Oluş ve Gelişme Yasası Olarak Bağıntısallık

Bu çalışma, şu ana kadar ortaya çıkan herhangi bir felsefi ekol ve eğilime güç katmak ve geçerlilik oluşturmak kaygısıyla ele alınmamıştır. Amacımız bir felsefi ekole geçerlilik kazandırma isteminden öte, evrensel maddi gerçeklik ile insan olgusunun karmaşık ilişkilerini bir nebze de olsa iç içe değerlendirme ve daha anlaşılır kılma üzerinedir. Çalışmamızın ana eksenini oluşturan şey, biyolojik, toplumsal ve maddi varlık ile oluşumlarının daha çok felsefi boyutları içinde irdelenmesi ve bağıntılarının kurulmaya çalışılmasıdır. Bu da bizleri kendiliğinden 'diyalektik oluş ve gelişmeye' götürmektedir. Temel amacımız şu ana kadar belli kategoriler içinde sunulmaya çalışılan 'diyalektik esasları' tekrar etmek değildir; organik ve inorganik varlıkların yapı ve ilişki biçimini ortaya koymaktır. Diyalektik, doğanın, toplumun ve düşüncenin içsel hareketliliğini ve karşılıklı bağıntısını açıklayan bir yöntem olarak, soyut bir düşünce biçiminin ötesinde, gerçekliğin derin yapısını kavramamıza olanak tanıyan bir bakış açısıdır. Bu açıdan ele alınan konular, birbirlerine bağlanma esas ve formları içinde hem bilimsel olarak ele alınmaya çalışılmış hem de daha özgün biçimiyle felsefi boyutları içinde irdelenmiştir. Bu çalışmamızın kapsamının insan, diğer organik yapılar ile maddi dünyanın kendisi olması, bizleri, zorunlu olarak diyalektik yöntemi bu çalışmanın bütününe yaydırmaya götürmüştür.