Siyer fıkıh ıstılâhâtı icerisinde devletler umumi ve husûsi hukuk esaslarını teşkîl eden mühimm bir kısımdır. Şeriât-ı Muhammediyyede İslâm nizâmına tabi devletin zimmi tebaaya bu zimmi tebaa ile müslimler arasındaki muamelata beynel-milel ticârete müstemen hukukundan İslâm devletinin sair dârul-harb devletleri arasındaki munâsebete varıncaya kadar cok mühimm bir sahâyı teşkil eder.
Bu sebeble Resûlullâh Aleyhis-selam ve sahabe-i kirâm hazerâtının muamelatı esas alınarak bu mevzular dârul-harb dârul-İslâm mefhûmu üzerinden daha ilk asırda kaleme alınmış olup son devir ulemaya varıncaya kadar (inkıtâ olmaksızın) işlenmiş
hatta Hanefî ameli mezhebinin temel sistematiğini teşkil etmiştir.
Fil-hakîka esâsı devletler hukuku olması hasebiyle Dünyâda ilk defa şark vilâyetlerinin en müstesnâ âlimleri eliyle insicâmlı esâslara dayanan ve her devirde işlenen bu mevzular batıda ancak XVI. Asır ve sonrasında doğmaya başlamış dahi onların literatürlerinede büyük tesir etmiştir.
İş bu tercüme cihad harbi müstemen ribâ ganîmet mürted esir köle hadler cizye hicret emvâl gibi mevzuları i?tiva eden ilk devir asâr arasında olup husûsen Evzâî Ebû Yusüf ve İmâm Şâfiî hazerâtının reddiye mahiyyettinde ictihadları cihetinden mühim bir yere sahiptir.
Eserde Evzâînin Ebû Hanîfeye ait siyer mevzûunda 35 meseleyle alâkalı görüşlerine reddiyesi Ebû Yûsufun Evzâînin reddiyesine karşı reddiyesi ve Şâfiînin umûmiyyetle Evzâîyi mudafaa sadedinde Ebû Hanîfe ve şakirti Ebû Yûsufa reddiyesi yer almaktadır.
Eserin diğer bir orjinalliği ise Evzâîye aid bir siyerin varlığıdır.
Siyer fıkıh ıstılâhâtı icerisinde devletler umumi ve husûsi hukuk esaslarını teşkîl eden mühimm bir kısımdır. Şeriât-ı Muhammediyyede İslâm nizâmına tabi devletin zimmi tebaaya bu zimmi tebaa ile müslimler arasındaki muamelata beynel-milel ticârete müstemen hukukundan İslâm devletinin sair dârul-harb devletleri arasındaki munâsebete varıncaya kadar cok mühimm bir sahâyı teşkil eder.
Bu sebeble Resûlullâh Aleyhis-selam ve sahabe-i kirâm hazerâtının muamelatı esas alınarak bu mevzular dârul-harb dârul-İslâm mefhûmu üzerinden daha ilk asırda kaleme alınmış olup son devir ulemaya varıncaya kadar (inkıtâ olmaksızın) işlenmiş
hatta Hanefî ameli mezhebinin temel sistematiğini teşkil etmiştir.
Fil-hakîka esâsı devletler hukuku olması hasebiyle Dünyâda ilk defa şark vilâyetlerinin en müstesnâ âlimleri eliyle insicâmlı esâslara dayanan ve her devirde işlenen bu mevzular batıda ancak XVI. Asır ve sonrasında doğmaya başlamış dahi onların literatürlerinede büyük tesir etmiştir.
İş bu tercüme cihad harbi müstemen ribâ ganîmet mürted esir köle hadler cizye hicret emvâl gibi mevzuları i?tiva eden ilk devir asâr arasında olup husûsen Evzâî Ebû Yusüf ve İmâm Şâfiî hazerâtının reddiye mahiyyettinde ictihadları cihetinden mühim bir yere sahiptir.
Eserde Evzâînin Ebû Hanîfeye ait siyer mevzûunda 35 meseleyle alâkalı görüşlerine reddiyesi Ebû Yûsufun Evzâînin reddiyesine karşı reddiyesi ve Şâfiînin umûmiyyetle Evzâîyi mudafaa sadedinde Ebû Hanîfe ve şakirti Ebû Yûsufa reddiyesi yer almaktadır.
Eserin diğer bir orjinalliği ise Evzâîye aid bir siyerin varlığıdır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 54,00 | 162,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 54,00 | 162,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 54,00 | 162,00 |