13 Kasım 1833'te gece yarısından sonra sabaha giden ilk saatlerde dünya sonuna yaklaşıyor gibiydi. Sonra gecenin sessizliği aniden bozuldu; muhteşem bir ışığın parıltısı gökyüzünü kapladı. Öyle parlaktı ki, insanlar onunla uykularından uyandı. Sağanak yağmur kadar hızlı ve sağanak yağmur kadar yoğun yıldızlar düşüyordu yeryüzüne. Bazıları Zühre yıldızından daha parlaktı ve büyüklüğünün de ayın büyüklüğü kadar olduğu söyleniyordu. Kiowa insanlarının anısında aslan burcundan gelen parlak göktaşlarının özel bir yeri var. Bu göktaşları Kiowa takvimlerine giren ilk unsurlar arasındadır ve kabilenin zihninde tarihsel dönemin başlangıcını işaretler.
13 Kasım 1833'te gece yarısından sonra sabaha giden ilk saatlerde dünya sonuna yaklaşıyor gibiydi. Sonra gecenin sessizliği aniden bozuldu; muhteşem bir ışığın parıltısı gökyüzünü kapladı. Öyle parlaktı ki, insanlar onunla uykularından uyandı. Sağanak yağmur kadar hızlı ve sağanak yağmur kadar yoğun yıldızlar düşüyordu yeryüzüne. Bazıları Zühre yıldızından daha parlaktı ve büyüklüğünün de ayın büyüklüğü kadar olduğu söyleniyordu. Kiowa insanlarının anısında aslan burcundan gelen parlak göktaşlarının özel bir yeri var. Bu göktaşları Kiowa takvimlerine giren ilk unsurlar arasındadır ve kabilenin zihninde tarihsel dönemin başlangıcını işaretler.