Ruh Sağlığında İyileşme Bilimsel ve Klinik Sorumlu

Stok Kodu:
9786055339722
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
390
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
306,00
Taksitli fiyat: 3 x 106,08
Temin süresi 4 gündür.
9786055339722
646534
Ruh Sağlığında İyileşme Bilimsel ve Klinik Sorumlu
Ruh Sağlığında İyileşme Bilimsel ve Klinik Sorumlu
306.00

Ruh sağlığında iyileşme-bilimsel ve klinik sorumlulukların yeniden şekillendirilmesi, 'sıradan bir metin' olmayıp, ruhsal hastalığı ele alan diğer çalışmaların ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bu kitabın sunduğu bilgeliği tam olarak anlamak için, okuyucunun bu iki yazarın sunduğu farklı bakış açılarının önem ve değerinin farkında olması gerekir. Michaela Amering ve Margit Schmolke; hastalık ve zorlanmayla (distress) mücadele etmiş ve bunları yenmiş insanların deneyimlerinden ortaya çıkan bilgi tabanına, hem kişisel hem de profesyonel anlamda saygı duymaktadır. Yaşanmış deneyimlerle oluşan bilgi tabanının, psikiyatrinin baskın söylemlerine eklenmesi; zaman zaman hem meydan okuyan hem de zıtlıklar içeren bir nitelik taşımaktadır. Bununla birlikte, bu bilgi tabanının ruhsal hastalık/zorlanma yaşayan insanlara destekleyici ortamlar sağlanması için kullanılması; zorlanma yaşayan diğer insanları desteklemek konusundaki düşünce tarzımızı dönüştürmeye yarayabilir.


Yirmi yılı aşkın bir süre önce, bana ilk kez ruhsal hastalık tanısı konulduğunda, iyileşebileceğim ve hastalığımın ötesinde bir hayatı yeniden kurabileceğim düşüncesi beni tedavi eden ekip tarafından asla tartışılmamıştı. Aslında, bunun tam da tersi daha şiddetli bir şekilde tartışılıyordu: hastalığın kalıcı olduğuna ve hayatı dolu dolu yaşamamı engelleme olasılığının yüksek olduğuna dair beni eğitmeye ve ikna etmeye çok fazla zaman ve çaba harcanıyordu. Beni rollerimden, fırsatlarımdan, haklarımdan ve sorumluluklarımdan uzaklaştırma riski taşıyan ortamlarda, uzun süreli bakım ve tedavi görmem konusunda planlar yapılıyordu. Bunlar sağlık uzmanlarından duymayı beklediğiniz yüreklendirme ve umut mesajları değildir. Geleceğe yönelik bu öngörüyü yalanlayacak ve bana umut verecek bir bilgiye ulaşmak için didindiğimi hatırlıyorum. Gittiğim kitapçılarda ve kütüphanelerde, ruhsal hastalık tanısı olan insanların çöküşünü anlatan birçok kitap bulunuyordu. Bu kitaplar sadece aileme ve bana iletildiği gibi; ileride beni bekleyenlere dair, her şeyin kötüye gideceği yönündeki tahminleri desteklemeye yarıyordu.


Meğer ihtiyacım olan, gözden geçirdiğim birçok kitap rafı arasında bu kitabı bulmakmış. Biri o dönemde, hastalığın ötesinde bir hayatı başarma ve yeniden şekillendirme olasılıkları konusunda tek bir söz söylemeye cesaret etmiş olsaydı, ruhsal hastalıkla mücadele etme sürecinin benim açımdan nasıl farklı gerçekleşmiş olabileceğini sık sık merak ederim. Ne yazık ki, kötü beklentilerden, temkinli sonuçlardan ve iyileşme olasılıklarına duyulan inançsızlıktan oluşan hikayem, sadece benim hikayem değildir, birçok insanın karşılaştığı ve yaşadığı bir durumdur.


Bir ruhsal hastalığın ve tedavisinin etkilerinin üstesinden gelmek kolay değildir: bu nedenle insanlar, haklarındaki olumsuz ve küçümseyici öngörülere rağmen ve başkaları tarafından yüreklendirilmeksizin, başarıya ulaşma öykülerini anlattığında, bu bizim için daha da etkileyici olmaktadır. Hastalığın ötesinde bir hayatı yeniden kurma çabası bireye aittir. Bu, büyük bir kararlılık, kendine inanma ve kişisel çaba gerektiren bir yolculuktur. Bu aynı zamanda; nihai olarak, her bireyin karar vermesi, sorumluluğunu yüklenmesi ve merkezinde yer alması gereken bir yolculuktur.


Bu yolculuk sırasında bir yerlerde, bir ruhsal hastalığa sahip olmanın doğası sebebiyle ve sürekli yanlış olana, değişmesi gerekene, hala başarılmamış olana ve gelecekte başarılması gerekene odaklanılmasından dolayı, kendimi iyileştirebileceğime dair hissi kaybettim. Sonuç olarak; içimi bir başarısızlık hissi kapladığı için, iyileşme deneyiminin beni aştığını düşünüyordum. Herhangi bir şey olumlu bir yönde değiştiğinde, bunu bana yardımcı olan dış desteklere bağlıyordum. Doktorları, hemşireleri, yatılı tedavileri, destek gruplarını, gündüz programını, vaka yöneticilerini, ailemi, arkadaşlarımı, ilaç tedavisini ve başka birçok etmeni birer sebep olarak sayıyor, ancak kendimi saymıyordum. Kendi sağlığıma katkıda bulunmak için elimden b

