Osmanlı İmparatorluğu için XIX. Asır, bu¨yu¨k bir değişim ve dönu¨şu¨mu¨n yaşandığı dönemdir. Bunda devlet adamlığı sıfatlarının yanında entelektu¨el birikimleriyle rol alan birçok mu¨him şahsın rolu¨ vardır. İlmiye sınıfından olup dönemin değişen dinamikleriyle birlikte ortaya çıkan oluşumlarında yer alan Rusçuklu Ali Fethî Efendi şairliğinin yanı sıra mu¨tercimliği ve ku¨tu¨phaneciliğiyle de ön plana çıkmıştır. Kuşadalı İbrahim Halvetî'nin manevî terbiyesiyle olgunlaşan Rusçuklu, bu durumu eserlerine aksettirmiştir. Tasavvufî bir neşve ile kaleme aldığı şiirleri de vardır. Mu¨rettep bir divanı olmayan Ali Fethî Efendi'nin manzum ve mensur bir tarzda yazdığı Mîlâd-ı Muhammediyye-i Hâkâniyye ve Hilye-i Fethiyye-i Sultâniyye (Hilye-i Sultânî) isimli eserinde klasik şerh geleneğine uygun olarak Hz. Ali'den rivayet edilen hilye hadisini tercu¨me ve şerh etmiştir. Hilye-i Sultânî'nin Sultan Abdu¨lmecid'in kendi yazdığı bir hilye levhasının Sultan II. Mahmud Tu¨rbesine asılması dolayısıyla yazıldığı bilinmektedir. Mu¨ellif hattı olduğu ve Sultan Abdu¨lmecid'e takdim edildiği anlaşılan eserin yurt içi ve yurt dışındaki ku¨tu¨phanelerde başka bir nu¨shasına rastlanmamıştır. Eser, bir mukaddime, on iki bölu¨m ve kısa bir hâtimeden oluşmaktadır. İlk on bölu¨mu¨ mensur bir mevlid olarak nitelendirmek mu¨mku¨ndu¨r. Hz. Peygamber'in hilyesinin şerhi nitelediğindeki on birinci bölu¨m eserin asıl kısmını oluşturmaktadır. Bunlardan başka eserin başında sekiz adet dönemin alimlerinin yazdığı takriz bulunmaktadır. Bu çalışmada Rusçuklu Ali fethi Efendi'nin hayatı biyografik kaynakların yanı sıra arşiv belgelerinin ışığında ele alınmış, matbu ve yazma eserleri tanıtılmış, Hilye-i Sultânî'sinin ise muhteva incelemesi yapılmış ve transkripsiyonlu metni ortaya konmuştur. Metnin dipnotlarında Rusçuklu'nun yaptığı ayet, hadis ve Arapça şiir iktibaslarının kaynakları ve çevirileri verilmiştir. Yıldız Sarayı ku¨tu¨phanesinden İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Ku¨tu¨phanesine intikal eden ve bir buçuk asırdan fazla gu¨n yu¨zu¨ne çıkmayı bekleyen Hilye-i Sultânî'nin çeşitli kaynaklardan istifade edilerek çok ağdalı bir dil kullanılmamakla birlikte sanatkarane bir u¨slupla yazıldığını söylemek mu¨mku¨ndu¨r.
Osmanlı İmparatorluğu için XIX. Asır, bu¨yu¨k bir değişim ve dönu¨şu¨mu¨n yaşandığı dönemdir. Bunda devlet adamlığı sıfatlarının yanında entelektu¨el birikimleriyle rol alan birçok mu¨him şahsın rolu¨ vardır. İlmiye sınıfından olup dönemin değişen dinamikleriyle birlikte ortaya çıkan oluşumlarında yer alan Rusçuklu Ali Fethî Efendi şairliğinin yanı sıra mu¨tercimliği ve ku¨tu¨phaneciliğiyle de ön plana çıkmıştır. Kuşadalı İbrahim Halvetî'nin manevî terbiyesiyle olgunlaşan Rusçuklu, bu durumu eserlerine aksettirmiştir. Tasavvufî bir neşve ile kaleme aldığı şiirleri de vardır. Mu¨rettep bir divanı olmayan Ali Fethî Efendi'nin manzum ve mensur bir tarzda yazdığı Mîlâd-ı Muhammediyye-i Hâkâniyye ve Hilye-i Fethiyye-i Sultâniyye (Hilye-i Sultânî) isimli eserinde klasik şerh geleneğine uygun olarak Hz. Ali'den rivayet edilen hilye hadisini tercu¨me ve şerh etmiştir. Hilye-i Sultânî'nin Sultan Abdu¨lmecid'in kendi yazdığı bir hilye levhasının Sultan II. Mahmud Tu¨rbesine asılması dolayısıyla yazıldığı bilinmektedir. Mu¨ellif hattı olduğu ve Sultan Abdu¨lmecid'e takdim edildiği anlaşılan eserin yurt içi ve yurt dışındaki ku¨tu¨phanelerde başka bir nu¨shasına rastlanmamıştır. Eser, bir mukaddime, on iki bölu¨m ve kısa bir hâtimeden oluşmaktadır. İlk on bölu¨mu¨ mensur bir mevlid olarak nitelendirmek mu¨mku¨ndu¨r. Hz. Peygamber'in hilyesinin şerhi nitelediğindeki on birinci bölu¨m eserin asıl kısmını oluşturmaktadır. Bunlardan başka eserin başında sekiz adet dönemin alimlerinin yazdığı takriz bulunmaktadır. Bu çalışmada Rusçuklu Ali fethi Efendi'nin hayatı biyografik kaynakların yanı sıra arşiv belgelerinin ışığında ele alınmış, matbu ve yazma eserleri tanıtılmış, Hilye-i Sultânî'sinin ise muhteva incelemesi yapılmış ve transkripsiyonlu metni ortaya konmuştur. Metnin dipnotlarında Rusçuklu'nun yaptığı ayet, hadis ve Arapça şiir iktibaslarının kaynakları ve çevirileri verilmiştir. Yıldız Sarayı ku¨tu¨phanesinden İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Ku¨tu¨phanesine intikal eden ve bir buçuk asırdan fazla gu¨n yu¨zu¨ne çıkmayı bekleyen Hilye-i Sultânî'nin çeşitli kaynaklardan istifade edilerek çok ağdalı bir dil kullanılmamakla birlikte sanatkarane bir u¨slupla yazıldığını söylemek mu¨mku¨ndu¨r.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 114,80 | 114,80 |
2 | 59,70 | 119,39 |
3 | 41,33 | 123,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 114,80 | 114,80 |
2 | 59,70 | 119,39 |
3 | 41,33 | 123,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 114,80 | 114,80 |
2 | 59,70 | 119,39 |
3 | 41,33 | 123,98 |