Uluslararası Hukuk Açısından Yerli Halk Kavramı: Ortaya Çıkışı, Gelişimi, Güncel Durumu

Stok Kodu:
9786253771874
Boyut:
16*24
Sayfa Sayısı:
231
Basım Tarihi:
Mart 2025
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
TÜRKÇE
Kategori:
Taksitli fiyat: 3 x 149,04
%8 indirimli
450,00
414,00
Temin süresi 4 gündür.
9786253771874
1563071
Uluslararası Hukuk Açısından Yerli Halk Kavramı: Ortaya Çıkışı, Gelişimi, Güncel Durumu
Uluslararası Hukuk Açısından Yerli Halk Kavramı: Ortaya Çıkışı, Gelişimi, Güncel Durumu
414.00

Yüzyıllara uzanan bir zaman diliminden beri uluslararası toplumun gündeminde olan yerli halklar (indigenous peoples), çok duyulan ancak hukukî statüleri ve sahip oldukları haklar itibarıyla aynı derecede rağbet görmeyen topluluklardır. Dünya Tarihi'nin önemli dönüm noktalarından biri olan coğrafî keşifler/fetihler döneminden itibaren, kendine has özellikleri sebebiyle pek çok disiplinin konusu olan bu topluluklar, uluslararası hukukun da ilgi alanı içine girmiştir. Bu bağlamda, yerli halklara ilişkin önemli sayıda düzenleme yapılmıştır. Bölgesel ve evrensel nitelik taşıyan söz konusu düzenlemeler, ciddi tartışmalar ve uzun süren çalışmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, yerli halklarla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Zira yerli halklar bakımından en önemli sorunların başında, yerli halklara yönelik olarak, ötekileştirmeyle başlayıp asimilasyon ve bütünleştirme (entegrasyon) politikalarıyla devam eden, kültürel kimliklerinin aşındırılması ve zaman içinde yok edilmesi hedefi gelmektedir. Yerli halkların uluslararası hukuk düzenlemeleri aracılığıyla bağımsız bir kimlik olarak kabul edilmesi ve tanınması da bu sorunu çözmemiştir.
Yerli halkların kimliğinin kabul edilmesi ve tanınması meselesinin kökeninde, yerli halk kavramının sınırlarının belirsizliği ve muğlaklığı yatmaktadır. Özellikle yerli halk kavramının genel kabul görmüş ve bağlayıcı bir tanıma sahip olmaması, sorunu derinleştirmektedir. Devletlerin bu konuda istekli olmayışı, yerli halkların da zaman içinde kavramın tanımlanmasından ziyade yerli halkların haklarına odaklanmasına yol açmıştır. Nitekim bu çerçevede kabul edilmiş önemli bölgesel ve evrensel düzensel düzenlemeler de bulunmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da devletler, kendi iç hukuk sistemleri içinde bazı düzenlemeler yapmıştır.
Yerli halklarla ilgili olarak Türkiye'de yapılan çalışmalar ise oldukça sınırlıdır. Yerli halklar konusu, Türk uluslararası hukuk yazınında pek ilgi görmemiştir. Elinizdeki bu eser, adı geçen boşluğu doldurma amacıyla kaleme alınmıştır. Çalışmamız, uluslararası hukuk çerçevesi içinde doğrudan doğruya yerli halk kavramına ve sınırlarının belirlenmesine odaklanmıştır. Zira uluslararası hukuk zemininde kabul edilmiş hakların öznesinin kim olduğu, daha öncelikli bir meseledir. Bir başka deyişle yerli halk kavramının iyi anlaşılması, önem sırası bakımından yerli halkların sahip olduğu haklardan önce gelmelidir.

Yüzyıllara uzanan bir zaman diliminden beri uluslararası toplumun gündeminde olan yerli halklar (indigenous peoples), çok duyulan ancak hukukî statüleri ve sahip oldukları haklar itibarıyla aynı derecede rağbet görmeyen topluluklardır. Dünya Tarihi'nin önemli dönüm noktalarından biri olan coğrafî keşifler/fetihler döneminden itibaren, kendine has özellikleri sebebiyle pek çok disiplinin konusu olan bu topluluklar, uluslararası hukukun da ilgi alanı içine girmiştir. Bu bağlamda, yerli halklara ilişkin önemli sayıda düzenleme yapılmıştır. Bölgesel ve evrensel nitelik taşıyan söz konusu düzenlemeler, ciddi tartışmalar ve uzun süren çalışmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, yerli halklarla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Zira yerli halklar bakımından en önemli sorunların başında, yerli halklara yönelik olarak, ötekileştirmeyle başlayıp asimilasyon ve bütünleştirme (entegrasyon) politikalarıyla devam eden, kültürel kimliklerinin aşındırılması ve zaman içinde yok edilmesi hedefi gelmektedir. Yerli halkların uluslararası hukuk düzenlemeleri aracılığıyla bağımsız bir kimlik olarak kabul edilmesi ve tanınması da bu sorunu çözmemiştir.
Yerli halkların kimliğinin kabul edilmesi ve tanınması meselesinin kökeninde, yerli halk kavramının sınırlarının belirsizliği ve muğlaklığı yatmaktadır. Özellikle yerli halk kavramının genel kabul görmüş ve bağlayıcı bir tanıma sahip olmaması, sorunu derinleştirmektedir. Devletlerin bu konuda istekli olmayışı, yerli halkların da zaman içinde kavramın tanımlanmasından ziyade yerli halkların haklarına odaklanmasına yol açmıştır. Nitekim bu çerçevede kabul edilmiş önemli bölgesel ve evrensel düzensel düzenlemeler de bulunmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da devletler, kendi iç hukuk sistemleri içinde bazı düzenlemeler yapmıştır.
Yerli halklarla ilgili olarak Türkiye'de yapılan çalışmalar ise oldukça sınırlıdır. Yerli halklar konusu, Türk uluslararası hukuk yazınında pek ilgi görmemiştir. Elinizdeki bu eser, adı geçen boşluğu doldurma amacıyla kaleme alınmıştır. Çalışmamız, uluslararası hukuk çerçevesi içinde doğrudan doğruya yerli halk kavramına ve sınırlarının belirlenmesine odaklanmıştır. Zira uluslararası hukuk zemininde kabul edilmiş hakların öznesinin kim olduğu, daha öncelikli bir meseledir. Bir başka deyişle yerli halk kavramının iyi anlaşılması, önem sırası bakımından yerli halkların sahip olduğu haklardan önce gelmelidir.

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 414,00    414,00   
2 215,28    430,56   
3 149,04    447,12   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 414,00    414,00   
2 215,28    430,56   
3 149,04    447,12   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 414,00    414,00   
2 215,28    430,56   
3 149,04    447,12   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat