Onu ilk gördüğümde yapmış olduğum ayrımda hangi kategoriye girdiğini bilmiyordum. Yürümek zorunda olduğu için mi yürüyordu yoksa benim gibi kafasını dağıtmak için mi? Eğer benim gibi yürüyorsa adımlarını falan saydığı da yoktu; nedensiz, doğaçlama bir yürüyüş olmalıydı. Hayatımda yapmadığım bir şeyi yaptığımın farkına varmıştım ama artık çok geçti. Az önce tesadüfen gördüğüm kırmızı montlu kızı takip ediyordum. Filmlerden öğrendiğim kadarıyla birini takip ediyorsanız aranızdaki takip mesafesini korumak önemliydi. Ayrıca, fark edilmemeniz gerekiyordu. Eğer fark edilirseniz oyun biterdi. Yani en azından filmler böyle gösteriyordu. Benim ise onu takip ederken herhangi bir amacım yoktu. Büyüsüne mi kapılmıştım yoksa kafamı dağıtmak için bir fırsat mıydı bilmiyorum ama kırmızı montlu kızı takip ediyordum. Bir müddet ikimiz de anlamsızca sahil boyunca yürüdük. Hava gerçekten soğuktu, üşümüş olmalıydı. Montunun kapüşonunu başına geçirdi ve yürümeye devam etti. Bu yürüyüş o kadar uzun sürmüştü ki bir ara takip etmeyi bırakıp geri dönmeyi bile düşündüm. Ama adını koyamadığım bir his vardı içimde; sanki ayaklarım değil de kalbimin içindeki o anlamsız his yürütüyordu beni…
Onu ilk gördüğümde yapmış olduğum ayrımda hangi kategoriye girdiğini bilmiyordum. Yürümek zorunda olduğu için mi yürüyordu yoksa benim gibi kafasını dağıtmak için mi? Eğer benim gibi yürüyorsa adımlarını falan saydığı da yoktu; nedensiz, doğaçlama bir yürüyüş olmalıydı. Hayatımda yapmadığım bir şeyi yaptığımın farkına varmıştım ama artık çok geçti. Az önce tesadüfen gördüğüm kırmızı montlu kızı takip ediyordum. Filmlerden öğrendiğim kadarıyla birini takip ediyorsanız aranızdaki takip mesafesini korumak önemliydi. Ayrıca, fark edilmemeniz gerekiyordu. Eğer fark edilirseniz oyun biterdi. Yani en azından filmler böyle gösteriyordu. Benim ise onu takip ederken herhangi bir amacım yoktu. Büyüsüne mi kapılmıştım yoksa kafamı dağıtmak için bir fırsat mıydı bilmiyorum ama kırmızı montlu kızı takip ediyordum. Bir müddet ikimiz de anlamsızca sahil boyunca yürüdük. Hava gerçekten soğuktu, üşümüş olmalıydı. Montunun kapüşonunu başına geçirdi ve yürümeye devam etti. Bu yürüyüş o kadar uzun sürmüştü ki bir ara takip etmeyi bırakıp geri dönmeyi bile düşündüm. Ama adını koyamadığım bir his vardı içimde; sanki ayaklarım değil de kalbimin içindeki o anlamsız his yürütüyordu beni…