Pirinç Hanı

Stok Kodu:
9786058494107
Boyut:
12,5x19,5
Sayfa Sayısı:
98
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
7,41
5,71
Taksitli fiyat: 3 x 1,98
Aynı gün kargo
9786058494107
533252
Pirinç Hanı
Pirinç Hanı
5.71

Büyük avlusunda bir çınar, etrafında sıra sıra dükkanlar... Bir zamanlar tahıl ve pirinç satılan Pirinç Hanı, o günlerde artık adını taşıyan bir hayatı sürmüyordu. Hana deri girer, ayakkabı çıkardı. Dökümcülerde; yanma, patlayan madenden kör olma, hanın günlük olağan işlerindendi. Demirciler demir döver, ortalık çın çın çınlardı. Marangozlardan hızar sesi, somyacıdan gıcırtı eksik olmazdı. Herkesin işi çok ağır, şartları çok zordu... Ve Mezeci İsmail Hakkı'nın küçücük dükkanı... Önünde kocaman bir üç tekerlekli, camekanlı araba... Ve de yoksulluğun, garipliğin, aşk acısının, çaresizliğin sessiz tanığı, ücretsiz iş gücü; Mezeci Çırağı... Çok kuru döktü, çok askı devirdi, çok azar işitti, çok dayak yedi... Ama o küçük yaşında, Pirinç Hanı'nın 70'li yıllarının hem gözü hem kulağı oldu. "Ayakkabı kutusu" neden açılır, içine ne için para konur, o bilirdi!.. Pirinç Han'ın duvarları, Mezeci Çırağı ile yıllar sonra bu kitapta dile geldi... Artık meydandaki çınarın gölgesinde, kahvenizi yudumlarken; Bir mezeci çırağı olmanız işten değil...

Büyük avlusunda bir çınar, etrafında sıra sıra dükkanlar... Bir zamanlar tahıl ve pirinç satılan Pirinç Hanı, o günlerde artık adını taşıyan bir hayatı sürmüyordu. Hana deri girer, ayakkabı çıkardı. Dökümcülerde; yanma, patlayan madenden kör olma, hanın günlük olağan işlerindendi. Demirciler demir döver, ortalık çın çın çınlardı. Marangozlardan hızar sesi, somyacıdan gıcırtı eksik olmazdı. Herkesin işi çok ağır, şartları çok zordu... Ve Mezeci İsmail Hakkı'nın küçücük dükkanı... Önünde kocaman bir üç tekerlekli, camekanlı araba... Ve de yoksulluğun, garipliğin, aşk acısının, çaresizliğin sessiz tanığı, ücretsiz iş gücü; Mezeci Çırağı... Çok kuru döktü, çok askı devirdi, çok azar işitti, çok dayak yedi... Ama o küçük yaşında, Pirinç Hanı'nın 70'li yıllarının hem gözü hem kulağı oldu. "Ayakkabı kutusu" neden açılır, içine ne için para konur, o bilirdi!.. Pirinç Han'ın duvarları, Mezeci Çırağı ile yıllar sonra bu kitapta dile geldi... Artık meydandaki çınarın gölgesinde, kahvenizi yudumlarken; Bir mezeci çırağı olmanız işten değil...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat