Turuncu Elmas

Joseph Smith Fletcherın Turuncu Elmas adlı eseri, klasik polisiye türünün en iyi örneklerinden biri olarak, Londranın karanlık ve sefil sokaklarında geçen gizemli bir hikayeyi anlatıyor. Eser, Londranın iç karartıcı yarı yoksulluk içindeki mahallelerini detaylı betimlemelerle okuyuculara sunar. İlk bölüm olan Güzel Tefeci, kasvetli bir atmosferde başlar ve hikayenin kahramanı olan genç bir adamın çaresiz durumunu gözler önüne serer. Paddington bölgesinin güney kenarındaki sokaklarda, ortalama İngiliz şehirlerinden daha belirgin olan yoksulluğun izleri yer almaktadır. Fletcher, bu sokakların soğuk ve gri atmosferini, yaşamın durgun bir su birikintisinde akıyormuş gibi göründüğü bir ortamda ustalıkla tasvir eder. Romanın kahramanı, cebinde son kuruşunu harcamış ve açlıkla mücadele eden bir genç adam olarak, karanlık ve yağmurlu bir Kasım öğleden sonrasında pencereden dışarı bakarken tanıtılır. Alt kattaki birinin ringa balığı pişirdiği kokular, açlık acısını daha da dayanılmaz kılar.

Eserin ilerleyen bölümlerinde, genç adamın hayatını değiştirecek olaylar ve karakterler devreye girer. Kitap, yalnızca kahramanın kişisel dramını değil, aynı zamanda gizemli olaylar ve çözümlenmeyi bekleyen sırlarla dolu bir hikayeyi de içerir. Fletcher, karakterlerin içsel dünyalarını ve yaşadıkları çevrenin etkilerini derinlemesine işler.