Toplumsal etkinliğini artan bir hızla duyuran bilişim teknolojileri, artık devletlerin de yeniden düzenlenmesini ve tüm dünyaya da bilgi paylaşımıyla, entegrasyonu gerçekleştirecek adımlar atılmasını ve bilişimin hayatın her alanında etkin bir biçimde kullanılmasını gerektirmektedir. Türkiye için bir e- devlet modeli sunan ve bunun analizini yapan N. Hüseyin Kuran'a göre ise bu, devlet kavramı için yapılacak yeni bir tanımlamayı ve dönüşümü zorunlu kılmaktadır.
E- Devlet'in hem teorik hem de pratik temelleri açısından Türkiye'de bu konuda yapılmış ilk çalışma olan Türkiye için E- Devlet Modeli'nin yazarı Kuran, e- devletin aslında bir vizyon olduğunu ve bunun devletin vatandaşlarına daha etkin hizmet verebilmesi için bir araç olarak ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Bu gerçekleştiği taktirde, devletin iş yapma biçimi değişecek, bilişim ve bilişim teknolojisi ön plana çıkacak, devletin bilgi toplumu içindeki işlevi farklılaştıracak, devletin hızla dijital platforma taşınması ve ekonominin dijital ağları kullanarak güçlenmesi kolaylaşacaktır. Buna paralel olarak büyümenin elektronik modellerle iç içe geçmesi, ekonomik kalkınmada sıçramayı da beraberinde getirecektir. Dolayısıyla Türkiye'nin "bilgi toplumu" olma ve "bilgi ekonomisi'ne" geçme ve bu yeni ekonomidenpay alma şeklindeki hedeflerine ulaşması kolaylaşmış olacaktır.
Toplumsal etkinliğini artan bir hızla duyuran bilişim teknolojileri, artık devletlerin de yeniden düzenlenmesini ve tüm dünyaya da bilgi paylaşımıyla, entegrasyonu gerçekleştirecek adımlar atılmasını ve bilişimin hayatın her alanında etkin bir biçimde kullanılmasını gerektirmektedir. Türkiye için bir e- devlet modeli sunan ve bunun analizini yapan N. Hüseyin Kuran'a göre ise bu, devlet kavramı için yapılacak yeni bir tanımlamayı ve dönüşümü zorunlu kılmaktadır.
E- Devlet'in hem teorik hem de pratik temelleri açısından Türkiye'de bu konuda yapılmış ilk çalışma olan Türkiye için E- Devlet Modeli'nin yazarı Kuran, e- devletin aslında bir vizyon olduğunu ve bunun devletin vatandaşlarına daha etkin hizmet verebilmesi için bir araç olarak ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Bu gerçekleştiği taktirde, devletin iş yapma biçimi değişecek, bilişim ve bilişim teknolojisi ön plana çıkacak, devletin bilgi toplumu içindeki işlevi farklılaştıracak, devletin hızla dijital platforma taşınması ve ekonominin dijital ağları kullanarak güçlenmesi kolaylaşacaktır. Buna paralel olarak büyümenin elektronik modellerle iç içe geçmesi, ekonomik kalkınmada sıçramayı da beraberinde getirecektir. Dolayısıyla Türkiye'nin "bilgi toplumu" olma ve "bilgi ekonomisi'ne" geçme ve bu yeni ekonomidenpay alma şeklindeki hedeflerine ulaşması kolaylaşmış olacaktır.