Ruhsal hastalığı olan insanlar, sıklıkla karşılaştıkları damgalama ve ayrımcılığın yaşadıkları hastalığın kendisinden daha beter olduğunu ifade ederler. Ayrımcılık gündelik yaşamın her alanına nüfuz edebilir: kişisel alan, ev ve aile yaşantısı, iş, vatandaşlık konuları ve hatta kişinin temel bir yaşam standardını tutturma ve sürdürme yetisi. Bugün bile, ruhsal hastalığı olan insanlara karşı ayrımcılık tüm dünyada önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Ayrımcılık, tıpkı bir kişiyi ya da hastalığı betimlemek için onur kırıcı ya da saygısız kelimelerin kullanılması gibi kendini fazla hissettirmeyen yöntemlerle ortaya çıkabilir. Öte yandan, ayrımcılık örneğin temel insan haklarından mahrum bırakılma gibi çok daha belirgin şekillerde de kendini gösterebilir. Bu ayrımcılığın kökleşmiş olduğunu ve değiştirilemeyeceğini kabul mü etmeliyiz, yoksa doğasını analiz ederek ve anlayarak, kendimizi bu sorunlarla baş etmeye mi adamalıyız?
Toplumun Reddettiği; ruhsal hastalığı olan insanlara karşı uygulanan ayrımcılığın doğası ve ciddiyeti ve bunu azaltmak için neler yapılabileceği konusundaki bilgileri, geniş bir okuyucu kitlesi için açık bir şekilde sunmaktadır. Kitapta ruhsal hastalığı olan insanlardan birçok alıntıya yer verilmiş, bu ilk ağızdan anlatımlar hastalığın bu kişilerin ev ortamlarını, kişisel, sosyal ve çalışma yaşamlarını nasıl etkilediğini sergilemektedir. Hem kişisel anlatımlardan, hem de ayrıntılı bir kaynak taramasından faydalanarak ayrımcılığın doğasına değinen kitap, değişim için net bir manifesto ortaya koymaktadır.
Ruh sağlığında önde gelen bir isim tarafından okuması keyifli ve anlaşılır bir dille kaleme alınan kitap, damgalama ve ayrımcılık sorununu etkileyici ve insancıl bir şekilde resmetmekte ve bu sorunu azaltmak için ne gibi çalışmalar yürütebileceğimiz konusunda yol göstermektedir.
Ruhsal hastalığı olan insanlar, sıklıkla karşılaştıkları damgalama ve ayrımcılığın yaşadıkları hastalığın kendisinden daha beter olduğunu ifade ederler. Ayrımcılık gündelik yaşamın her alanına nüfuz edebilir: kişisel alan, ev ve aile yaşantısı, iş, vatandaşlık konuları ve hatta kişinin temel bir yaşam standardını tutturma ve sürdürme yetisi. Bugün bile, ruhsal hastalığı olan insanlara karşı ayrımcılık tüm dünyada önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Ayrımcılık, tıpkı bir kişiyi ya da hastalığı betimlemek için onur kırıcı ya da saygısız kelimelerin kullanılması gibi kendini fazla hissettirmeyen yöntemlerle ortaya çıkabilir. Öte yandan, ayrımcılık örneğin temel insan haklarından mahrum bırakılma gibi çok daha belirgin şekillerde de kendini gösterebilir. Bu ayrımcılığın kökleşmiş olduğunu ve değiştirilemeyeceğini kabul mü etmeliyiz, yoksa doğasını analiz ederek ve anlayarak, kendimizi bu sorunlarla baş etmeye mi adamalıyız?
Toplumun Reddettiği; ruhsal hastalığı olan insanlara karşı uygulanan ayrımcılığın doğası ve ciddiyeti ve bunu azaltmak için neler yapılabileceği konusundaki bilgileri, geniş bir okuyucu kitlesi için açık bir şekilde sunmaktadır. Kitapta ruhsal hastalığı olan insanlardan birçok alıntıya yer verilmiş, bu ilk ağızdan anlatımlar hastalığın bu kişilerin ev ortamlarını, kişisel, sosyal ve çalışma yaşamlarını nasıl etkilediğini sergilemektedir. Hem kişisel anlatımlardan, hem de ayrıntılı bir kaynak taramasından faydalanarak ayrımcılığın doğasına değinen kitap, değişim için net bir manifesto ortaya koymaktadır.
Ruh sağlığında önde gelen bir isim tarafından okuması keyifli ve anlaşılır bir dille kaleme alınan kitap, damgalama ve ayrımcılık sorununu etkileyici ve insancıl bir şekilde resmetmekte ve bu sorunu azaltmak için ne gibi çalışmalar yürütebileceğimiz konusunda yol göstermektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 221,00 | 221,00 |
2 | 114,92 | 229,84 |
3 | 79,56 | 238,68 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 221,00 | 221,00 |
2 | 114,92 | 229,84 |
3 | 79,56 | 238,68 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 221,00 | 221,00 |
2 | 114,92 | 229,84 |
3 | 79,56 | 238,68 |