"Yaşamda sürekli huy ve karakter değiştiren insanlara bakıldığında Vali Nezih Bey'in tıpkı meczuplar gibi basit bir kişiliği muhafaza etmesi sizce de anlamlı değil mi? Hepimiz değişkenlik gösteren insanlara kızarız ama heykel gibi sabit bir adamı niye yadırgıyoruz? Belli ki Vali Nezih Bey, bu dünyaya bir tipi taşımak ve onu değiştirmeden seyahate çıkmak için gönderilmişti. Ya da kim bilir Oblomov'un Rusya'ya bulaşan ve ortalığı kasıp kavuran tembelliği ve kehaneti rüzgârın yuvarladığı ve nerede duracağı belli olmayan kurumuş bir diken topu (yeniden diriliş bitkisi) gibi bir kez daha sınır dışına çıkmayı başarmıştı.
Hiçbir zaman dünyanın işlerini öğrenememesi ve dünya acemiliği onu insanların gözünde bir hayal, bir rüya gibi uçucu mesafede tutarak, üzerine sihirli tozlar serperek yığınların içinden çekip almış, ruhun ait olduğu ve özlediği gerçek yüksekliklerde gezdirmişti."
Heykel gibi sabit, tembel, eylemsiz bir adamı kabullenmek kolay mıdır? Dünyanın çılgınlar gibi devinimine karşı âdeta bir taşa dönüşen, duran, durmakla kendini var eden bir adam için "Ne kadar da sıradan birisi!" diyebilir miyiz? Bu, elbette hepimizi biraz zorlayacaktır. Ancak bu dünyada Oblomov'un soyundan gelen birkaç nadir adam bulabiliriz. Vali Nezih Bey, o adamlardan biri. Onun hayatı zaman geçtikçe daha fazla duruyor, en sonunda bütün bütün bir hareketsizliğin içerisine atılıyor. Yazarın da dediği gibi Vali Nezih Bey, bu dünyaya bir tipi taşımak ve onu hiç değiştirmeden seyahate çıkmak için gelmiş olabilir miydi? Bu roman, metinlerarası bir roman! Oblomov'u taklit etmiyor, onu yeniden kurgu sahnesine çıkarıyor. Oblomov yeniden doğuyor, dönüyor, sahnede bir kez daha var oluyor!
"Yaşamda sürekli huy ve karakter değiştiren insanlara bakıldığında Vali Nezih Bey'in tıpkı meczuplar gibi basit bir kişiliği muhafaza etmesi sizce de anlamlı değil mi? Hepimiz değişkenlik gösteren insanlara kızarız ama heykel gibi sabit bir adamı niye yadırgıyoruz? Belli ki Vali Nezih Bey, bu dünyaya bir tipi taşımak ve onu değiştirmeden seyahate çıkmak için gönderilmişti. Ya da kim bilir Oblomov'un Rusya'ya bulaşan ve ortalığı kasıp kavuran tembelliği ve kehaneti rüzgârın yuvarladığı ve nerede duracağı belli olmayan kurumuş bir diken topu (yeniden diriliş bitkisi) gibi bir kez daha sınır dışına çıkmayı başarmıştı.
Hiçbir zaman dünyanın işlerini öğrenememesi ve dünya acemiliği onu insanların gözünde bir hayal, bir rüya gibi uçucu mesafede tutarak, üzerine sihirli tozlar serperek yığınların içinden çekip almış, ruhun ait olduğu ve özlediği gerçek yüksekliklerde gezdirmişti."
Heykel gibi sabit, tembel, eylemsiz bir adamı kabullenmek kolay mıdır? Dünyanın çılgınlar gibi devinimine karşı âdeta bir taşa dönüşen, duran, durmakla kendini var eden bir adam için "Ne kadar da sıradan birisi!" diyebilir miyiz? Bu, elbette hepimizi biraz zorlayacaktır. Ancak bu dünyada Oblomov'un soyundan gelen birkaç nadir adam bulabiliriz. Vali Nezih Bey, o adamlardan biri. Onun hayatı zaman geçtikçe daha fazla duruyor, en sonunda bütün bütün bir hareketsizliğin içerisine atılıyor. Yazarın da dediği gibi Vali Nezih Bey, bu dünyaya bir tipi taşımak ve onu hiç değiştirmeden seyahate çıkmak için gelmiş olabilir miydi? Bu roman, metinlerarası bir roman! Oblomov'u taklit etmiyor, onu yeniden kurgu sahnesine çıkarıyor. Oblomov yeniden doğuyor, dönüyor, sahnede bir kez daha var oluyor!
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,40 | 140,40 |
2 | 73,01 | 146,02 |
3 | 50,54 | 151,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,40 | 140,40 |
2 | 73,01 | 146,02 |
3 | 50,54 | 151,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140,40 | 140,40 |
2 | 73,01 | 146,02 |
3 | 50,54 | 151,63 |