
Boyut:
13,5x21,5
Sayfa Sayısı:
56
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%33 indirimli
110,00
73,70
Taksitli fiyat: 3 x 26,53
Temin süresi 4 gündür.
9786057768155
894876
Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş
Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş
73.70

Kierkegaard, bu kısa lakin anlam ve mesaj yüklü eserinde, İncil'deki Dağ Vaazını temel alarak, insanın varoluşsal gerçeklerini ve koşullarını ince ve yer yer ironik bir dille mercek altına yatırıyor, ve diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da dini inanışı eleştirel düşünceye açıyor.


İnsanoğlu, Kierkegaard'un "karşılaştırma huzursuzluğu" dediği şeyden muzdarip; hep olduğundan daha fazlasını istiyor, komşunun bahçesindeki çimen ona hep daha yeşil görünüyor. Kuş gibi hür olma arzusu samimi bir arzu olabilir, lakin bu arzu hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğine göre, insanı endişe ve umutsuzluğa da sürükleyebiliyor.


Biz insan olarak hiçbir zaman bir kuş gibi kaygısız olamayız, lakin bir kuşun "ah keşke insan olsaydım" dediğini de hiç duymamışızdır. İşte, gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğrenebileceğimiz ilk şey bu oluyor: bir şey dememek, sükut etmek! Fazla lafın, çenebazlığın endişeye götüren bir yol olduğunu söylüyor Kierkegaard.


Sonra kırdaki küçük bir zambak kendini başka bir şeyle veya diğer zambaklarla mukayese etmekle de uğraşmıyor. Onun öbürlerinden daha güzel olmak veya göze en güzel görüneceği başka bir yerde yetişmek, veyahut kendini öbür zambaklara göre kanıtlamak, tanımlamak gibi bir emeli yok.


Kuşla zambaktan öğrenebileceğimiz ikinci şey: zambağın itaatkârlığı! İnsan olarak kaderimize razı olmamız ve habire başkalarıyla meşgul olmamamız icap ediyor. Mütemadiyen belli bir yere doğru yolda olmamamız ve her şeyi sorguya tabi tutmamamız icap ediyor. Mütevazı olmayı öğrenmemiz icap ediyor.
Gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğreneceğimiz son şey, Kierkegaard'a göre, dert ve endişelerimizin yükünü Tanrının omuzları üzerine yüklemek oluyor.


Yarın ne olacağını önceden kestirebilmemiz mümkün değil; dolayısıyla endişe etmek gayet abes oluyor. Tam burada ve tam şu anda yaşamamız, laf söylemekten ziyade lafa kulak vermemiz, kendimizi başkalarıyla mukayese etmeyi bırakmamız, ve son fakat aynı derecede önemli, sevince kendimizi bilfiil kaptırmamız icap ediyor.

Kierkegaard, bu kısa lakin anlam ve mesaj yüklü eserinde, İncil'deki Dağ Vaazını temel alarak, insanın varoluşsal gerçeklerini ve koşullarını ince ve yer yer ironik bir dille mercek altına yatırıyor, ve diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da dini inanışı eleştirel düşünceye açıyor.


İnsanoğlu, Kierkegaard'un "karşılaştırma huzursuzluğu" dediği şeyden muzdarip; hep olduğundan daha fazlasını istiyor, komşunun bahçesindeki çimen ona hep daha yeşil görünüyor. Kuş gibi hür olma arzusu samimi bir arzu olabilir, lakin bu arzu hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğine göre, insanı endişe ve umutsuzluğa da sürükleyebiliyor.


Biz insan olarak hiçbir zaman bir kuş gibi kaygısız olamayız, lakin bir kuşun "ah keşke insan olsaydım" dediğini de hiç duymamışızdır. İşte, gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğrenebileceğimiz ilk şey bu oluyor: bir şey dememek, sükut etmek! Fazla lafın, çenebazlığın endişeye götüren bir yol olduğunu söylüyor Kierkegaard.


Sonra kırdaki küçük bir zambak kendini başka bir şeyle veya diğer zambaklarla mukayese etmekle de uğraşmıyor. Onun öbürlerinden daha güzel olmak veya göze en güzel görüneceği başka bir yerde yetişmek, veyahut kendini öbür zambaklara göre kanıtlamak, tanımlamak gibi bir emeli yok.


Kuşla zambaktan öğrenebileceğimiz ikinci şey: zambağın itaatkârlığı! İnsan olarak kaderimize razı olmamız ve habire başkalarıyla meşgul olmamamız icap ediyor. Mütemadiyen belli bir yere doğru yolda olmamamız ve her şeyi sorguya tabi tutmamamız icap ediyor. Mütevazı olmayı öğrenmemiz icap ediyor.
Gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğreneceğimiz son şey, Kierkegaard'a göre, dert ve endişelerimizin yükünü Tanrının omuzları üzerine yüklemek oluyor.


Yarın ne olacağını önceden kestirebilmemiz mümkün değil; dolayısıyla endişe etmek gayet abes oluyor. Tam burada ve tam şu anda yaşamamız, laf söylemekten ziyade lafa kulak vermemiz, kendimizi başkalarıyla mukayese etmeyi bırakmamız, ve son fakat aynı derecede önemli, sevince kendimizi bilfiil kaptırmamız icap ediyor.

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 73,70    73,70   
2 38,32    76,65   
3 26,53    79,60   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 73,70    73,70   
2 38,32    76,65   
3 26,53    79,60   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 73,70    73,70   
2 38,32    76,65   
3 26,53    79,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat