Günümüzün en temel değerlerinin başında demokrasi gelmektedir. Birçok toplumsal, siyasal, ekonomik, demografik sorunun teorik ve pratik temeline inildiğinde demokrasi ile bir nedensellik ilişkisinin olduğu görülmektedir. Bu çerçevede demokrasiyi normatif temele yakınsatma çabasının başarı derecesi, toplumsal refah ve huzurun kademeli olarak artmasına yadsınamaz bir katkı sağlayacağı kabul edilebilir. Demokrasi, Abraham Lincoln'un anlatımıyla ve en temel olarak halkın, halk tarafından, halk için yönetimidir. Bu sürecin tamamlayıcı unsuru ise seçimdir. "Halkın, kendisini yönetmeye talip olanlar arasından en makul olanı tercih ettiği süreç" olarak ifade edeceğimiz seçim kavramı, çok faktörlü ve çok yönlü bir perspektifi zorunlu kılmaktadır. Seçim kavramının pratiğe yansımasında, seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde gerçekleşmesinde, seçimin hukuki boyutunu ifade eden seçim hukukunun ayrı ve önemli bir yerinin olduğu bir gerçektir.
Akademik olarak seçim kavramı ise siyaset bilimi, yönetim bilimi ve hukuk biliminin kesişim alanında kalan multidisipliner bir niteliği ihtiva etmektedir. Son yıllarda seçim hukuku ve Yüksek Seçim Kurulu uygulamaları kamuoyundailgi çeken başlıklardan olmasına rağmen seçim hukukunun multidisipliner niteliği sebebiyle seçim hukuku kavramının akademik anlamda ilgi görmediği ve seçim hukuku alanının bakir kaldığı ifade edilebilir. Türkiye özelinde, toplumun makul çoğunluğunda, seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde gerçekleştiğine dair bir kanaat mevcuttur. Seçim hukukunun gelişmesi ve bağımsız bir disiplin hâline gelmesi ise bu makul çoğunluğun, nitelik ve nicelik olarak artmasına katkı sağlamakla birlikte demokrasi pratiğinin zenginleşmesine imkân sağlayacaktır.
Bu akademik ve toplumsal farkındalıkla çalışma alanlarından birini seçim hukuku olarak tespit eden bir akademisyenin editörlüğü üstlendiği bu eser, seçim hukuku ile ilgili tüm kavramları ele alma iddiasında olmamakla beraber temel kavramları içermeye gayret etmekte olup seçim hukukunun bağımsız bir disiplin olarak görülmesi yönünde mütevazı bir çabadır. "İç kör hakemlik" sürecinin işletildiği bu eserin; isim, konu ve metot olarak özgünlüğü, izahtan vareste olup, içerik özgünlüğünün sağlanması hususunda titiz bir süreç işletilmiş olup çalışmanın tamamının benzerlik oranının %12 olduğu ifade edilmelidir.
Günümüzün en temel değerlerinin başında demokrasi gelmektedir. Birçok toplumsal, siyasal, ekonomik, demografik sorunun teorik ve pratik temeline inildiğinde demokrasi ile bir nedensellik ilişkisinin olduğu görülmektedir. Bu çerçevede demokrasiyi normatif temele yakınsatma çabasının başarı derecesi, toplumsal refah ve huzurun kademeli olarak artmasına yadsınamaz bir katkı sağlayacağı kabul edilebilir. Demokrasi, Abraham Lincoln'un anlatımıyla ve en temel olarak halkın, halk tarafından, halk için yönetimidir. Bu sürecin tamamlayıcı unsuru ise seçimdir. "Halkın, kendisini yönetmeye talip olanlar arasından en makul olanı tercih ettiği süreç" olarak ifade edeceğimiz seçim kavramı, çok faktörlü ve çok yönlü bir perspektifi zorunlu kılmaktadır. Seçim kavramının pratiğe yansımasında, seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde gerçekleşmesinde, seçimin hukuki boyutunu ifade eden seçim hukukunun ayrı ve önemli bir yerinin olduğu bir gerçektir.
Akademik olarak seçim kavramı ise siyaset bilimi, yönetim bilimi ve hukuk biliminin kesişim alanında kalan multidisipliner bir niteliği ihtiva etmektedir. Son yıllarda seçim hukuku ve Yüksek Seçim Kurulu uygulamaları kamuoyundailgi çeken başlıklardan olmasına rağmen seçim hukukunun multidisipliner niteliği sebebiyle seçim hukuku kavramının akademik anlamda ilgi görmediği ve seçim hukuku alanının bakir kaldığı ifade edilebilir. Türkiye özelinde, toplumun makul çoğunluğunda, seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde gerçekleştiğine dair bir kanaat mevcuttur. Seçim hukukunun gelişmesi ve bağımsız bir disiplin hâline gelmesi ise bu makul çoğunluğun, nitelik ve nicelik olarak artmasına katkı sağlamakla birlikte demokrasi pratiğinin zenginleşmesine imkân sağlayacaktır.
Bu akademik ve toplumsal farkındalıkla çalışma alanlarından birini seçim hukuku olarak tespit eden bir akademisyenin editörlüğü üstlendiği bu eser, seçim hukuku ile ilgili tüm kavramları ele alma iddiasında olmamakla beraber temel kavramları içermeye gayret etmekte olup seçim hukukunun bağımsız bir disiplin olarak görülmesi yönünde mütevazı bir çabadır. "İç kör hakemlik" sürecinin işletildiği bu eserin; isim, konu ve metot olarak özgünlüğü, izahtan vareste olup, içerik özgünlüğünün sağlanması hususunda titiz bir süreç işletilmiş olup çalışmanın tamamının benzerlik oranının %12 olduğu ifade edilmelidir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 505,75 | 505,75 |
2 | 257,93 | 515,87 |
3 | 175,33 | 525,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 505,75 | 505,75 |
2 | 257,93 | 515,87 |
3 | 175,33 | 525,98 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 505,75 | 505,75 |
2 | 257,93 | 515,87 |
3 | 175,33 | 525,98 |