
Travma çalışmalarını tarihsel araştırmalar ve sosyal psikolojiyle bütünleştiren Travmanın Tabiatı: Savaş Alanlarının Psikolojisi Waterloo, Sedan, Ebro muharebeleri ve Normandiya Çıkarması da dâhil olmak üzere tarihin farklı dönemlerinden birçok savaş alanını inceleyerek bu savaş alanlarının kolektif ve bireysel ruh hâllerine dair ne söylediğini ve ne söyleyebileceğini anlamaya çalışıyor.
Hunt, savaşın sadece doğasında var olan dehşet ve vahşetin değil, aynı zamanda dönemin kültürel ve sosyal geleneklerinden olayların cereyan ettiği alanın topografyasına, içinde savaşılan tarihsel ve toplumsal bağlamların travmanın doğasını nasıl şekillendirildiğini araştırıyor. Bununla birlikte, savaşın farklı dönemlerde ve farklı nesiller tarafından nasıl deneyimlendiğini ve hatırlandığını derinlikli bir incelemeye tabi tutuyor. Yazar, klinik bir kavram olan travma sonrası stres bozukluğunun ötesine geçerek travmanın toplumsal ve tarihsel olarak nasıl anlaşılabileceğini ve bireysel acıların merceğinden bu gerçeğe nasıl bakılabileceğini tartıştığı gibi ele alınan savaşların mirasını şekillendiren anıtsallaştırma, anma ve merasimin psikolojik temellerini de dikkatle
kavramsallaştırarak bunları ayrı ayrı ele alıyor.
Hunt, gazilerle yapılan röportajları, onların mektuplarını, günlüklerini ve bunlarla birlikte edebî ve tarihî kaynakları da kullanarak savaş alanını bireylerin insan davranışı, düşüncesi ve duygularının parametrelerini keşfettiği bir yer olarak konumlandırıyor. Elinizdeki kitap, travma ve savaş psikolojisinin yanı sıra askerî tarihle ilgilenen öğrenciler ve akademisyenler için önemli bir başvuru kaynağı özelliği taşıyor.
Travma çalışmalarını tarihsel araştırmalar ve sosyal psikolojiyle bütünleştiren Travmanın Tabiatı: Savaş Alanlarının Psikolojisi Waterloo, Sedan, Ebro muharebeleri ve Normandiya Çıkarması da dâhil olmak üzere tarihin farklı dönemlerinden birçok savaş alanını inceleyerek bu savaş alanlarının kolektif ve bireysel ruh hâllerine dair ne söylediğini ve ne söyleyebileceğini anlamaya çalışıyor.
Hunt, savaşın sadece doğasında var olan dehşet ve vahşetin değil, aynı zamanda dönemin kültürel ve sosyal geleneklerinden olayların cereyan ettiği alanın topografyasına, içinde savaşılan tarihsel ve toplumsal bağlamların travmanın doğasını nasıl şekillendirildiğini araştırıyor. Bununla birlikte, savaşın farklı dönemlerde ve farklı nesiller tarafından nasıl deneyimlendiğini ve hatırlandığını derinlikli bir incelemeye tabi tutuyor. Yazar, klinik bir kavram olan travma sonrası stres bozukluğunun ötesine geçerek travmanın toplumsal ve tarihsel olarak nasıl anlaşılabileceğini ve bireysel acıların merceğinden bu gerçeğe nasıl bakılabileceğini tartıştığı gibi ele alınan savaşların mirasını şekillendiren anıtsallaştırma, anma ve merasimin psikolojik temellerini de dikkatle
kavramsallaştırarak bunları ayrı ayrı ele alıyor.
Hunt, gazilerle yapılan röportajları, onların mektuplarını, günlüklerini ve bunlarla birlikte edebî ve tarihî kaynakları da kullanarak savaş alanını bireylerin insan davranışı, düşüncesi ve duygularının parametrelerini keşfettiği bir yer olarak konumlandırıyor. Elinizdeki kitap, travma ve savaş psikolojisinin yanı sıra askerî tarihle ilgilenen öğrenciler ve akademisyenler için önemli bir başvuru kaynağı özelliği taşıyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 277,20 | 277,20 |
2 | 144,14 | 288,29 |
3 | 99,79 | 299,38 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 277,20 | 277,20 |
2 | 144,14 | 288,29 |
3 | 99,79 | 299,38 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 277,20 | 277,20 |
2 | 144,14 | 288,29 |
3 | 99,79 | 299,38 |