İnsanlarla hayvanlar bilinmeyen zamanlardan beri hep iç içe bir yaşam sürdürmüş, insan düşüncesinde sonsuz imgelerle dolu zengin bir sembolizm evreninin oluşmasına kaynaklık etmiştir. İnançların, mitolojilerin ve sanatın başlıca beslendiği varlıklar olarak insanın hep yanı başında olmuşlardır. İşte At, bu hayvanların içinde belki de en bilindik varlıktır. O herşeyden önce bir asalet, güzellik ve özgürlük simgesidir. İlk çağlarda Fransa'daki Pech Merie'deki çizilmiş duvar resimlerindeki 20.000 yıl öncesine ait benekli atlar bir yaşam gücü olarak; Hızıyla rüzgarı, vahşiliği ile fırtınayı, pırıltılı görkemli gövdesiyle ateşi, dörtnala kayarcasına giderken yağmuru ve ırmakları temsil etmiş, antik çağlardan beri o hep fatihlerle birlikte gücün ve kudretin sembolü olmuştur. Beyaz at, spiritüel yaşamın güneşle ilgili sembolüdür. O birçok inanışta sahibinin yoldaşı ve mutluluğudur.
Bu çalışmamızın konusunu, birkaç yıl önce İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları arasında basılan "Ucello'dan Gericault'ya Avrupa Resminde At İmgesi " adlı kitabımızda olduğu gibi yine "At" oluşturuyor. Sanatla uğraşan veya sadece izleyici olan birçok insan bile hayatlarında birçok kez içerisinde at imgesinin yer aldığı bir sanat eserini mutlaka görmüştür. Pitoresk manzaralarda, savaş sahnelerinde, soylu ailelerin veya köylü yaşantısının yansıtıldığı bir anının ayrıntısı olarak ilk çağlardan itibaren sanat tarihinin adeta vazgeçilmezleri arasında önemli bir yer alan bu imge, yukarıda adını verdiğimiz ilk çalışmamızda 1450 ila 1850 li yılları arasındaki yaklaşık dörtyüzyıllık bir süreçte Avrupa resminde başlıca sanatçılar ve önemli eserleri taranarak romantik döneme kadar ele alınmıştı. O çalışmamızın bir anlamda kronolojik bir devamı olarak çağdaş sanat akımları ve günümüz bağımsız sanatında at imgesinin kullanımı hakkında düşüncelerimize bu kitapta yer verilecektir.
Avrupa Resim Sanatının etki ve kapsam alanının genişleyerek farklı kültürler tarafından benimsenip kıtalararası bir boyuta ulaşması nedeniyle, evrensel bir etkiye sahip Romantik Dönemden günümüze uzanan bir çizgide Batı resminde öne çıkan sanatçılar ve eserleri şüphesiz ki kişisel bir bakış açısıyla seçilerek ele alınmıştır. Bu seçkide eserlerinde at imgesini çok az sayıda kullanmalarına karşılık, özgün tarzları ve sanat tarihinde kendisine yer etmiş önemli bazı sanatçılara da bu subjektif bakış açısıyla yer verilmiştir. Çalışmamızda, gerçekte açıkça ifade edilmemiş olsa da Avrupa resminin bir parçası olan Batı anlayışına dönük Türk Resim Sanatına ait sanatçı ve eserleri daha spesifik başka çalışmalarda ele alınmak üzere kapsam dışı bırakılmıştır.
Doç. Erol YILDIRİstanbul, 2020
İnsanlarla hayvanlar bilinmeyen zamanlardan beri hep iç içe bir yaşam sürdürmüş, insan düşüncesinde sonsuz imgelerle dolu zengin bir sembolizm evreninin oluşmasına kaynaklık etmiştir. İnançların, mitolojilerin ve sanatın başlıca beslendiği varlıklar olarak insanın hep yanı başında olmuşlardır. İşte At, bu hayvanların içinde belki de en bilindik varlıktır. O herşeyden önce bir asalet, güzellik ve özgürlük simgesidir. İlk çağlarda Fransa'daki Pech Merie'deki çizilmiş duvar resimlerindeki 20.000 yıl öncesine ait benekli atlar bir yaşam gücü olarak; Hızıyla rüzgarı, vahşiliği ile fırtınayı, pırıltılı görkemli gövdesiyle ateşi, dörtnala kayarcasına giderken yağmuru ve ırmakları temsil etmiş, antik çağlardan beri o hep fatihlerle birlikte gücün ve kudretin sembolü olmuştur. Beyaz at, spiritüel yaşamın güneşle ilgili sembolüdür. O birçok inanışta sahibinin yoldaşı ve mutluluğudur.
Bu çalışmamızın konusunu, birkaç yıl önce İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları arasında basılan "Ucello'dan Gericault'ya Avrupa Resminde At İmgesi " adlı kitabımızda olduğu gibi yine "At" oluşturuyor. Sanatla uğraşan veya sadece izleyici olan birçok insan bile hayatlarında birçok kez içerisinde at imgesinin yer aldığı bir sanat eserini mutlaka görmüştür. Pitoresk manzaralarda, savaş sahnelerinde, soylu ailelerin veya köylü yaşantısının yansıtıldığı bir anının ayrıntısı olarak ilk çağlardan itibaren sanat tarihinin adeta vazgeçilmezleri arasında önemli bir yer alan bu imge, yukarıda adını verdiğimiz ilk çalışmamızda 1450 ila 1850 li yılları arasındaki yaklaşık dörtyüzyıllık bir süreçte Avrupa resminde başlıca sanatçılar ve önemli eserleri taranarak romantik döneme kadar ele alınmıştı. O çalışmamızın bir anlamda kronolojik bir devamı olarak çağdaş sanat akımları ve günümüz bağımsız sanatında at imgesinin kullanımı hakkında düşüncelerimize bu kitapta yer verilecektir.
Avrupa Resim Sanatının etki ve kapsam alanının genişleyerek farklı kültürler tarafından benimsenip kıtalararası bir boyuta ulaşması nedeniyle, evrensel bir etkiye sahip Romantik Dönemden günümüze uzanan bir çizgide Batı resminde öne çıkan sanatçılar ve eserleri şüphesiz ki kişisel bir bakış açısıyla seçilerek ele alınmıştır. Bu seçkide eserlerinde at imgesini çok az sayıda kullanmalarına karşılık, özgün tarzları ve sanat tarihinde kendisine yer etmiş önemli bazı sanatçılara da bu subjektif bakış açısıyla yer verilmiştir. Çalışmamızda, gerçekte açıkça ifade edilmemiş olsa da Avrupa resminin bir parçası olan Batı anlayışına dönük Türk Resim Sanatına ait sanatçı ve eserleri daha spesifik başka çalışmalarda ele alınmak üzere kapsam dışı bırakılmıştır.
Doç. Erol YILDIRİstanbul, 2020
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 350,00 | 350,00 |
2 | 178,50 | 357,00 |
3 | 121,33 | 364,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 350,00 | 350,00 |
2 | 178,50 | 357,00 |
3 | 121,33 | 364,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 350,00 | 350,00 |
2 | 178,50 | 357,00 |
3 | 121,33 | 364,00 |