Roma hukukunda isimsiz sözleşmeler, Roma sözleşmeler sisteminin kapsamını genişleten ve Romanın contractus kavramına bakışını geliştiren önemli sözleşmelerdir.
Roma Devletinin sınırlarının genişlemesiyle yeni coğrafyaların devlet sınırlarına dahil olması, buradaki tarımsal ve ticari faaliyetlerle tanışılması, nüfusun sayıca artışı ve niteliksel olarak çeşitlilik göstermesi ile değişen ekonomik yaşamın ortaya çıkardığı ihtiyaçların etkisiyle Roma hukukunda sözleşmeler alanında hâkim olan tipe ve şekle bağlılık anlayışının katılığının da kademe kademe esnetildiği bilinmektedir.
Praetor faaliyetleri, klasik hukukçuların görüşleri ve imparator emirnameleri aracılığıyla gelişen isimsiz sözleşmeler, Romanın sözleşmeler sisteminin kapsamının, dolayısıyla da oldukça katı olan tipe ve şekle bağlılık anlayışının genişletilmesinde etkili olmuştur. Tipe ve şekle bağlılık anlayışı, Roma sözleşmeler hukuku alanında hiçbir zaman tamamen aşılmamış olsa da Orta Çağdan itibaren adım adım yaklaşılan sözleşme özgürlüğü kavramına kapı aralayan, hukukçulara isimli-isimsiz sözleşmeler ayrımını ortadan kaldırmayı düşündüren ve bütün sözleşmelere iyi niyete dayanan bir dava hakkı verilmesi fikrini ortaya çıkaran, yine Roma sözleşmeler sistemine isimsiz sözleşmelerin dahil oluşunun incelenmesiyle mümkün olmuştur. İsimsiz sözleşmelerin Roma hukuk yaşamına dahil olmasında etkili olan causa, sinallagma ve conventio/consensus kavramlarının Geç Orta Çağdan Avrupada Kodifikasyonlar Dönemine dek sürdürülen hukuk çalışmalarında incelenmesi, Kıta Avrupası Hukuk Sistemine ve nihayet hukukumuza sözleşme özgürlüğü anlayışının yerleşmesini mümkün kılmıştır.
Roma isimsiz sözleşmeler teorisi bu çalışmada, iki grup referansla temellendirilmiştir. Bunlardan ilki, konunun incelenmesinde ve planlanmasında kullanılan tarihsel referanslardır. Bu referanslar isimsiz sözleşmelerin hukuk hayatına dahil oluş sürecinin siyasal, toplumsal ve ekonomik arka planını gösterir. İkincisi, çalışmanın en önemli kaynakları, Romadan günümüze miras kalmış, orijinalliğini koruyan Latince hukuk metinleridir. Çalışma içinde sıkça rastlanacak olan bu metinlerle, araştırma boyunca elde edilen bilginin sağlamasının yapıldığı görülecektir.
Roma hukukunda isimsiz sözleşmeler, Roma sözleşmeler sisteminin kapsamını genişleten ve Romanın contractus kavramına bakışını geliştiren önemli sözleşmelerdir.
Roma Devletinin sınırlarının genişlemesiyle yeni coğrafyaların devlet sınırlarına dahil olması, buradaki tarımsal ve ticari faaliyetlerle tanışılması, nüfusun sayıca artışı ve niteliksel olarak çeşitlilik göstermesi ile değişen ekonomik yaşamın ortaya çıkardığı ihtiyaçların etkisiyle Roma hukukunda sözleşmeler alanında hâkim olan tipe ve şekle bağlılık anlayışının katılığının da kademe kademe esnetildiği bilinmektedir.
Praetor faaliyetleri, klasik hukukçuların görüşleri ve imparator emirnameleri aracılığıyla gelişen isimsiz sözleşmeler, Romanın sözleşmeler sisteminin kapsamının, dolayısıyla da oldukça katı olan tipe ve şekle bağlılık anlayışının genişletilmesinde etkili olmuştur. Tipe ve şekle bağlılık anlayışı, Roma sözleşmeler hukuku alanında hiçbir zaman tamamen aşılmamış olsa da Orta Çağdan itibaren adım adım yaklaşılan sözleşme özgürlüğü kavramına kapı aralayan, hukukçulara isimli-isimsiz sözleşmeler ayrımını ortadan kaldırmayı düşündüren ve bütün sözleşmelere iyi niyete dayanan bir dava hakkı verilmesi fikrini ortaya çıkaran, yine Roma sözleşmeler sistemine isimsiz sözleşmelerin dahil oluşunun incelenmesiyle mümkün olmuştur. İsimsiz sözleşmelerin Roma hukuk yaşamına dahil olmasında etkili olan causa, sinallagma ve conventio/consensus kavramlarının Geç Orta Çağdan Avrupada Kodifikasyonlar Dönemine dek sürdürülen hukuk çalışmalarında incelenmesi, Kıta Avrupası Hukuk Sistemine ve nihayet hukukumuza sözleşme özgürlüğü anlayışının yerleşmesini mümkün kılmıştır.
Roma isimsiz sözleşmeler teorisi bu çalışmada, iki grup referansla temellendirilmiştir. Bunlardan ilki, konunun incelenmesinde ve planlanmasında kullanılan tarihsel referanslardır. Bu referanslar isimsiz sözleşmelerin hukuk hayatına dahil oluş sürecinin siyasal, toplumsal ve ekonomik arka planını gösterir. İkincisi, çalışmanın en önemli kaynakları, Romadan günümüze miras kalmış, orijinalliğini koruyan Latince hukuk metinleridir. Çalışma içinde sıkça rastlanacak olan bu metinlerle, araştırma boyunca elde edilen bilginin sağlamasının yapıldığı görülecektir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 317,55 | 317,55 |
2 | 161,95 | 323,90 |
3 | 110,08 | 330,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 317,55 | 317,55 |
2 | 161,95 | 323,90 |
3 | 110,08 | 330,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 317,55 | 317,55 |
2 | 161,95 | 323,90 |
3 | 110,08 | 330,25 |