Tezkire dergisinin bu sayısını tercüme meselesine hasrettik. Tercüme faaliyetinin henüz Müslüman toplumunun çok genç olduğu dönemlerden başlayarak entelektüel devinimin hem aktarıcı hem de kurucu bir enstrümanına dönüşmüş olması bizi bu temayı işlemek konusunda teşvik eden en önemli sebep oldu. Abbasiler döneminde zirveye çıkan tercüme faaliyetlerinin Müslümanların bilimsel ve kültürel alanda yaşadıkları rönasansın en temel sâiki olduğu iddiası her ne kadar batı merkezli tarih anlatısını temsil eden fazlaca yanlı müsteşrik bir tutum olsa da, bu ameliyenin Müslüman düşün dünyasına getirdiği açılım yadsınamayacak kadar önemlidir.
Bu noktada Medeniyet ile ilgili yazında önemli bir ağırlık ve itibara sahip Fernand Braudel'e referans vererek konuşmak gerekirse; esasen bir medeniyetin başka bir medeniyetten ihtiyaç duyduğu şeyleri iktibas edebilme becerisine sahip olması onu büyük yapan temel hususiyettir. Dolayısıyla Müslüman düşün tarihinin yaşadığı kopukluk ve kesintilerde öz üretimin azalması veya yavaşlaması etkin bir amil olduğu gibi, dışa kapanma ve kendi dışında üretilenle olan takip mesafesini kaybetme zaafı da oldukça önemlidir.
Tezkire dergisinin bu sayısını tercüme meselesine hasrettik. Tercüme faaliyetinin henüz Müslüman toplumunun çok genç olduğu dönemlerden başlayarak entelektüel devinimin hem aktarıcı hem de kurucu bir enstrümanına dönüşmüş olması bizi bu temayı işlemek konusunda teşvik eden en önemli sebep oldu. Abbasiler döneminde zirveye çıkan tercüme faaliyetlerinin Müslümanların bilimsel ve kültürel alanda yaşadıkları rönasansın en temel sâiki olduğu iddiası her ne kadar batı merkezli tarih anlatısını temsil eden fazlaca yanlı müsteşrik bir tutum olsa da, bu ameliyenin Müslüman düşün dünyasına getirdiği açılım yadsınamayacak kadar önemlidir.
Bu noktada Medeniyet ile ilgili yazında önemli bir ağırlık ve itibara sahip Fernand Braudel'e referans vererek konuşmak gerekirse; esasen bir medeniyetin başka bir medeniyetten ihtiyaç duyduğu şeyleri iktibas edebilme becerisine sahip olması onu büyük yapan temel hususiyettir. Dolayısıyla Müslüman düşün tarihinin yaşadığı kopukluk ve kesintilerde öz üretimin azalması veya yavaşlaması etkin bir amil olduğu gibi, dışa kapanma ve kendi dışında üretilenle olan takip mesafesini kaybetme zaafı da oldukça önemlidir.