Ruh sağlığında iyileşme-bilimsel ve klinik sorumlulukların yeniden şekillendirilmesi, 'sıradan bir metin' olmayıp, ruhsal hastalığı ele alan diğer çalışmaların ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bu kitabın sunduğu bilgeliği tam olarak anlamak için, okuyucunun bu iki yazarın sunduğu farklı bakış açılarının önem ve değerinin farkında olması gerekir. Michaela Amering ve Margit Schmolke; hastalık ve zorlanmayla (distress) mücadele etmiş ve bunları yenmiş insanların deneyimlerinden ortaya çıkan bilgi tabanına, hem kişisel hem de profesyonel anlamda saygı duymaktadır. Yaşanmış deneyimlerle oluşan bilgi tabanının, psikiyatrinin baskın söylemlerine eklenmesi; zaman zaman hem meydan okuyan hem de zıtlıklar içeren bir nitelik taşımaktadır. Bununla birlikte, bu bilgi tabanının ruhsal hastalık/zorlanma yaşayan insanlara destekleyici ortamlar sağlanması için kullanılması; zorlanma yaşayan diğer insanları desteklemek konusundaki düşünce tarzımızı dönüştürmeye yarayabilir.


Yirmi yılı aşkın bir süre önce, bana ilk kez ruhsal hastalık tanısı konulduğunda, iyileşebileceğim ve hastalığımın ötesinde bir hayatı yeniden kurabileceğim düşüncesi beni tedavi eden ekip tarafından asla tartışılmamıştı. Aslında, bunun tam da tersi daha şiddetli bir şekilde tartışılıyordu: hastalığın kalıcı olduğuna ve hayatı dolu dolu yaşamamı engelleme olasılığının yüksek olduğuna dair beni eğitmeye ve ikna etmeye çok fazla zaman ve çaba harcanıyordu. Beni rollerimden, fırsatlarımdan, haklarımdan ve sorumluluklarımdan uzaklaştırma riski taşıyan ortamlarda, uzun süreli bakım ve tedavi görmem konusunda planlar yapılıyordu. Bunlar sağlık uzmanlarından duymayı beklediğiniz yüreklendirme ve umut mesajları değildir. Geleceğe yönelik bu öngörüyü yalanlayacak ve bana umut verecek bir bilgiye ulaşmak için didindiğimi hatırlıyorum. Gittiğim kitapçılarda ve kütüphanelerde, ruhsal hastalık tanısı olan insanların çöküşünü anlatan birçok kitap bulunuyordu. Bu kitaplar sadece aileme ve bana iletildiği gibi; ileride beni bekleyenlere dair, her şeyin kötüye gideceği yönündeki tahminleri desteklemeye yarıyordu.


Meğer ihtiyacım olan, gözden geçirdiğim birçok kitap rafı arasında bu kitabı bulmakmış. Biri o dönemde, hastalığın ötesinde bir hayatı başarma ve yeniden şekillendirme olasılıkları konusunda tek bir söz söylemeye cesaret etmiş olsaydı, ruhsal hastalıkla mücadele etme sürecinin benim açımdan nasıl farklı gerçekleşmiş olabileceğini sık sık merak ederim. Ne yazık ki, kötü beklentilerden, temkinli sonuçlardan ve iyileşme olasılıklarına duyulan inançsızlıktan oluşan hikayem, sadece benim hikayem değildir, birçok insanın karşılaştığı ve yaşadığı bir durumdur.


Bir ruhsal hastalığın ve tedavisinin etkilerinin üstesinden gelmek kolay değildir: bu nedenle insanlar, haklarındaki olumsuz ve küçümseyici öngörülere rağmen ve başkaları tarafından yüreklendirilmeksizin, başarıya ulaşma öykülerini anlattığında, bu bizim için daha da etkileyici olmaktadır. Hastalığın ötesinde bir hayatı yeniden kurma çabası bireye aittir. Bu, büyük bir kararlılık, kendine inanma ve kişisel çaba gerektiren bir yolculuktur. Bu aynı zamanda; nihai olarak, her bireyin karar vermesi, sorumluluğunu yüklenmesi ve merkezinde yer alması gereken bir yolculuktur.


Bu yolculuk sırasında bir yerlerde, bir ruhsal hastalığa sahip olmanın doğası sebebiyle ve sürekli yanlış olana, değişmesi gerekene, hala başarılmamış olana ve gelecekte başarılması gerekene odaklanılmasından dolayı, kendimi iyileştirebileceğime dair hissi kaybettim. Sonuç olarak; içimi bir başarısızlık hissi kapladığı için, iyileşme deneyiminin beni aştığını düşünüyordum. Herhangi bir şey olumlu bir yönde değiştiğinde, bunu bana yardımcı olan dış desteklere bağlıyordum. Doktorları, hemşireleri, yatılı tedavileri, destek gruplarını, gündüz programını, vaka yöneticilerini, ailemi, arkadaşlarımı, ilaç tedavisini ve başka birçok etmeni birer sebep olarak sayıyor, ancak kendimi saymıyordum. Kendi sağlığıma katkıda bulunmak için elimden b

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 306,00    306,00   
2 156,06    312,12   
3 106,08    318,24   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 306,00    306,00   
2 156,06    312,12   
3 106,08    318,24   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 306,00    306,00   
2 156,06    312,12   
3 106,08    318,24   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat