Avcı toplayıcı yaşam tarzından tarım toplumuna geçiş evrendeki bütün dengeyi alt üst etmişti.
Tarım kültürü yerleşik hayatı ve sahiplenmeyi gerektiriyordu. Ekonomik ve hiyerarşik gücün birikimine olabildiğince uygun bir altyapıya sahipti.
Genetik emperyal içgüdülerin akılla birleşerek organize suç merkezi haline gelmesi bu çağın istenmeyen sonuçlarından en önemlisiydi.
İnsan önce toprağa sahip oldu. Tapulamayı keşfetti. İşine yarayacağını düşündüğü bazı hayvanları evcilleştirdi.
Son tahlilde birlikte yaşamın doğal sonucu kültürel prangayla kadını egemenliği altına aldı.
Yetmedi inançlarla egemenlik haklarını mühürledi. Hızla artan nüfus ve elde tutmakta zorlandığı sermaye birikimi egemenlik anlayışını küresel düzeye genişletti.
Artık çevre uluslara ve onların artı değerlerine göz dikmişti. Çevre toplumları köleleştirmeye yeltendi. Fakat bir sorun vardı ortada. Sermaye birikimi beraberinde suç ve günahı ortaya çıkarmıştı.
Keskin zekâsıyla insan topluluklarını düşünmekten alıkoyacak etkili bir yol keşfetti.
Onları etnik ayrıcalık ve inanç farklılıklarıyla iyonize ederek birbirine düşürdü. Daha ileri giderek bu dünyada elinden aldıklarının çok daha fazlasını geleceğe ciro ederek fark etme yeteneklerini köreltti.
Yine de vicdanının derinliklerinden gelen sızıya engel olamıyordu. Çok geçmeden onun da çaresini buldu. İsteyerek ya da istemeyerek işlediği günahlar aslında kendi eseri değildi.
Şeytan adını verdiği sanal bir varlığın vesveseleri yoldan çıkmasına sebep oluyordu. Şeytanın kendi içinde bir de yerli işbirlikçisi vardı. Nefis. Artık ne yaparsa yapsın vicdanı sızlamayacaktı.
Bana göre öyle değil. Bakalım sizin fikriniz ne olacak?
Avcı toplayıcı yaşam tarzından tarım toplumuna geçiş evrendeki bütün dengeyi alt üst etmişti.
Tarım kültürü yerleşik hayatı ve sahiplenmeyi gerektiriyordu. Ekonomik ve hiyerarşik gücün birikimine olabildiğince uygun bir altyapıya sahipti.
Genetik emperyal içgüdülerin akılla birleşerek organize suç merkezi haline gelmesi bu çağın istenmeyen sonuçlarından en önemlisiydi.
İnsan önce toprağa sahip oldu. Tapulamayı keşfetti. İşine yarayacağını düşündüğü bazı hayvanları evcilleştirdi.
Son tahlilde birlikte yaşamın doğal sonucu kültürel prangayla kadını egemenliği altına aldı.
Yetmedi inançlarla egemenlik haklarını mühürledi. Hızla artan nüfus ve elde tutmakta zorlandığı sermaye birikimi egemenlik anlayışını küresel düzeye genişletti.
Artık çevre uluslara ve onların artı değerlerine göz dikmişti. Çevre toplumları köleleştirmeye yeltendi. Fakat bir sorun vardı ortada. Sermaye birikimi beraberinde suç ve günahı ortaya çıkarmıştı.
Keskin zekâsıyla insan topluluklarını düşünmekten alıkoyacak etkili bir yol keşfetti.
Onları etnik ayrıcalık ve inanç farklılıklarıyla iyonize ederek birbirine düşürdü. Daha ileri giderek bu dünyada elinden aldıklarının çok daha fazlasını geleceğe ciro ederek fark etme yeteneklerini köreltti.
Yine de vicdanının derinliklerinden gelen sızıya engel olamıyordu. Çok geçmeden onun da çaresini buldu. İsteyerek ya da istemeyerek işlediği günahlar aslında kendi eseri değildi.
Şeytan adını verdiği sanal bir varlığın vesveseleri yoldan çıkmasına sebep oluyordu. Şeytanın kendi içinde bir de yerli işbirlikçisi vardı. Nefis. Artık ne yaparsa yapsın vicdanı sızlamayacaktı.
Bana göre öyle değil. Bakalım sizin fikriniz ne olacak?
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 89,01 | 89,01 |
2 | 45,40 | 90,79 |
3 | 30,86 | 92,57 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 89,01 | 89,01 |
2 | 45,40 | 90,79 |
3 | 30,86 | 92,57 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 89,01 | 89,01 |
2 | 45,40 | 90,79 |
3 | 30,86 | 92,57 |